Hazine kitaplar...
Gönlümüz Artvinlilerin şanlı direnişiyle beraber. Kış günleri bereketli geçiyor. Sabahlara kadar kitap okuyup, ne kadar az bildiğime hayıflanıyorum. Hazine bulmuş gibi yazı hayatımın fikir babası, ilkokul öğretmenim merhum Ali Kemal Gözükara'nın muhteşem eserlerini hatmettim. "Yola Düşen Kağnılar, İbiliye Mektuplar, Döne'ye Mektuplar, Paslı Kelepçeler ve Balta" isimli eserlerinin ne yazık ki yeni baskıları yok. Köy Enstitüleri kuşağının abide yazarı Gözükara bana göre Bekir Yıldız, Fakir Baykurt ve hatta Çukurova yazarları Yaşar ve Orhan Kemal'den çok daha edebiyatçı. Kabri nur olsun.
Tarihe taktım kafayı. Haşim Ağabeyimin hediyesi "Osmanlı'da Entrikalar ve Katliamlar" adlı kitabın yazarı da benim gibi Kuleli'li Tekin Gültekin. Kütüphanelerin demirbaşı olmalı. Cinius Yayınevi keşke bu eseri tüm Türkiye'ye dağıtabilse. "Cumhuriyet dönemi Tarih anlayışı ve Tarih Eğitim (1923-1960)ni Atatürk Araştırma Merkezi yayınlamış. Nevzat Köken Hocamız "Osmanlı'da tarih yazıcılığı ve anlayışı, tarih eğitimi, Türkçülük akımı, Millet ve Milli devlet fikri, Atatürk dönemi tarih çalışmaları, Türk Tarih tezi ile ilgili çalışmalar, Cumhuriyet dönemi Türk aydınlarının tarih görüşü" gibi konuları inceleyip, örnekleri ile okuyucuya armağan etmiş. Tarih meraklıları mutlaka edinmeli. Tarihe meraklıların ilgi odağında Teşkilat-ı Mahsusa vardır. Gazeteci kardeşim Sinan Onuş, Albay Ali Rıza Bey ve Yüzbaşı Fuat Bey'in günlüklerinden yola çıkarak "Kızılca Kıyamet"i yazmış, Tarihi belgelerle, akademik bu çalışmayı Türk okuru ile buluşturan Kırmızı Kedi Yayınları'nı yürekten kutluyorum. Cepheden cepheye koşan 2 Osmanlı subayını Birinci Dünya Harbi, Teşkilat-ı Mahsusa ve İstiklal Harbi günlerini, "Enver Paşa Sarıkamış Harekatı"nı yazan Sinan'a kucak dolusu sevgiler.
Kuleli Askeri Lisesi ve Hava Harb Okulu mezunu emekli Tümgeneral Yalçın Ergül vurdu beni. Balyoz kumpasına uğramasa belki de önümüzdeki yıllarda Hava Kuvvetleri Komutanı olacaktı. Silivri kitaplarının tamamını okudum. Emekli askerlerin yazdıkları arasında en anlamlı eser "Harp Pilotu ve Silivri" olmuş. Ergül, moda deyim ile "empati" yaparak, "Genelkurmay Başkanı olsam ne yapardım"ın da cevabını vermiş. "Bu mu sizin kurnazlık yetenekleriniz" çıkışına bayıldım. "Bir oyunun zindan sahneleri"nde olağanüstü tanımlamalar ve yaşanmış öyküler var. Bu eseri sadece pilotlar ve askerler değil başta üniversite öğrencileri olmak üzere memleket meselelerine kafa yoran her vatandaş okumalı.
Ali Tatar'ın şehitliği mutlaka tescil edilmeli. Tatar'ın direniş ruhuna atfedilen "Bir Amiral'in Hapishane Günlükleri" ibretlik bir kitap. Tasfiye edilen bahriyeliler arasındaki Turgay Erdağ, Beşiktaş'ta kurulan pusudan itibaren Hasdal, Hadımköy, Silivri cezaevlerinde günlük tutmuş. 2 yıldan fazla süren mahpusluk günlerini 570 sayfaya sığdırmaya gayret etmiş. Tutuklandığında 11 yaşında olan oğlu Ege; tahliye olduğunda 13 olmuş. Erdağ'ın biricik oğlunun yaşadığı travma karşısında hissettikleri çok acı. Eşi Müge'nin çabaları, annesinin ve 85 yaşındaki babasının mahpus ziyaretinde verdiği harçlık duygulandırdı beni. Özeleştirinin yanında silah arkadaşlığı ve vefayı hatırlatmış. Yüksek lisans ve doktora talebelerine şiddetle öneriyorum. Paralel yapı ile ilk mücadeleyi başlatan ünlü DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in çocukluk günlerinden başlayıp, kumpasa uğrayıp, emekli olduğu ana kadarki fırtınalı hayatı olan "Nuh Mete Yüksel Anlatıyor" adlı kitap nefis sohbet uslubu ile su gibi akıp gidiyor. Yayıncılığa yeni başladığı halde çok iyi eserler çıkaran Alibi'yi kutluyorum. Vatansever kaygılarını gayrete dönüştüren Bekir Öztürk bedelini hapishane ile ödediği halde uslanmamış. Altaylı Yayınevi'ni kurup faaliyetlerine devam ediyor. "Kaçak Savcı"da Zekeriya Öz ve Osman Sanal'ı anlatırken iddianame, sahte deliller, yaratma belgeler, gizli ve yalancı tanıklar ile sahte ihbarları mercek altına almış.
Ve doyumsuz şiirler... İsmail Oğuz Başağa duygularını "Köngülçe"ye dökmüş. İsmail'in adını bir kenara not edin. Önümüzdeki yıllarda edebiyat dünyamıza ışık saçacak. Can dost, sevgili Mustafa Arslan "Sevdamı ekiyorum/Sevgimi Biçmek İçin" adını verdiği seçme şiirlerinden bir demet ile yüreğimize su serpmiş. "Bu da ben..., düşte düştüm, darılmadım, darıldı, Sorgulama ve Neyzence" şiirleri insanı alıp uzaklara götürüyor. Bu kitap bestekarların eline geçse ne şarkılar çıkar. Yüreğine sağlık Mustafa Abi...