Hakan Fidan’ın değerli yalnızlığı!..

Türkiye’nin nasıl bir karanlığın içinde olduğunu önceki gün iliklerimize kadar yaşayarak gördük. Hem de kelimenin tam anlamıyla. Ampulü patlayan iktidar, ülke bütünüyle karanlığa gömülürken bunun gerçek nedenini bir türlü izah edemedi. En iyi korunan İstanbul’daki Çağlayan Adliye Sarayı’na DHKP-C’li teröristler elini kolunu sallayarak girdi, rahat rahat sosyal medyada eylemin fotoğraflarını paylaştılar. Savcı Mehmet Selim Kiraz, şehit edildi. Her türlü terör eylemi karşısında diz çöken iktidarın Cumhurbaşkanı ve Başbakanı da operasyonu “başarılı” olarak ilan etti. Herhâlde bu operasyonun başarısız sayılması için Çağlayan’daki adliye binasının teröristlerce tümden havaya uçurulması ve yüzlerce kişinin de ölmesi gerekiyordu!..
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kamuoyu ile paylaştığı gibi her nedense DHKP-C denince akla ilk önce maalesef MİT ve “taşeron örgüt” kavramı ve sorular geliyor. AKP Genel Merkezi’ne, Adalet Bakanlığı’na ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yapılan DHKP-C saldırıları ile ilgili sorular hâlâ aydınlatılabilmiş değil.
Savcımızı şehit eden Şafak Yayla 18 Ocak 2013’te İstanbul’da yapılan operasyonla yakalanmış ve tutuklanmıştı. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra hükümetin kendini kurtarmak için yargı reformu altında örgütlü suçların içini boşalttığı dönemde Yayla da serbest kalanlar arasında yerini aldı. Bahtiyar Doğruyol da 2012 yılında Edirne’den Yunanistan’a kaçmak üzereyken yine operasyonla yakalanmıştı, bir yıl önce cezaevinden tahliye edildi. Şimdi;
Son dönemde artan DHKP-C eylemlerine karşı ne yapılmıştır? Önleyici hangi tedbirler alınmıştır? Bu konuda profesyonel emniyetçiler nerelere sürülmüştür?..
İstihbarat zafiyetinin de apaçık ortada olduğu ortamda MİT, ne işlerle meşgul olur diyelim ve bam teline dokunalım.
AKP iktidarının arka bahçesi haline gelen MİT, Hakan Fidan’ın görünür siyasete kısa süreli giriş çıkışı ile yaşadığı son sarsıntıyı atlatabilmiş değil. Pek atlatacak gibi de gözükmüyor. Çünkü Recep Erdoğan’ın ezme operasyonu ile AKP adaylığından çekilen ve tekrar MİT’in başına dönen Hakan Fidan değerli yalnızlığın içine gömülmüş durumda. Her istediği zaman Beştepe’ye gidemiyor. Bakanlar üstü pozisyonu sona erdi. Üstüne üstlük “Başbakan” Ahmet Davutoğlu da kendisini epey kenara itti. Bunları sadece kendi yorumum olarak yazmıyorum. AKP içinde çok sağlam bir kaynaktan dinlediğime göre Hakan Fidan, içinde bulunduğu hali, bir yakın halka sohbet toplantısında şu cümlelerle özetlemiş;
“Ahmet Davutoğlu azmettirdi sonra da beni ortada bıraktı.”
Hakan Fidan’ın bu sitemi Ahmet Hocanın da kulağına gidince “Ne yapayım. Tayyip Erdoğan’a direnemiyorum” demiş. Hakan Fidan’ın iç sıkıntıları ve değerli yalnızlığının en çok Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a yaradığı söyleniyor. AKP kulislerinde yapılan yorumlara göre; “Erdoğan, Davutoğlu’ndan umudu kesip, Hakan Fidan’a da tokat attıktan sonra Yalçın Akdoğan ikinci adamlık için ellerini ovuşturmaya başladı. Hatta Başbakanlık adaylığında Numan Kurtulmuş’u da geri plana itti.”
AKP’de saltanat çekişmesi tam gaz devam ederken, polis teşkilatımızın içinde bulunduğu durum ortada... MİT ve başı da bu haldeyken Allah bizi çok ama çok esirgiyor diye düşünüyorum.
Hazır AKP içindeki kulislere dalmışken Recep Erdoğan’ın Slovenya’da “400 olmazsa, 330 milletvekili” diyerek hedef küçülttüğü 7 Haziran tablosuna da bakalım. Erdoğan, başkanlık sistemi için anayasa değişikliğinde referandumu işaret ederken bunda eline gelen anketlerin çok payı var. AKP’li kaynaklar, yüzde 43 bandında olduğunu iddia ettikleri partileri için Erdoğan’ın özel toplantılarda yüzde 38’e kadar düşme-erime tehlikesine işaret ettiğini belirtiyor. AKP anketlerinde HDP ise yüzde 9 gözüküyormuş. HDP’nin barajı geçmesi demek bırakın 330’u 276’nın bile altı demek. AKP de şimdiden CHP-HDP’li koalisyon ortaklıkları için kafa yorulmaya başlandı.
Boşa değil her hafta muhtarlarla toplanıyor Recep Erdoğan!.. Fakat, terör örgütü PKK da aynı stratejiye geçti. “Demokratik özerklik” planları kapsamında bölge illerinde kurulan mahalle meclisleri ve köy kominleri vasıtasıyla muhtarları ve halkı belli alanlara toplayan PKK’nın siyasi propaganda yaptığı ortaya çıktı. Bölge illerinden gelen istihbarat raporlarına göre; PKK özellikle, Hakkâri, Şırnak, Van ve Diyarbakır illeri ve ilçelerinde söz konusu toplantılara hız vermiş durumda. İstihbarat kaynaklarının raporlarında, Hakkâri Kavaklı bölgesinde faaliyet yürüten örgüt mensuplarının Mart ayı başında köy camisinde halkı toplayarak süreç değerlendirmesi yaptığı, önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmelere göre eleman, gıda ve barınma tarzı ihtiyaç temininde muhtarların görevlendirildiği belirtiliyor.
PKK’nın son toplantısını yine Hakkâri’ye bağlı Üzümcü köyünde yaptığı belirtilen raporlarda, AKP Hükümeti tarafından 2015 Nevruz’una kadar açılım sürecinde atması gereken adımları atmadığı ve sözünde durmadığının altı çizildi. Köy meydanında toplanan halka örgütün bahar ayları ile birlikte atacağı yeni adımlar hakkında bilgilendirme yapılırken, katılım sayıları ve vergilendirme konusundaki örgütün memnuniyeti iletilerek teşekkür edildi. Siyasi propaganda yapıldı.
Bakalım Türk’ün trafosu ne zaman patlayacak!..

Yazarın Diğer Yazıları