Halkın enflasyonu arttı

Kasım ayı enflasyon verileri açıklandı. Ekim''de yüzde 85,51 olan yıllık TÜFE oranı, Kasım ayında 84,39''a geriledi. Geçen sene Kasım ayında aylık TÜFE yüzde 3,14 olmuştu. Bu sene Kasım''da yüzde 2,88 oldu. Bu nedenle yıllık TÜFE oranı da 1,12 puan düştü.

1.Mutfak enflasyonu ise tersine arttı. Gıda ve alkolsüz içeceklerde Ekim ayı TÜFE oranı yüzde 99,05 iken, Kasım ayında arttı ve yüzde 102,55 oldu.

Gıdanın TÜİK''in TÜFE harcama sepeti içindeki payı yüzde 25,32''dir. Bu bir ortalamadır. Ancak işçi, memur, emekli ve düşük gelir gruplarının aylık harcamaları içinde gıdanın payı daha yüksek, yaklaşık yüzde 40''tır. Eğer gıda payını yüzde 40 olarak alırsak ve diğer harcama paylarını da aynı oranda düzeltirsek, gıdanın TÜFE''ye katkısı yüzde 25,96''dan yüzde 41.02''ye yükselir. İşçi-memur-emekli-esnaf ve diğer düşük gelir gruplarının TÜFE oranı, yani geçinme endeksi, yüzde 99,45 olur. Yani Kasım ayında halkın enflasyonu arttı.

Hükümetlerin ücret maaşlarında düzeltmeyi geçinme endeksine göre yapması gerekir. Yıllık TÜFE''ye göre yaptığı için gelirler erozyona uğruyor, geçim sıkıntısı, yoksulluk artıyor. Enflasyonun en bozucu etkisi halkın yoksullaşmasıdır.

Halkın enflasyonunun artmış olduğunun bir diğer göstergesi, Yİ-ÜFE içinde elektrik ve gaz fiyatlarının, yüzde 442,97 oranında artmış olmasıdır. Oysa ki ham petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki yıllık artış daha düşük yüzde 202,77''dir. Bu garabet içinde saklı politikalar nedir? Araştırılması gerekir.

2.Önümüdeki yıl enflasyon düşer mi, sorusuna gelince; eğer bir istikrar politikası yapılmaz ise düşmez.

Yıllık TÜFE oranı Aralık ayında da 10 puan kadar düşer. Çünkü kur şoku nedeni ile 2021 Aralık ayında aylık TÜFE 13,58 olmuştu. Bu sene Aralık ayında daha düşük, MB piyasa katılımcıları anketine göre yüzde 3,16 olarak bekleniyor.

Bu demektir ki bu sene yıl sonu enflasyonu yüzde 72-74 düzeyine düşecektir.

2023 yılında da yüksek enflasyon devam eder. Çünkü enflasyonun bilinen nedenleri dışında hükümete olan güvenin düşük olması da, önemli bir nedendir. Hükümet enflasyonu palyatif önlemlerle düşüreceğini zannediyor. İstikrar sorununa doğru teşhis koyamıyor. Bu durum üretici ve tüketicide enflasyon devam edecek şeklinde bir algı yaratıyor. Bu defa üretici ve satıcı malımı yerine koyamam diye fiyatları artırıyor.

Öte yandan son beş ayda döviz kurundaki artış enflasyonun altında kaldı. Bunun bir nedeni TL''nin yüzde 46 dolayında daha düşük değerde olması, diğer bir nedeni ise Rusya, Katar, Suudi Arabistan ile olan ikili ilişkilerle emanet döviz girişinin olmasıdır. Ancak taşıma suyla değirmen dönmez. Türkiye''nin bir yıl içinde çevirmesi gereken 185 milyar dolar dış borcunu çevirmesi ve yıllık cari açık olarak da 50 milyar dolar bulması gerekiyor. CDS oranları yüksek olduğu için daha pahalı dış borç bulabiliyoruz. Merkez Bankası rezervleri de eksidedir. Bunlar kur artışı yönünde baskı oluşturmaktadır. 2023 yılında kur artışları enflasyonun üstünde olacaktır.

Dahası, seçim yılı olması nedeni ile hükümet kredi dağıtacak, popülist harcamaları artıracak ve enflasyon baskısı artacaktır.

Özetle, bugünkü anlayışla bu enflasyonu yenemeyiz.

Yazarın Diğer Yazıları