Halkoylaması, Milliyetçiler, Dersler ve Çözümler
Rauf Denktaş: Paşam artık dayanamıyoruz, ya bir aya kadar gelip bizi kurtarırsınız ya da...
İsmet İnönü: Ya da ne?.. Teslim mi olursunuz? Türk’seniz dayanacaksınız. Vatan savunmasında Türk’ün sabrı, bittiği yerden başlar. Türk’seniz sabrınız tükenmemiş demektir.
Hak ve Eşitlik Partisi’nin örgütlenme çalışmaları sırasında şu gerçekleri gözlemledim. Başbakan’ın “kumsallar” dediği Ege ve Akdeniz sahili ile Trakya’da parti rahatlıkla gönüllü bulup örgütlenebiliyordu da, geçmişte milliyetçiliğin kalesi olarak bilinen yerlerde zorlanıyor hatta başarısızlığa uğruyordu. Nereler mi? Sözgelimi benim baba memleketim Bayburt, sözgelimi Yozgat, Tokat, Elazığ, Erzincan, Gümüşhane.
Araştırdım bunun nedenlerini. Gördüm ki, kimi tarikat ve cemaatlerle bunların medyaları kapı teslimi gazeteleri ve televizyonları ile buralarda halkın milli duygularını törpüleyip simonlaştırmışlar.
Bu olguyu Genel Başkanım’a da ifade ettim. “Çözüm?” dedi, “Kökü dışarıda olmayan, aslında bizim kadar milliyetçi olduğu halde, milliyetçilik tüm yönleriyle, küresel çetelerin oyunları da hiç anlatılmadığı için karşı safta yer alan dinsel oluşumlarla görüşmek gerek” dedim. “Görüşelim öyleyse, siz bir çalışma yapın” yanıtını aldım.
Gereğini yaptım. Vardım dergâhlarına, yer sofralarına oturup sohbet ettim müridlerle, şeyhlerinin arkasında namaz kıldım ve görüşüp konuştum uzun uzadıya, dualarını ve desteklerini istedim. Dualarını aldım, destek yok henüz, ama birçok önyargıyı kırdığıma eminim.
Şimdi bakıyorum, son halk oylamasında MHP’nin kalelerini kaybettiğinden söz ediyor herkes, nedene değil sonuca bakarak bir şeyler geveliyor. MHP bu sinyalleri 2007’de almıştı. Ciddiye almadı, gününü gün etti, Abdullah Gül’ü Çankaya’ya atıp işi bitireceğini sandı. Oysa sorun daha derindedir. Milliyetçi seçmen, mukaddesatçı yanı kullanılarak devşirilmiştir. Bayburt’un yüzde 85 evet oyu vererek adeta Kürt açılımına da evet demesini başka türlü izah edemezsiniz. Mehmet Akif’in yaşadıklarını yaşadım ben memleketimde. Yani siz “Yunan İzmir’e girdi” diyorsunuz, cemaat “Amin amin” diyor.
Bana bu halkoylamasından önce hep sordular “Sonuç ne olur?” diye, hep aynı yanıtı verdim “İç Anadolu ve İç Karadeniz belirleyici olacak. Eskişehir’le birlikte Ankara da hayır derse, Tokat, Bayburt, Gümüşhane, Erzincan gibi illerde de hayır oyları makul düzeyde çıkarsa, bu, ülke geneline de olumlu olarak yansır.”
Doğru çıktı kestirişim. Çünkü dolaşmıştım, görmüştüm halkın bu illerdeki durumunu.
Peki ne olacak? İsmet Paşa’nın dediği gibi Türk’sek teslim olmayacağız. Gençlikten başlamak üzere, buralarda uzun erimli, ısrarlı, yöntemli ve bilinçli çalışmalar yapacağız. Karşı taraf medya silahını kontrolsüz ve orantısız güç olarak kullanıyor. Onlarla baş edebilecek Milliyetçi bir medya gücüne sahip olmak için akıllı, yaratıcı ve pratik çözümler gerekiyor, ya kendi burjuvazimizi yaratacağız ya da olağanüstü biçimde dayanışacağız.
Osman Pamukoğlu Paşa, moralsiz kaldığımda sarıldığım güç kaynağımdır benim, onun sözlerini paylaşarak noktalayacağım yazımı: “Artık olayların akışına müdahale zamanı geldiğinde, aşırı derecede dayanıklı ve iddialı vatanseverlere ihtiyaç vardır”