Harşit Havzasında Çepniler
Harşit Çayı, Bayburt yakınlarındaki Vavuk Dağından doğar ve Gümüşhane’yi kat ederek derin vadilerde ilerler. Harşit, “taş nehri” ya da “güneşin aydınlattığı balçık” anlamlarına geliyor.
Oğuzların Çepni Boyu, Karadeniz boylarında bulunuyor daha çok. Çepniler Harşit Havzasında da çoklar. Gümüşhane’nin Kürtün ve Doğankent ilçeleri Çepni kaynıyor. Çepni kültürü ve tarihini, buralarsız araştırmak, incelemek mümkün değil.
İşte bu gerçeği, değerli dostum tarihçi-araştırmacı-yazar-şair Süleyman Pekin görmüş ve değerlendirmiş. Süleyman Bey, Kocaelili, köken Trabzon, Gümüşhane’de de öğretmenlik yaptı. Bütün bunlar bu tür bir araştırma için uygun bileşenler. Yüksek Lisans tezi olarak bu konuyu seçmiş, bence çok da isabet etmiş. Bu tezi kitap olarak yayımlatmak da ikinci isabeti ve hizmeti... Berikan Yayınları’nı da kutlamak gerek bundan dolayı.
Çepni ne demek? Çepni sembolleri. Çepni Kültürü... Çepnilerde ekonomik yaşam, dinî hayat... Çepniler ve edebiyat... Danişmendiler, Akkoyunlular, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde Çepniler.
Çok ilginç bilgiler de var bu kitapta. Süleyman Bey, Kürtün yöresine özgü sözcükler derlemiş, bunların biri çok ilginç, Kürtün’de rüşvete “Yeydik” diyorlarmış.
Bu kitabı hararetle tavsiye ediyorum.
İslam Komüncüleri Karmatiler
Faik Bulut’u bazı yazdıklarından dolayı çok eleştirdim. Ama onun çalışkan bir araştırmacı olduğu ve son derece özgün ve önemli bilgilere ulaştığı gerçeğini, insafı olan herkes kabul eder.
Bulut’un “İslam Komüncüleri Karmatiler” adlı kitabının 3. baskısı Berfin Yayınları arasından çıktı.
Karmatiler Konusu’nda Türkiye’de birbirini yineleyip duran bilgiler bulunuyordu. İlahiyatçılar, kendi mezhep ve meşrepleri doğrultusunda sansürlüyorlardı Karmatileri. Faik Bulut, bu ezberi ve kuşatmayı kırıyor. Her şeyin ortaya serilip tartışılması ve böylece gerçeğin ortaya çıkması için meydan okuyor adeta. Bu meydan okuma iyi değerlendirilmelidir.
Karmatiler, Abbasilere karşı, sayıları 400 bini bulan yoksul köylüleri örgütleyerek başkaldırmışlar, “özgürlük, eşitlik, adalet” sloganlarıyla İslam Komüncülüğünü gerçekleştirmişler. Öyle saman alevi gibi sönen bir hareket de değil ha, 150 yıl hüküm sürmüş bir olgu.
Karmatileri “sapık” olarak niteleyenlerin sayısı da az değil, günümüzde de böylesi değerlendirmeler yapılıyor, ancak Eren Erdem gibi İslam Sosyalistleri, Karmatiliği, İslam’a uygun buluyorlar.
Bu kitapta benim en çok ilgimi çeken bölüm “İhvan-ül Safa Risaleleri” oldu. “Gizemli Bir Dünya” olarak niteliyor bu risaleleri F.Bulut. Hazreti Peygamber’in “Ben ümmetimin Aristosu’yum” dediğini ilk kez duydum ve okudum.
Bu ilginç yapıtı da önyargısız olarak okunması dileğiyle tavsiye ediyorum.
Arif Nihat Asya’nın değil o dizeler
Milletvekiliymiş, doktora da yapmış, adı: İsmail Safi. Birkaç sivil toplum kuruluşunun da başıymış. TRT Avaz’daki “Oba Gündemi” adlı programın konuğuydu 25 Ocak tarihinde. Konu Azerbaycan’daki 20 Ocak 1990 olayları. Hazret, “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dizelerinin Arif Nihat Asya’ya ait olduğunu söylüyor, program sunucusu da tasdikleyip baş sallıyor.
Hey yavrum hey! Öğrenin de çıkın oralara... O dizeler Mithat Cemal Kuntay’ındır.