Halk ''yolsuzluk arttı'' diyor
AKP kuruluşunda "3Y" (yolsuzluk-yoksulluk ve yasaklarla mücadele) parolasını kullandı. Oy topladı. Aynı halk bugün farklı düşünüyor.
Metropoll Araştırma''nın Haziran 2021 tarihli Mayıs Araştırma anketine göre;
* Dört kişiden üç kişi (yüzde 73,3) Türkiye''de yolsuzluğun arttığını düşünüyor. (Artmadı diyenlerin oranı yüzde 22,1 de kalıyor.)
* AKP''ye oy veren seçmenlerin yarısı yolsuzluğun arttığını düşünüyor.
* Cumhur İttifakı MHP''ye oy verenlerin yüzde 71,9''u yolsuzluğun arttığını düşünüyor.
Yolsuzluk alanında uygulamada ve yabancı menşeli raporlarda, Türkiye ile ilgili tenkitler var.
Sayıştay 2018 yılı raporu basında yer aldı. Bu raporda; "Kamuda Hizmet dışında kullanılmak üzere yabancı menşeli araçlar kiralandı; belediyelere ait yerler ihalesiz verildi; Yardım yapılan Dernek ve vakıfların faaliyetlerine ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmedi; Bazı karayolu ihalelerinde devlet zarara uğratıldı; Maliye''de ''iç kontrol'' yapılmadı, ''Özel hastanelerde hasta ya da yıllık izinde gözüken doktorlar ameliyat yaptı ve bu işlemler Sosyal Güvenlik Kurumu''na (SGK) fatura edildi." deniliyor.
Avrupa Birliği raporlarında, 2002 yılında AB''ye uyum gerekçesiyle çıkarılan Kamu ihale kanununun, 2019 yılına kadar 50''si kanun ve gerisi kararname olmak üzere 186 kez değiştiği tenkit edildi. Şubat 2019 ayındaki Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesi''nde Türkiye raporunda Türkiye''de yolsuzluğun birçok alanda yaygın olduğu vurgulandı ve bir önceki raporda yer alan uyarılar hatırlatıldı.
OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) 2019 Nisan sonuna yabancı kamu görevlilerine rüşvet konusunda; "Türkiye''nin sürekli olarak OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesinde belirtilen kilit hususlara uymaması ve yurt dışı rüşvetle mücadele kanunlarını uygulamaması nedeniyle ve Ekim 2019''a kadar herhangi somut adım atılmaması durumunda Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu 2020 yılında Ankara''ya üst düzey bir heyet gönderecektir." şeklinde uyardı.
Öte yandan ''''Türkiye''de yolsuzluğa karşı halkın tepkisi zayıf kalıyor'''' şeklinde yaygın bir kanaat var. Söz gelimi TÜSİAD tarafından yaptırılan "İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye''de Yolsuzluk" araştırmasından ortaya çıkan bir sonuca göre, birçok insan Türkiye''de yolsuzluğu bildiği halde ihbar etmiyor veya pasif kalıyor. ("İş Dünyası Bakış Açısıyla Yolsuzluk: Algı ve Politika Önerileri, 2020)
Bu araştırma için işletmeler nezdinde yapılan anketlerde, yolsuzluğu ihbar etmem diyenlerin yüzde 60''lık kısmı, neden ihbar etmediklerinin gerekçelerini şöyle sıralıyor;
* Yasal bir ihbar mekanizması yok (yüzde 30)
* Sonuç vermez (yüzde 12)
* Uğraşmak istemem (yüzde 5)
* Ödüllendirildiğim bir sistem yok (yüzde 7)
* Kimliğimin ifşa edileceğinden çekinirim (yüzde 6)
* Bugün bana yarın sana diye düşünürüm (yüzde 1)
Nereden bakarsak bakalım Türkiye''de yolsuzluk aleniyet kazandı. Halkın yolsuzluk kanaatinin aleniyet kazanmasında, siyasette yapılan popülizm etkili oldu.
Popülizm; siyasilerin iktidar olabilmek için verdiği tavizler ve siyasi iktidarların da seçim ve referandum aşamalarında oy toplamak için başvurdukları bir nevi seçmenlere verilen rüşvetlerdir. Popülizm yolunda siyasi iktidarlar, millî ve manevi değerleri, kamu kaynak ve imkanlarını taraftar kazanmak için istismar eder. Popülizm de geniş anlamda bir yolsuzluktur
Birçok düşünür, bulunduğumuz yüzyılı popülizm çağı olarak yorumlamaktadır. Freedom House 2017 raporunun başlığı "Popülistler ve Otokratlar: Küresel Demokrasiye Karşı Çifte Tehdittir "diyor. Ben de bu yoruma katılıyorum ve ilave olarak Türkiye''de ekonomide oluşan derin göçükte baş nedenin popülizm olduğuna inanıyorum.