"Her şeyden önce Mehmetçiğin yüreği var"
Fazla uzun sürmeyecek ateşkesin tartışmaları daha fazla devam edecek gibi.
Eskiden gecelere sıkıştırılan programlar, şimdi hemen her haber programından sonra yapılır hâle geldi. Bir profesörü 24 saat içinde üç ayrı kanalda izliyoruz. Yetmiyor, ertesi sabah "nerde kalmıştık" diyorlar. Eğer hoşuna gitmeyen bir yorum almışsa bu defa bunlara mail atıyor.
Hoşuma gidenler
Eski yıllardan kalma bir alışkanlığım vardır; televizyonu kapatmadan yatmak. NTV'nin haber müdürü Halil Demir'e bundan söz ettiğimde bana sormuştu; "Hangi kanalda kalıyorsun." Ona söylediğim cevabı bugün de tekrarlayayım "Yine NTV'deyim." Hele şimdi değiştirmem mümkün değil. Ekranın sağ alt köşesine saat yerleştirdiler. Böylece yeni güne başlamaya tanıklık edebiliyorum.
Kocaman isimler
Erdoğan'ın bir dönem sıkça haşladığı monşerler dövüle dövüle yola geldiler. Bazıları ise piyasadan tamamen çekildi. Mesela Şükrü Elekdağ.
Benim Washington DC günlerimde ABD büyükelçimiz idi.
Kendileri ayrıca eski ve iyi boksördü. Bir küçük bilgi daha vereyim. NTV'nin dış haberler müdürü Ahmet Yeşiltepe'nin kayınpederi olur. Damat da mesleğinde başarılı.
Sadece Türk soylarıyla ilgili araştırmalarının her biri belgesel ödüllerine layık.
İyi laf eden
Başlığa çıktığım cümleyi söyleyen de bir eski büyükelçi. Uluç Özülker; "Benim askerimin her şeyden önce yüreği var. Sadece iki haftada Suriye ordusunun yüzde 15'ini imha etti."
Sadece bir gün içinde aldığım en güzel methiye kesinlikle bunlar.
ABD seçimleri
Özülker bu kadarla da kalmadı. Amerika'daki seçimlerin bizim arzu ettiğimiz gibi sonuçlanacağını öne sürdü.
Trump'ın "Topal Ördek" hâline de gelse tekrar başkan olacağını öne sürdü. Türk-ABD ilişkilerinin en fazla 8 ay sonra eskiye döneceğinin müjdesini verdi.
Monşerimiz acaba "çaktırmadan ABD'ye mi çalışıyor" diye düşünmeden edemedim. Bu noktada bir ilave daha yapacağım. "Olası başkan adayı Biden da bizden yana imiş."
Mülteciler
24 saate yayılan tartışmalar içinde diğer önemli bölüm "Yunanistan'a gönderdiklerimiz" idi.
Süleyman Soylu müthiş karşı istihbarat yapıyor. Miçotakis'le top gibi oynuyor. Bazılarımız beğenmese de İçişleri Bakanı "alttan oymalar uzmanı" haline geldi.
Her kurmasında ünlü jokeyimiz Akdı'yı hatırlıyorum. "Yürü be Sülüman. Kim tutar seni!"
Türk Telekom'daki rezillik sürüyor
Bu yazıyı gazeteye geçmek için cebelleşirken, Türk Telekom'dan tık yoktu. Arkadaşım Esat Atalay'la karar aldık, haberleşmenin her türlüsünü öğreneceğiz.
Bu GSM kuruluşunun beceriksizliğini çözmek mümkün değil. Arıza dedikleri beşinci güne girdi. Bölgemdeki telefonların hepsi kapı-duvar.
Bakandan rica
Kaldı ki yaşadığımız yer Elazığ değil. Olası depreme mi hazırlık yapılıyor. Son çare olarak Ulaştırma Bakanı'na sesleniyorum; Konuya bir de o el atsa. Türk Telekom'un "ha bugün, ha yarın açılıyor" yalanlarından fenalık geldi. Arızayı aradığımızda canlı kayıt da kalktı; "Sayın abonemiz, genel arıza var. Giderildiğinde hizmet devam edecektir."
Kılıçdaroğlu'nun yeni kanlısı
CHP Genel Başkanı, sadece hükümet cenahı ile uğraşmıyor. Yeni hasmı Öztürk Yılmaz. Ardahan milletvekili bu kez kinini CNNTÜRK masasında kustu. Genel başkana hakaret ederken çok ustaca kelimeler kullandı. Hatta "maskesi düşmüş..." dedi.
Neticeyi şimdiden söyleyeyim; "Eski parlamenterler kulübüne Öztürk Yılmaz da kaydolacaktır."
Metiner'e
Bazı isimlerin bazı kelimelere karşı alerjisi var. Bir ara Kılıçdaroğlu ve eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan dünya'ya dunya derlerdi. Yaza yaza düzelttirdim.
Mehmet Metiner de bunlardan. Örneğin hâlâ'ya hala -babanın kız kardeşi- diyor. Metiner'e tavsiyemi tekrarlıyorum; biraz çalışırsa hâlâ demeyi mutlaka başaracaktır.
DÜZELTME
Alman V-2'lerinin babasını karıştırmışım. Doğru isim Von Braun olacaktı.
GÜNÜN SÖZÜ
Kuvvet ve zulüm baş eğdirebilir. Fakat gönülleri fethedemez. Kuvvetin de başı, insan kılıcıyla koparılır. Cemil Sena Ongun