Hristofyas kin usmaya devam ediyor...
GKRY Başkanı Hristofyas ve ekibi Anavatan Türkiye’ye her fırsatta saldırmakta ve kin kusmaya devam etmektedir. Bu konuda Hristofyas Papadopulos’u hiç aratmamaktadır. Hristofyas’ın Anavatan Türkiye’ye saldırmadığı tek bir gün yok gibidir.
Rum radyosunda geçtiğimiz hafta yer alan bir habere göre Hristofyas bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi 5 ülke ve uluslararası topluma, “Ankara’nın Kıbrıs sorununa ilişkin siyasetini değiştirmesi amacıyla, dikkatlerini Türkiye’ye çevirmeleri” çağrısında bulunarak Anavatan Türkiye’ye bir kez daha saldırıda bulundu.
“Ankara’nın Kıbrıs sorunundaki siyasetini değiştirmediğini” öne süren yalancı Hristofyas, “Ankara’nın siyasetini değiştirmemesi durumunda çözüme yönelik yolun açılamayacağını”
iddia etti.
“İki toplumlu, iki bölgeli federasyonun, Kıbrıs’ın barışçı geleceğinin üzerinde kurulacağı tarihi bir uzlaşma olduğunu” ifade eden Hristofyas, “Kıbrıs sorununun çözümünün, ’işgali ve kolonizasyonu’ sonlandırmayı ve askersizleştirmeyi öngörmesi, temel özgürlükleri ve insan haklarını teminat altına alması, ’devletin, halkın ve kurumların’ yeniden birleşmesini sağlaması gerektiğini” söyledi.
Hristofyas, “bunların Kıbrıs sorununun temel çözüm ilkeleri olduğunu” kaydetti.Utanmaz arlanmaz Hristofyas emperyalist icadı kavramları papağan gibi tekrarlayarak aklı sıra uluslararası kamuoyunun takdirini kazanmayı ve bu kamuoyunu Anavatan Türkiye’ye karşı tahrik etmeyi hedeflemektedir.
Bu yolun doğru yol olmadığını, tahrikkâr beyanatlarla ve mesnetsiz saldırılarla bir yere ulaşılamayacağını KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat yerinde bir çıkışla Hristofyas’a hatırlatmıştır.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Türkiye’nin Ada’da bir çözüme ulaşılmasını, dün olduğu gibi, bugün de desteklediğine işaret ederek, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın Türkiye’yi hedef alan sözlerinin, “ortamı zehirlemekten başka işe yaramadığını” kaydetti.
Cumhurbaşkanı Talat, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın, Türkiye’ye yönelik sözleriyle ilgili yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Türk tarafının, Türkiye’nin de desteğiyle Kıbrıs sorununun çözümü konusunda adeta bütün dünyaya ders verdiği gerçeğini Hristofyas’ın unutmamasını” istedi.
Kıbrıs Türk tarafının, Türkiye’nin de desteğiyle birçok fedakârlık öngörmesine rağmen, Annan Planı olarak bilinen BM Çözüm Planını kabul ettiğini ve bunun için son derece hareketli ve kararlı duruş sergilediğini hatırlatan Talat, şöyle konuştu: “Onun için Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin herhangi bir şekilde ikna edilmeye ihtiyacı yoktur. Zaten Türkiye’nin desteği olmasaydı, Kıbrıs Türk tarafı böylesine bir başarıyı elde edemeyebilirdi. Türkiye, açık ve net olarak Kıbrıs sorununun çözümünü desteklemiştir. Çok nettir. BM Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporlarda, desteğinden dolayı Türkiye’ye teşekkür etmiştir ve bugün de halen Türkiye çözümü desteklemektedir.”
Çözüm planına (Annan planına) önceleri olumlu yaklaşan Hristofyas’ın, sonradan yaklaşımını değiştirip planın reddedilmesi için “hayır kampanyası” yürüttüğünü hatırlatan Talat, bu yüzden bugün Türkiye’nin veya Kıbrıs Türk tarafının değil, Rum tarafının çözüm istediğini ispatlaması gerektiğini söyledi. Talat, “yavuz hırsız evsahibini bastırır” sözüne atıfta bulunarak, Hristofyas’ın, “kendisinin yapması gerekenleri başkasından isteyerek günahlarından arınmaya çalıştığına” işaret etti.
Talat, “Bana göre önce kendi günahlarının hesabını vermelidir. BM’yi, bütün dünyayı aylar, yıllar boyunca aldatarak, çözüm planına ’evet’diyeceklerini söyleyerek, son güne dek bu imajı yaratarak, son gün politika değişikliğine gidip planı reddetmenin gerekçelerini kendileri izah etmelidir” diye konuştu. KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın Hristofyas’a ağzının payını vermesi çok yerinde olmuştur.
Bu arada BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Lynn Pascoe, BM Güvenlik Konseyine Kıbrıs’taki gelişmelerle ilgili brifing verdikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Kıbrıs’ta tarafların ne noktada durduğu ve bölgeye yaptığı son ziyaret hakkında Konseyi bilgilendirdiğini belirtti. Pascoe, Yunanlı bir gazetecinin Türkiye’deki son gelişmelerin Kıbrıs konusunun ilerlemesini etkileyip etkilemeyeceğini sorması üzerine, “Türkiye, Kıbrıs sorununun çözülmesi konusuna son derece bağlı. Onlarla görüşmelerimde de bu sürece güçlü destek verdiklerini söylediler. Bugün yine basında Türk Dışişleri Bakanı’nın bu konuya son derece güçlü destek verdiğini okudum. Türkiye’nin sorunun çözümünü son derece desteklediğine inanıyorum” diye konuşması Türkiye’yi uzlaşmaz ilan eden Hristofyas’a şamar niteliğindedir.
Siz okuyucularım “yeter artık bu Hristofyas amma da kabak tadı verdi” diyor olabilirsiniz. Affınıza sığınarak Hristofyas’ın gerçek yüzünü anlatmaya devam edeceğim. Dünya kamuoyuna ve içimizdeki birtakım Hristofyas’tan medet umanlara “yeter artık bu Hristofyas da içi emperyalizmin pis kokulu gazıyla dolu bir balonmuş” dedirtene kadar...