Hareketine dikkat et!..
İzmirli hanımefendilere çok kızdı, nazik(!) üslubuyla tanıdığımız kibar(!) Recep Erdoğan.
Hareket çekmişler Başbakan’a..
Hem de elle!..
Her daim nezaketten kırılan Başbakan’a yapılır mı bu?..
Hemen bastılar evleri. Gözaltılar falan.. Neyse ki; hiçbir zaman ağzından en ufak kötü bir söz duymadığımız(!) nezaketli üslubuyla(!) tüm dünya siyasetçilerine ve topluma örnek olan(!) Recep Erdoğan vicdana geldi!.. Hanımefendiler serbest bırakıldı.
Dokunsanız ağlayacak durumda olan -bırakın Başbakan olmasını- bir insana reva mı bu?..
Lütfen!..
Hassas günlerinde Recep Erdoğan’ı kıracak hareketlerden kaçının. En zor günlerinde Recep Erdoğan’a yardımcı olmak en tabii vatandaşlık görevidir.
Onun için saygıdeğer hanımefendiler, Recep Erdoğan sokağınızdan geçerken;
mümkünse, balkona-cama çıkıp bağırarak karşı komşudan Sezen Aksu’nun son kasetini istemeyin.
Alınır, ses kayıtları zanneder!.
Hele hele! “Komşuu bizim evde yumurta kalmamış sende varsa 5 tane gönderiver” diye bağırmayın. Küçük oğlanı gönderip işinizi halledin.
Yıkıcı eylem organizasyonu yaptığınızı hayal eder!..
Balkona, yeni yıkadığınız temiz çamaşırları asma işini biraz erteleyin. Zamanlamayı ayarlayamadınız mı?.. O halde çamaşırları çırpmadan sessizce asın.
“İki kolu ile birlikte hareket çekti” diyebilir!.. Sokaktan geçerken temiz çamaşırlardan ayrıca huylanıp paralel yapı eylemi sanıverir!
Camdan sepet sarkıtıp bakkal Hasan’dan ekmek istemeyin.
Berkin Elvan’cı oluverirsiniz!..
AKP mitinglerine kurabiye ve yalancı dolma yapıp gitmeyin..
Çarşıcı olmaktan yakayı ele verirsiniz!..
Sokak kapınızın önünü süpürmeyin..
Deliğe süpürüleceğinden şüphelenir!.
Balkona-cama, Atatürk posterleri asmayın.
“Benden daha çok seviyorlar” diye çok kahırlanır!..
Saygıdeğer beyefendiler. Siz de;
kahvenin önünde tavla oynuyorsanız. Bir zahmet, Erdoğan sokaktan geçip gidene kadar zar atmayın.
Ayıp el hareketi yapıyorsunuz zanneder!..
İskemlede oturup tespih çekmeyin. Erdoğan geçene kadar elinizde cebinizde, bir yerlerde saklayın.
Paralel yapının hediyeye boğduğu iş adamı oluverirsiniz!..
Mahallenize gelip adres öğrenmeye çalışan turistlere yarım yamalak İngilizcenizle bir şeyler anlatmaya çalışmaktan anında vazgeçip susun.
Pensilvanya’dan gönderilen ajan-provokatör şüphesi uyandırabilirsiniz!.
Dükkanınızın önünde “Fener bu hafta ne biçim giydirdi” muhabbetini asla ve kat’a yapmayın..
Aziz Yıldırım’a yardım ve yataklık şüphesi hasıl olabilir!..
Park halindeki arabanızı o sokaktan hemen kaldırın..
Trafiği tıkayıp, “büyük hizmetlere” engel olmaya çalıştığınızı sanabilir!..
En önemli uyarımı ise çocuklarımıza yapacağım;
Sevgili çocuklar aman ha!..
Sizler ana ve babanızdan çok daha dikkatli olun.
Recep amcanız sokaktan geçerken bilye oynuyorsanız, hemen oradan toz olun. Yoksa koruma amcalar sizleri kulaklarınızdan tuttuğu gibi DHKP-C’li teröristler olarak, PKK ve KCK’lılardan boşalan hapishanelere tıkıverir!..