Hazır yemenin maliyeti
Dünya Bankası’nın, uluslararası kuruluşların ve dışarıdan Türkiye’ye daha objektif bakabilen uzmanların tahmini, Türkiye küresel krizden daha fazla yara almış olarak çıkabilecek.
Örneğin Dünya Bankası raporuna göre 2009 yılında, Çin, Hindistan büyüyecek, Brezilya yüzde 1.1 oranında daralacak ve fakat Türkiye yüzde 5.5 oranında küçülecek.
Dünya gazetesinde bir haber vardı... Bu haber “The Economist Intelligence Unit (EUI), raporunda, Türkiye gibi dış finansman ihtiyacı olan ülkelerde riskin daha fazla olduğu ifade edildi. Türkiye ekononimisi hızlı büyüme trendine giremiyecek” şeklindeydi.
Öte yandan, OECD’nin Haziran 2009 Ekonominin Görünümü Raporu’na göre Türkiye ekonomisi yüzde 5.9 daralacak.
Merkez Bankası başkanı da, krizden çıkışın belirgin olmadığını, nasıl ve ne zaman çıkılacağının karanlık olduğunu vurgulamak için tünelden gelen ışık örneğini verdi.
Türkiye, 2003-2008 arasında altı yıl hazırdan yedi. Düşük kur politikası uygulayarak, bol sıcak para girişini sağladı. Ucuz ithalat, aramalı ve tüketim malı girişini sağladı. Üretim dışa bağımlı oldu. İçeride aramalı üreten sanayi ve KOBİ’lerin çoğu tasfiye edildi.
Ucuz ithalat iyi... Ancak içeride aramalı üretiminin düşmesinin maliyeti daha yüksek oldu. Bu nedenle Türkiye bu altı yılda 155 milyar dolar cari açık verdi. Bu açığın 135 milyar doları dış borçla kapatıldı. Kalan kısmı ise gerek kamu yatırımlarının yabancıya blok satışı yoluyla ve gerekse özel banka ve şirketlerin yabancıya satışı yoluyla gelen dövizlerle kapatıldı.
Küresel krizin üstüne, AKP’nin uyguladığı ulusal olmayan ve Türkiye’nin çıkarlarını gözetmeyen kur ve özelleştirme politikalarından kalan aşağıdaki kötü miraslarda binince, krizin etkisi ağırlaştı.
1) Kur artışı nedeniyle ithalat pahalılaştı. Ayrıca yabancı sermaye girişi azaldı. Dış borç bulmak zorlaştı. Bu nedenle özel sektörün aramalı ithalatı azaldı. İç üretim daraldı. İşsizlik arttı.
2) Kur artışı özel sektörün dış borçlarının maliyetini artırdı.
3) Dış borçlanma ve varlık satışı nedeniyle, gelen hazır parayı Türkiye şimdi geri ödemeye başladı. Bu nedenle krizden çıkış Dünyaya göre daha yavaş ve büyüme daha küçük olacak.
Yeni dış borçlanma ile, özel sektör ve bankaların 190 milyar dolar tutan dış borcunu artırmak imkanı kalmadı. Demek ki artık Türkiye net dış borç ödeyen ülke oldu. Bu sene yalnızca kamu sektörü, dış borç anapara ve faizi olarak 12- 15 milyar dolar dışarıya ödeme yapacak. Takriben 15 milyar dolar da özel sektör net dış borç ve faiz ödemesi olacak. Ayrıca yabancıya satılan kârlı işletme ve bankaların da bir o kadar kâr transferi olacaktır.
Bir ülkeden dışarıya net kaynak çıkışı olursa, bu milli geliri ve büyüme oranını olumsuz etkiliyor.
Özet olarak, hem büyümenin finansman imkanları daraldığı için, hem de yurtdışına net kaynak çıkışı yaşanacağı için, Türkiyenin büyümesi sınırlı olacaktır.
Normal olarak, bir hükümet kendisi yapmasa da, yapılan bu envanterleri dikkate alarak, kısa ve uzun vadeli önlemler alır... Plan- program yapar. Oysaki Hükümet yalnızca günlük ve bazı arizi değişmeleri krizden çıkış belirtisi olarak sergiliyor. Siyaha beyaz dediği için, piyasalar tepki gösteriyor. Ekonomi yönetiminin ciddiyeti tartışılıyor. Risk artıyor.