HSYK’dan Bakan Bozdağ’a; “Bizi Yüce Divan’da yargılayın”...
Recep Erdoğan diktatörlüğü, yargıya indirdiği balyozların daha da kalıcı hale gelmesi için Parlamento çatısı altında tam gaz çalışırken sizlerin de dikkatle takip ettiği gibi önceki gün HSYK bünyesinde ince bir ameliyat yaptı. Hakim ve savcıların görev yerlerini belirleyen en kritik yer olan 1’nci Daire’nin yapısını kendi lehine değiştirdi. Yargı kulislerinde çok tartışmalı geçtiği söylenen HSYK Genel Kurul toplantısının sonuçları önümüzdeki günlerde kamuoyuna daha net yansıyacak.
HSYK toplantısında, üyelerin çoğunluğunun Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a Meclis’ten geçirilmeye çalışılan HSYK kanun teklifini kabul etmediklerini kesin bir dille anlattıklarını öğrendim. Fakat bir daire başkanının (adı bende saklı) Adalet Bakanı ve Hükümete yaptığı öylesine bir çıkış var ki, onu sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim;
“Bizi vatan hainliği ile suçluyorsunuz. O zaman bizi Yüce Divan’da yargılayın.”
Yargı kulislerinde, 1’inci Daire’de yapılan Hükümet operasyonunun ardından HSYK’nın “sessiz direnişe” geçeceği konuşuluyor.
Özel’den Erdoğan’a ince hatırlatma...
“Haşhaşi” patlamasının yaşandığı 14 Ocak Salı günkü AKP grup toplantısında Başbakan Recep Erdoğan’ın TSK mensuplarının yargılandığı davalarla ilgili çok önemli sözleri yeterince yer bulmadı, hatta HSYK kavgası yüzünden arada kaynadı gitti.
Neydi o sözler ve onun perde arkasında neler yaşanmıştı?..
Şimdi, olup bitenleri biraz başa saralım. 13 Ocak Pazartesi sabahı Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile Başbakan Erdoğan’ın Başbakanlıkta yaptığı görüşmeye dönelim. Necdet Özel, görüşmeye çantasında iki önemli dosya ile gitti. Birincisi Uludere olayı ile ilgili olarak yapılan eleştiriler. İkincisi de “orduya kumpas” açıklamasından sonra Genelkurmay Başkanlığı’nın TSK mensuplarının yargılandığı davalara ilişkin yürüttüğü yeniden yargılama çalışmaları ile ilgiliydi.
Başbakanlık kaynaklarından edindiğim bilgilere göre; Necdet Özel, Uludere olayı ile ilgili gelinen süreçte “yapılan haksız eleştirilerden dolayı” kendisinin ve karargahın duyduğu rahatsızlığı net bir dille Başbakan Erdoğan’a iletti. Özel, sınır ötesi operasyonlarla ilgili Hükümetin Genelkurmay’a yetki devri yapmasının ardından 17 Ağustos 2011’den bu yana 187 hava operasyonu yapıldığını bu operasyonların hepsinde (her birinde 4-5 uçak kullanılarak) toplam 788 uçağın görev aldığını ve hava taarruzlarında bir tane can kaybı olmadığına ayrıntılarıyla dikkat çekti.
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Başbakanla yaptığı görüşmenin büyük bölümünü ise “yeniden yargılama” ya ayırdı. Yine, Başbakanlık kaynaklarından edindiğim bilgiye göre; Özel, halihazırda süren davalarla ilgili olarak “görev yetkisini aşma” suçlamasının 8-10 kişiyi geçmeyeceğinin altını kesin bir dille çizdi. Görüşmede Necdet Özel’in Erdoğan’a, oldukça ilginç bir hatırlatmada bulunduğunu da öğrendim. Özel, “12 Eylül darbesinde bile Genelkurmay Başkanlığı’nda generallerin yüzde 90’ının son ana kadar haberinin olmadığını” söyledi. TSK mensuplarının yargılandığı davalarda “af” ı kabul etmeyeceklerini ısrarla vurgulayan Necdet Özel, “Bu, suçu kabul etmek oluyor. Arkadaşlarımızın rütbeleri sökülüp er statüsüne düşürülüyor. Burada bir sürü insan mağdur edildi, şu anda ciddi şüpheler var. Her şey zaten gün yüzüne çıktı” dedi. Başbakanlık kaynaklarının anlattıklarına göre; Erdoğan, Necdet Özel’in görüşmede kurduğu cümlelerin çok benzerini Salı günkü grup toplantısında seslendirdi. Şöyle;
“Bugün artık geçmişteki bazı yargılamaların da üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu daha net olarak görüyoruz. Sahte ihbar mektuplarıyla, yasa dışı dinlemelerle, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkum edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz.”
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Başbakan Erdoğan ile görüşmesini tamamlayıp Pazartesi günü öğleden sonra, (Perşembe günü sonuna kadar sürecek) Kuveyt-Katar iade-i ziyaretleri için Ankara’dan ayrıldı.