"Hoş geldin Sevr!"
Ekonomi Hocası Şükrü Kızılot, “Türkiye’nin iç ve dış borç toplamı 408 milyar. Yalnızca 2006 yılının ticaret açığı 53 milyar dolar. Piyasada 90 milyar dolar emanet para var. Yüksek gelir getiren değerli varlıklarımızı ve arsalarımızı satmış olmamıza rağmen borcumuz artmış. Bu böyle gitse gitse 6 ay, bilemedin bir yıl daha gider” diyor.
Ekonominin böylesine kaygan ve kırılgan olduğu bir zeminde, Leyla Zana, “Türkiye’nin eyaletlere bölünme zamanı gelmiştir” derken, PKK adına Meclis’e girenlerden Ahmet Türk de, “Federasyon isteyeceğiz!” diyerek Ankara’ya doğru yola çıkmış bulunuyor.
Şimdi bu iki gerçeği aklımızda tutarak, “ABD iyi ki Irak’ı işgal etti” diyen terör örgütü liderlerinden Osman Öcalan’ın 9 Eylül 2004’te kendisiyle röportaj yapan Arif Zerevan’ın, “Kürdistan’ın kuzeyi için hedefleriniz ve talepleriniz nelerdir?” sorusuna verdiği cevabı birlikte okuyalım
“-(..)80 yıldan beridir ilk defa çözüm fırsatı Kürtlerin eline geçiyor. İlk kez Birinci Dünya Savaşının hemen sonrasında Kürtlerin eline bir fırsat geçti; şimdiki fırsat da 21. yüzyılın başında Kürtlerin eline geçmiştir. Kürtlerin bu fırsatı iyi kullanmaları ve realist olmaları gerekiyor. Kürdistan’ın güneyinde federal çözüm ilerlemektedir. Kürdistan’ın en büyük parçası için de adımların atılması gerekiyor.”
Yani diyor Osman Öcalan, “Irak’ın kuzeyinde Barzani’nin yaptığını elimize geçen fırsatları iyi değerlendirerek Türkiye’de de başarmalıyız” , Leyla Zana ve Ahmet Türk, “Türkiye eyaletlere bölünmeli” derken aslında Osman Öcalan’ın söylediklerini dile getiriyor ve bir bakıma, “Türkiye Iraklaşmalı” demiş olmuyorlar mı?
Arif Zerevan, “Sizin bu tarif ettiğiniz sisteme nasıl bir ad koyabiliriz?” diye soruyor. Terörist Öcalan’ın bu soruya verdiği cevap da Zana’nın, “Türkiye eyaletlere bölünmelidir” talebi ve Ahmet Türk’ün, “Kürtler için eyalet sistemi istiyoruz, onun için Meclis’teyiz” sözleri ile birebir örtüşüyor:
“- Benim sözünü ettiğim, iller federasyonu veya bölgeler federasyonu ya da eyaletlere dayalı federasyon biçimidir. Bana göre illere dayalı bir federasyon talebi, yerinde bir taleptir. Türkiye’de 81 tane il var. Eğer yerel yönetimler güçlendirilirse, bu kadar çok ille ihtiyaç kalmayacaktır. İller esasına dayalı bir federasyonun Kürt sorununu halledeceğini düşünüyorum..”
Arif Zerevan soruyor:
“- Siz Türk devletinin Anayasasında ne tür değişiklikler yapılmasını istiyorsunuz?”
Osman Öcalan cevap veriyor:
“- Kürt halkı kendi topraklarında ve Türkiye’nin tümünde yaşıyor ve bu halkın yaşamın her alanında kendini geliştirmeye hakkı vardır, şeklinde yazılmalıdır.”
Arif Zerevan soruyor:
“- Türk devleti, Kürdistan’ın kuzeyini ikiye ayırmış; bir kısmına ’Doğu Anadolu’diyor, diğer kısmına da ’Güneydoğu Anadolu’ diyor. Yani siz Anayasada Kürdistan’ın kuzeyinin ’Türkiye Kürdistanı’ şeklinde yazılmasını mı istiyorsunuz?”
Osman Öcalan cevap veriyor:
“- Eğer Kürt milleti varsa, onun toprağı da vardır. Siyasi anlamda değil ancak coğrafi anlamda Kürdistan kelimesi, Türkiye Anayasasında yer almalıdır.”
Evet, üzerine basa basa “Kürdistan” diyor, hatta, “Kürdistan’ın kuzeyi” diyorlar. Biliyorsunuz Barzani de kendi bölgesine, “Güney Kürdistan!” diyor ve her iki taraf da bir gün bu “Kuzey” ve “Güney” in birleşip, “Büyük Kürdistan” ın kurulması hedefi için çalışıyorlar.
İşte sokaklarında AKP’nin seçim zaferinin kutlandığı Türkiye hızla “Eyalet sistemine” doğru gidiyor, çünkü, Erdoğan-Gül ikilisinin gündeminde de, Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı seçiminden sonra, “Mahalli idareler” kılıfı altında “Türkiye’nin eyaletleştirilmesi” bulunuyor.
Elimizdeki avucumuzdakileri satmamıza rağmen bizi 408 milyar dolar borçlandıran ve Türkiye’ye 90 milyar dolar emanet para sokanların hedefi de, “Türkiye’nin eyaletlere bölünmesi” olduğuna göre, ey milletim, “Yaşasın demokrasi” ve “Askere haddini bildirdim” diyerek, kimin aklı ve ağzı ile, yani aslında neye sevindiğinin farkında mısın? “İyi ki geldin Sevr” diye göbek atıyor olmayasın..