Hayatımızı dolar yönetiyor

Bankalar dışındaki firmaların, net döviz pozisyonu açığı 2002 yılında 6.5 milyar dolar idi. 2015 Şubat ayında bu açık 177.8 milyar dolara yükseldi.

2015 Nisan ayında bu firmaların toplam borcu 276.8 milyar dolardır. Bunun 251 milyar doları yurt içinden ve yurt dışından sağlanan nakdi kredi, 25.8 milyar doları da ithalat borçlarıdır.

Buna karşılık döviz tevdiat hesapları da hızlı artıyor. Toplam döviz tevdiat hesapları, dolar cinsinden 2005 yılında 63.5 milyar dolar iken, 2015 Nisan ayında 159.9 milyar dolara yükseldi.

Nisan ayı itibariyle, son iki yılı birlikte değerlendirirsek, finansal yatırım araçları içinde en fazla kazandıran da dolar oldu. Doların 2014 Nisan ayında, enflasyondan sonra yıllık reel getirisi yüzde 8.21 ve 2015 Nisan ayında ise yıllık reel getirisi yüzde 15.54 oldu.

Son iki yıldır, dolar kurunun artmasına rağmen, yine son iki yılda döviz tevdiat hesapları 25.2 milyar dolar yükselmiş. Yani kimse dolar satmamış, tersine dolar satın almış.

Dolara ve dövize yönelişin iki temel nedeni var. Bir; TL faizinin eksi olması. İki: Doların daha da artacağı ve düşmeyeceği beklentisinden kaynaklanıyor.

Merkez Bankası, 2003 temel yıl ve TÜFE bazlı reel kur endeksi, Nisan ayında 102.65’dir. 100 denge endeksidir. Bu endeks doların bugünkü fiyatlarda dengede olduğunu gösteriyor. Uluslararası bir doping olmaz ise ve Türkiye’de ekonomik çöküş yaşanmazsa, dolar kuru bu seviyelerde kalacak demektir.

Kaldı ki ABD, doların dünyada daha da fazla değer kazanmasını istemez. Zira dolar değer kazandıkça, ABD, dış ticarette rekabet gücünü kaybediyor. Özellikle Euro karşısında doların değer kazanması ABD’nin Avrupa’ya ihracatının pahalılaşması demektir.

Dahası dünya para sistemi dolar üstünde duruyor. Doların spekülatif para haline gelmesi, diğer ülkelerin yeni arayışlara ve özellikle rezervlerini altına ve Euro’ya çevirmelerine neden olacaktır.

1-017.jpg

Dolara talebi artıran bir faktör, mevduat reel faizinin eksi olmasıydı.

Gerçekten de, son iki yılda mevduat brüt reel faizi eksi oldu. Mevduat sahiplerinin ilk yıl yüzde 3.55 ve ikinci yıl yüzde 2.55 reel kayıpları oldu. Bir de faiz geliri üzerinden yüzde 10 ile yüzde 15 arasında ödenen stopaj dikkate alınırsa, parasını mevduatta tutanların reel kayıplarının daha yüksek olduğu ortaya çıkar.

Euro ise, 2014 Nisanında yıllık olarak dolardan daha yüksek, yüzde 14.87 oranında reel getiri sağlamıştı. 2015 Nisanında ise bu getirisi eksi oldu. Yıllık olarak yüzde 9.69 reel kayıp getirdi

Külçe altın, geçen sene Nisan ayında reel kayıp getirdi... Bu sene ise aynı oranda reel kazanç getirdi. Yani iki sene önce başladığı yere döndü.

Yazarın Diğer Yazıları