Her yolu deneyecekler
İdlib…
Ne yazsak boş…
Hatta yazdım yazdım geri sildim.
Artık iş "Neden Suriye'de olduğumuz" sorgulamalarını çoktan geçti. O bataklığa isteyerek ya da istemeyerek saplandık.
Türkiye bu konuda yalnız. Ne NATO ne başka bir yerden destek beklemeye gerek yok. Zaten NATO'dan destek bekleyeniniz var mıydı?
Temmuz 2019'da bu köşede "Çok geç olmadan…" diye bitirerek Suriye'de yaşananlarla ilgili şu satırları kaleme almıştım:
Bu bir hegemonya mücadelesi. Rusya, İran ve Suriye'nin ardından Türkiye üzerinden Avrasya'daki Amerikan hegemonyasını geriletmeyi amaçlıyor. Ama bakıldığında Erdoğan'ın bile "kalede gedik açtırmayacağız" sözleri artık bir "mevzilenme" durumunun olduğunu gösteriyor.
Peki...
Geldiğimiz bu süreç içerisinde "kırk katır, kırk satır" pozisyonuna düşmüş bulunmaktayız. Halen yaşadığımız sorunlara iç siyasette ayrı bir dil dış politikada ayrı bir dil kullanmaktayız.
"S-400'ler neden alındı" diye bir soru yönelttiğimizde "caydırıcılık ve savunma için" cevabını alıyoruz.
İyi de kimi caydırmak istiyoruz?
Ya da kimden neyi savunuyoruz? Bu soruyu soran kimse yok. Evvela bu soru sorulmalı. Bunun cevabı bizlerle paylaşılmadığı gibi muhalefet partileri ile de paylaşılmıyor.
Kim bizi tehdit ediyor?
Yıl 2020...
Musul meselesini çözmeye çalışan Türkiye'nin karşısına emperyalistlerin desteği ile Şeyh Said isyanı nasıl sürüldü ise çok yakın zaman içerisinde aynı şekilde ülkemizi de karıştırmak isteyeceklerdir. Bu nasıl olacak bilinmez ancak Suriyeli sığınmacıların sayısının 4 milyon olduğunu, PKK ile uzantılarının ve FETÖ mensuplarının halen aktif olduğunu düşünürsek; Suriye ve Kıbrıs konusunda etkin söz sahibi olmamamız için 2020 yılında her yolu deneyecekler.
Daha önce denediler!
Yine bizler uyarıyoruz;
Sonuç olarak, 2020 yılı çok kritik bir dönemdir. Türk ulusunun birliği ve dirliği için çok geç olmadan önlem alınmalı. Dış politikadaki kararlar devamlı aldatılma potansiyeli olan kişilerin tasarrufu ile değil devlet aklı ile alınmalı. Türkiye'de bulunan tüm unsurların ortak aklı ile hareket edilmeli ve ortak kararlar alınmalıdır.
Başımız sağolsun…