Hasip Kaplan ve diğerleri
Tahrik yüklü PKK konvoyuna İzmir’deki öfke patlaması Ahmet Türk ve arkadaşlarının “Yandım anam!” çığlıklarına sebep oldu. Faşizm’den girdiler, “Güneydoğu’ya gelirseniz gününüzü görürsünüz” den çıktılar. “İnsanlık dışı” dediler, daha neler neler dediler...
Kendilerine bir yumurta atılınca atanı değil, İzmir’in tamamını, yani o yumurtayı yumurtlayan tavuğu bile faşist ve ırkçı ilân ediyorlar da, suçsuz insanların hayatını tehlikeye atan ve ekmek teknelerini yakıp kül eden yandaşlarına niye bir kez olsun, “Ayıp” demiyorlar?
Farzımuhal haklılar...
8 Kasım günü İstanbul’da PKK yapılanmasında yer alan saldırganlar İETT otobüsüne molotof atıp 17 yaşındaki bir kız çocuğu (Serap Eser) yaktılar. Onlar bunu sürekli yapıyor, bayram günü bile yine İstanbul’da benzer bir saldırı gerçekleştirdiler, bereket bu sefer yanan olmadı. Bir DTP’li bir gün çıkıp da, “Yapmayın çocuklar, suçu günahı olmayan, fakir fukara oldukları için İETT otobüsleri ile işinden, okulundan evine dönen insanları canlı canlı yakmayın” demedi, diyemedi.
İnsan ister istemez yoksa Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girme şerefine ermiş bu insanlar, “Yaksınlar, iyi ediyorlar” diye mi düşünüyorlar demekten kendini alamıyor.
Bir görmezlikten geldikleri hadiselere bir de abarttıkları olaylara bakın beyefendilerin..
Neymiş efendin Hasip Kaplan Cizre’de Tabur Komutanı ile bayramlaşmak istemiş, nöbetçi asker de, “Komutanıma sorayım” demiş, Hasip Efendi de buna çok alınmış, komutandan gelecek cevabı beklemeden, beraberindekilerle birlikte bayramlaşmadan geri dönmüş..
Peki sonra ne yaptı?
Ne yapacak, “Bu nasıl demokrasi, bu nasıl açılım!” diye bas bas bağırmaya başladı. “Bayramda bu yapılır mıymış?” Beyefendi, o İETT otobüslerinde insanları canlı canlı yakan militanlarınız Diyarbakır’dan Mersine kadar pek çok ilde bayram günü halkın huzur ve sükûnu için nöbet tutan karakolların Neron’u olmaya soyunmadılar mı, bir çift laf da onlar için etsenize!
Etmezler...
Etmezler amma alakalı alakasız konularda laf sokma dedin mi, dil pabuç gibi maşallah.. Beytüşşebap’ta A gribiyle ilgili bir soruya Hasip efendi bakınız nasıl cevap vermiş:
“- Güzelim dağlarımıza domuz gribi gelmemiş, çünkü mikropların çoğu Ankara ve ötesinde kaldı!”
Söyleyin Allah aşkınıza bu Türkiye’nin yarısına hakaret değil midir?
İster insanları cayır cayır yakan PKK militanlarına kol kanat germelerine bakarak ister şu sözleri mihenge vurarak bu kişilere bir not düşünün bakalım en fazla kaç verebileceksiniz?
Tam da burada Hasip Kaplan’a bir diyeceğimiz olacak. Ama isterseniz önce, ne kadar ilgisini çeker, ne kadar etkilenir bilemeyiz amma, kendilerine Hz. Muhammed(s.a.v)’in bir sözünü hatırlatalım. Bir gün ashabına, “Ananıza sövmeyin” deyince ashabı şaşırır, “Ey Allah’ın Resulü insan hiç anasına söver mi?” derler.
Peygamberimiz şu cevabı verir:
“- Başkasının anasına söversiniz, o da, size aynı şekilde karşılık verir..”
Domuz gribi görülmemesi gibi sevinilecek bir olayı, “Mikropların çoğu Ankara ve ötesinde” kaldı diyen Hasip Kaplan’a biz de şimdi tutsak, “Beyefendi, domuz gribi yalnızca insana bulaşıyor, rahat olun” desek hoşlarına gider mi?
Ama biz kendimize yakıştıramadığımızı kimseye yakıştıramayız.