Hristo-fiyasko teşekkür bekliyormuş
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı EOKA’cı faşist Hristo-fiyasko, 5 yıllık hükümet döneminde Kıbrıs sorununda başarılara imza attıklarını söyledi. Hristo-fiyasko müzakere masasındaki görüş birliklerinde, daha önce önlerine konulan çözüm planlarına oranla önemli iyileştirmeler olduğunu belirtti.
Rum tarafında yayınlanan Haravgi ve diğer gazetelerde yer alan haberlere göre, Hristo-fiyasko hafta sonu Ay. Marona Katedrali’nde düzenlenen dini bir törende yaptığı konuşmada, Annan planının reddedilmesi nedeniyle uluslararası camiada, özellikle Avrupa’da Güney Kıbrıs’a karşı oluşan cezalandırma ortamını tersine çevirip, “Türkiye’nin uzlaşmazlığını, Rum tarafının iyi niyetini gösterdiklerini” savundu.
Sözde “münhasır ekonomik bölge” sınırlarını belirlediklerini, sözleşmeler imzaladıklarını, doğalgaz bulduklarını ve ikinci tur imtiyaz hakkı ihalesini tamamladıklarını vurgulayan Hristo-fiyasko, stratejik, siyasi ve ekonomik düzeyde çok önemli perspektifler yarattıklarını, aynı şeyin AB dönem başkanlıkları için de geçerli olduğunu söyledi. Hrisoto-fiyasko, şunları savundu:
“Kıbrıs Rum tarafı talepkarlık ve kararlılıkla, prosedür değiştirme ve benimsenmesi halinde matematiksel olarak hakemliğe ve boğucu takvimlere sürükleneceğimiz zamansız bir uluslararası konferans benimseme yönündeki tavsiye ve baskılara boyun eğmedi. Bu prosedür daha önce denendi ve başarısız oldu. Gelecekte de aynı kararlılığın gösterilmesini umuyorum. Aksi halde kötü bir çözüme sürükleneceğiz. Bizim tarafın stratejik taahhütlerini ihlal ederek, Türkiye’nin işini kolaylaştırmayalım. Aslında taksimci olguların kabulünü gündeme getiren yenilikçi yaklaşımları benimseyip, Türk tezlerine rıza göstermeyelim.
Bunca yıllık politikamızın hiç verim vermediği yaklaşımına katılmadığımı söylemem gerek. Kıbrıs sorununun çözümünü vermemiş olabilir ancak bunun sorumluluğu bizim tarafın değil Türkiye’nindir. Örneğin 29 yıl sonra Türkiye’nin sahte devleti tanınmaya ve siyasi açıdan yükseltmeye yöneltme çabasının başarısız olduğu unutulmamalıdır. Kıbrıs’ın bütün toprağıyla AB’ye üye olduğu ve küçük Kıbrıs’ın stratejik olgularının hidrokarbon bulunmasından sonra değiştiğini unutmayalım.”
Öte yandan Fileleftheros “Yağlama değil teşekkür’istiyor” başlıklı haberinde, Hristofyas’ın Rum iç cephesinden kendisine yöneltilen eleştirileri şikayet ettiği açıklamalarını sürdürdüğünü yazdı.Habere göre Poli Hirsofu’da cumartesi günü Şakola şirketinin imar çalışmasının temel atma töreninde konuşan Hristofyas, “Buraya beni yağlayasınız diye gelmedim. Zulümle yaşamayı öğrendim. Ama bir teşekkür hiç fena olmazdı” dedi.
Hristo-fiyasko göreve geldiği 2008 Şubat’ından beri Kıbrıs sorununun çözümü için kılını bile kıpırdatmamıştır. Tersine,düşmanlık tohumları ekerek anlaşmazlığın çözümünü imkansız hale getirmiştir. Her fırsatta Anavatan Türkiye’ye saldırmayı maharet sayan Hristo-fiyasko yoldaşı 2. Cumhurbaşkanı Talat’la anlaşma olanağını kötü niyetine kurban etmiştir. Rumun anlaşma istemediğinin en güzel örnekleri Hristo-fiyasko’nun başkanlık döneminde yaşanmıştır. Uzlaşma ve anlaşma zeminleri tamamen ortadan kalkmıştır. Kilise destekli Rum-Yunan milliyetçiliğinin doruğa çıktığı bu dönemde Hristo-fiyasko, kendine uzatılan tüm barış önerilerini incelemeden reddetmiştir. 3. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun siyasi risk alarak müzakerelere kaldığı yerden ve aynı zeminde devam etme kararlılığını ve bunun yarattığı fırsatı Hristo-fiyasko değerlendirmek istememiştir. EOKA’cı faşist Hristo-fiyasko’nun 5 yıllık hizmet dönemi, Rum tarafında yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında “gelmiş geçmiş en başarısız iktidar” olarak tescillenmiştir. Rum tarafının ekonomisi batmış, iflas etmiştir. Kıbrıs anlaşmazlığında bir milim ilerleme kaydedilememiştir. Bu başarısızlığa rağmen Hristo-fiyasko’nun teşekkür beklemesi inanılır gibi değildir. Tarih Hristo-fiyasko’yu teşekkürle değil, lanetle anacaktır.