HAVELSAN'da neler oluyor?..
İsmini çok duymuşsunuzdur HAVELSAN'ın. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, yazılım mühendisliği alanındaki ihtiyaçlarının giderilmesi amacı ile kurulmuş olan bir şirket. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın bir kuruluşu olan HAVELSAN, Türkiye'nin göz bebeklerinden. Stratejik önemi nedeniyle kapalı kutudur ve doğal olarak da öyle olması ve kalması da gerekir.
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından HAVELSAN'da da temizlik yapıldı. Hep diyoruz ya!.. Nereden olursa olsun, adı-unvanı ne olursa olsun; devlet-millet, bayrak-cumhuriyet hainlerinin gözünün yaşına bakılmamalı, hukuk çerçevesinde layık olduklarını bulmalıdırlar diye. Ancak yeri geldiğinde şunu da vurguluyoruz; kurunun yanında yaş yakılmamalı!.. Masum ve suçsuz insanların hayatları, asılsız ihbarlar, iktidar içinde gözü doymayan çeteciklerin hırs ve kinleri, rövanşist hesaplaşmalar, siyaset yalamalığı yüzünden karartılmamalı. Çok ama çok dikkatli olunmalı. Öyle mi oluyor? Kurunun yanında yaş yanmıyor mu?.. Yanıyor hem de nasıl? Cayır cayır yanıyor!.. Bunların çok çarpıcı örneklerini defalarca bu köşeden dile getirdik. Geçen bir yazımda havuz medyasının manşetine, "İhbar etti ihraç edildi" haberine dikkat çekmiştim. Anlayacağınız, acı gerçekleri dile getiren sadece ben değildim!.. Havuz gazetesinin manşetinde 'FETÖ'cüleri ihbar eden Kenan Ülkü adlı bir vatandaşın asılsız iftiraları yüzünden memuriyetten atıldığını anlatıyordu. O yazımda sormuştum, "pansuman mı yapıyorsunuz, yoksa günah mı çıkarıyorsunuz" diye. İhbarların doğruluğu araştırılmadan, adalet önünde somutlaştırılmadan adamın hayatı karartıldıktan sonra özür dilesiniz ne olur!.. Havuz gazetesi o haberini devam ettirmedi veya ettiremedi. Asıl sorunun cevabını öğrenemedik; asılsız ihbarların kaynağı Kenan Ülkü memuriyetten atıldı da, onun yüzünden ekmeklerinden olanlara ne oldu?.. Bir de, o asılsız ihbarları işleme koyanlara ne yapıldı?.. Bu soruların cevap bulacağına pek ihtimal vermiyorum...
HAVELSAN'da, asılsız ihbarlar yüzünden işten atıldığını iddia edenlerin kervanına eklendi. Sayı öyle 1-2 de değil. Tam 26 kişi. Hem de ağırlığı mühendis düzeyinde... Önce ulaştığım belge ile izah etmeye başlayayım.
HAVELSAN, İnsan Kaynakları Direktörü Fulya Erman Gürses imzası ile 12 Temmuz'dan itibaren ilgililere tebliğ edilmeye başlanmış. O tarihten itibaren çeşitli mazeretleriyle görevinin başında olmayanlara da önce telefon edilmiş sonra noter vasıtasıyla gönderilmiş. İşten çıkarılma sebepleri, 'FETÖ' suçlaması. 12 Temmuz tarihinde yönetim kurulunun aldığı karar ile derhal işten çıkarılma işlemlerine girişilmiş. İşten atılanlar ile herhangi bir yüz yüze görüşme yapılmamış. Atılanlardan nasıl 'FETÖ'cü olduğunu öğrenebilen yok!.. Şanslı olup da bir yerlere ulaşabilenlere sadece "Hakkınızda ihbar var, akrabalarınızda 'FETÖ'cü var" denilmiş. Hakkını mahkemelerde arayacağını söyleyenlere, "Mahkemeye giderseniz, SGK'ya adınızı 'FETÖ'cü diye fişletiriz" tehditlerinin savrulduğu iddia ediliyor. Çok daha acıklı hikayeleri olanlar da var!..
Uzun yıllar, HAVELSAN'da çalışan ve o kararla işinden olan bir mühendis ile görüştüm iddiaları şöyle:
"15 Temmuz 'FETÖ' kalkışmasından sonra buradaki 'FETÖ'cüler 2016 yılı Kasım ayında bütün yasal hakları ödenerek işten çıkarıldılar.
17 Mart 2017 tarihinde yönetim değişti ve tamamen AKP'lilerin eline geçti. Yeni yönetim işe hızlı başladı. 'FETÖ'cüler atıldı ama birçok ülkücü ve sosyal demokrat çalışan vardı. Bunların da temizlenmesi gerekiyordu. Daha önceki yönetim kurulu bunlara karşı çıkmıştı. Hiçbir belge olmadan atamayız, tazminat ödemek zorunda kalırız diye karşı çıkmıştı. Fakat yeni yönetim gelir gelmez birileri tarafından verilen 26 kişilik bir listeyi aldı ve hiçbiriyle konuşmadan, görüşmeden 'akrabalarınızdan FETÖ'cü varmış' diye bir bahane uydurdular. Üstelik 'FETÖ'cülerin bütün özlük haklarını ödedikleri halde.
Bizlerin özlük haklarını ödemeden işten attılar. Bu çalışanlar ki çoğu en az 10 senelik bu kurumda çalışanlar. Hiçbir bağlantıları olmadığı halde bir yazıyla kapının önüne konuldular. Yeni yönetim kurulu başkanı kim diye sorarsanız. 'YÖK'te skandal' başlığıyla medyada çıkan haberlere bakın. Sonuç olarak demek ki aslında 'FETÖ'yle mücadele diye bir şey yokmuş, bütün suçlular ülkücü ve sosyal demokratlarmış. Yani kısaca AKP'li olmayanlarmış."
Eğer bu iddialar doğru ise... Çok merak ediyorum; HAVELSAN'ın Kenan Ülkü'sü kim?.. Ve bunların sonu nereye varacak?..