Hırsıza kapıyı açmak!..
Üzerinde sıva olmayan, derme çatma binaların üzerinde bile yüzlerce klima!!!
Gizli-paralel hat çekildiği anlatılan on binlerce konutta, devletle restleşen pervasızlık...
Sulu tarımda kullanılan binlerce su pompasının, kaçak yollarla tükettiği enerjinin devasa boyutu...
Neredeyse her bölgede çengel atılarak; evlere, tarım işletmelerine bağlanan enerji nakil hatlarının pejmürde durumu...
Enerji yoğunluğuna dayanamayarak çoğu artık harap duruma gelmiş kırsaldaki binlerce trafonun içler acısı hali...
Ve tabi ki yoğun tüketimden dolayı, arızalar ve trafo patlamalarıyla, sıklıkla kesilen elektrik yüzünden her gün isyan eden vatandaşların kangrenleşmiş çaresizliği...
Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere, Orta Anadolu ile Akdeniz'in bazı kesimleriyle İstanbul-İzmir gibi kentlerde, elektrik dağıtım şirketlerinin fotoğrafladığı kaçak enerji kullanımı ile ilgili manzaraları aksettiriyor yukarıdaki saptamalar...
Dünyanın ancak geri kalmış ülkeleri ile elektriğe-suya hasret Afrika'nın köhne ülkelerinin kırsallarında yaşanan, kimilerine göre yoksulluk, kimilerine göre çaresizlik, çoğunluğa göre ise "hırsızlık" manzaralarından farksız yukarıdaki tespitler...
Vurgun, tehdit, çaresizlik...
Evet; son yıllarda devletin adeta yağmalanması, bitmeyen ihale-rüşvet rezaletleri, yolsuzluklar ve yap-işlet-devret ile özelleştirme talanının, memleketin milli kaynaklarını darmadağın eden utanç verici manzarası yetmezmiş gibi, Türkiye bir de yıllardır "kaçak elektrik" rezaleti, daha doğrusu enerji hırsızlığı ile mücadele etmeye çalışıyor...
Ve bu mide bulandırıcı tablonun acısını yazık ki kaçak elektrik kullananlar değil, faturalarını düzenli ödeyen, hak yemeyen, kanunlara saygılı, namuslu yurttaşlar çekmeye devam ediyor...
Özellikle Doğu ve Güneydoğu'nun bazı kentlerinde kaçak elektrik kullanımı yüzde 70'leri aşmış durumda...
Enerji dağıtım şirketlerinin tespitlerine göre, Türkiye'de en az kaçak kullanılan bölgede bile kayıp yüzde 5'e ulaşmış... Türkiye genel ortalaması ise yüzde 50'nin üzerindeymiş...
Batıda da tabi ki enerji kaçakçılığı var ama ülkenin bazı bölgelerinde durum vahamet ötesine geçmiş...
Devlet, Doğu ve Güneydoğu'da terörle mücadele ediyor ama bir coğrafyanın neredeyse önemli bölümünde kangrenleşmiş bir vurgun zinciri haline gelen "kaçak elektrik"le mücadelede aciz kalınıyor...
Doğu kentlerinde fatura tahsil etmek ve kaçak elektriği önlemek için köylere giden görevliler bırakın yurttaşları, bizzat muhtarlar tarafından bile ölümle tehdit ediliyor!.. Saldırıya uğrayan görevlilerle ilgili internette çok sayıda video dikkat çekiyor ama kanunsuzluk öylesine büyümüş ki, herkesin yaptığı yanına kazanç kalıyor, devlet ise kendi gafletini, beceriksizliğini seyretmeye devam ediyor...
Vatandaşın sabrı tükeniyor...
AKP iktidarının son çalışması da gösteriyor ki, kaçak elektrik hırsızlarına göz yumulmaya devam edilecek...
Gazetelere yansıyan bilgiler çok vahim;
Çünkü elektrik dağıtım işini özelleştiren AKP iktidarı, kayıp ve kaçakla mücadele edemezken, enerji kaybındaki büyük açığın acısını "namuslu vatandaş"tan çıkarmak için yeni kararlar almış...
Bir grup AKP milletvekilinin TBMM'ye sunduğu "Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nde tüm halkı yakından ilgilendiren kritik düzenlemeler yer alıyormuş...
"TBMM'ye getirilen elektrikle ilgili yeni yasa teklifine göre, ülke genelindeki kayıp ve kaçak elektrik kullanımının bedeli bölgesel ayrıma tabi tutulmadan önümüzdeki 5 yıl boyunca ulusal düzeyde tüm halkın elektrik faturalarına yansıtılacakmış..."
Normalde 2015 yılında son verileceği söylenen bu çarpık sisteme göre, kaçak elektiriğin faturası 5 yıl daha "eşit" olarak 82 milyon vatandaşın sırtına yüklenecekmiş...
"Madencilik, doğalgaz ve elektrik alanlarında değişiklikler öngören teklife göre, elektrikteki kayıp ve kaçakların ulusal bazda hesaplanarak faturalara yansıtılması yöntemine 31 Aralık 2025 tarihine kadar devam edilecekmiş..."
Yani İstanbul'daki bir yurttaşa, Türkiye'nin başka kentlerinde kaçırılan enerjinin parası zorla ödetilecek...
Muhalefet milletvekilleri ne yapıp edip, kaçak elektriğin faturasını sözde "eşit" (!) olarak namuslu yurttaşlara yüklemeye çalışan bu kanunsuzluğun, bir sosyal devlette büyük eşitsizliğe yol açacağını haykırmalı, ve bu teklifi kesinlikle engellemelidir...
Söyler misiniz; dünyanın neresinde başkasının yaptığı hırsızlığın faturası kanunlara saygılı vatandaşlara yükleniyor acaba?..
Bu utanç verici uygulamada başka sorular da var;
Her türlü suç örgütleriyle mücadele eden devlet, elektrikteki hırsızlıkla neden baş edemiyor acaba?..
Kaçak elektriğin faturasını, borçlarını düzenli ödeyen dürüst yurttaşlara yüklemek hırsızların elini güçlendirmez mi, pervasızları cesaretlendirmez mi?..
Bu durum aynı zamanda hırsızlara kapıyı açmak anlamına gelmez mi?..
Ve en önemlisi de, milyarlarca kiralık enerji kaçağının faturasını halka yükleyenler, "namuslu vatandaşın suçu ne" sorusundan utanmazlar mı?..
Peki, ülkenin başka coğrafyalarında da insanlar kaçak elektik açığına ortak edilmeyi protesto ederek, faturalarını ödemezlerse gidişat nereye varacak?..
Yeter artık, devlet denilen olgu, çalınan elektiriğin faturasını suçsuz günahsız, dar gelirli, gariban vatandaşa yükleyemez...
Sözün özü; geçmediği köprünün parasını bile ödemeye zorlanan yurttaşların sabrı iyice tükeniyor...