Haber merkezimize deneyimli Yenimahalle muhabiri istiyorum!..

Şu, şuna “şöyle” dedi; bu, buna “böyle” dedi.. Dediği, ileri sürüldüğü bildirildi, tarzında haber ve yazılardan bana da bıkkınlık geldi.. Herhalde sizler de benzer durumdasınızdır!..
O zaman gelin; bugünkü siyasi yazımızı farklılaştıralım. Türkiye siyaseti üzerinde kişilerin ve de siyasi partilerin değil de yerleşim merkezlerinin önemine değinelim.
Duymuşsunuzdur; Türk siyasetinin en tecrübeli isimleri seçim gecelerinde, sizin belki de o güne kadar hiç ismini bile duymadığınız küçücük yerleşim birimlerinden gelen ilk sandık sonuçlarına bakarlar ve derler ki; “haaa!.. Seçimi bu parti kazanacak”. Baktıkları yerler öyle yerlerdir ki; orası aslında Türkiye genelini yansıtır ve tahminlerde pek de yanılgı olmaz.
Bu yerlerden biri de Ankara’nın Yenimahalle ilçesidir. Biz, Ankara gazetecilerinin gözünde Yenimahalle’nin hem seçim öncesinde hem de seçim sonrasında -her daim- çok büyük önemi ve de kutsiyeti vardır. Her siyasi olayda bile “Yenimahalle ne diyor?” diye derin araştırmacı ve soruşturmacı gazetecilik yaparız.
Adı; “yeni” dir ama, Ankara’nın çok eski köklü mahallesidir “Yenimahalle”..
Yenimahalle, 1946-1949 yıllarında Ankara’nın yakın yerleşim alanı olarak planlanmış ve 1950’lerde dar gelirli işçi ve memur vatandaşları konut sahibi yapmak gayesi ile ikişer katlı olarak kurulmaya başlanmıştı. Yenimahalle, 1 Eylül 1957 tarihinde ilçe merkezi haline getirilmiştir. Nüfusu 700 bin civarındadır Yenimahalle’nin. Biz, Ankara gazetecileri de seçim geceleri Yenimahalle’den gelen sandık sonuçlarına bakar, iş biraz şekillenince hemen telefona sarılır patronlarımızı arayıp, “Beyefendi inanın bana seçimi falanca parti  kazanacak” deyip hava atarız. Bugüne kadar bu tahminlerden dolayı hiç de fırça yemedik. Sizlere bir sırrımızı daha açıklayayım mı?..
Ankaralı gazeteciler sadece seçim gecesi gözlerini çevirmezler Yenimahalle’ye!..
Meclis’teki çeşitli oylamalarda, siyasi kriz ve skandallarda, Bakanlar Kurulu listesi açıklanmadan, kurultaylarda genel başkan adayları çarpışırken, siyasi partiler milletvekilleri listesini hazırlarken, bürokrasideki kritik atamalarda hep  gözümüz kulağımız Yenimahalle’den gelecek haberlere açıktır. Ankara’nın diğer ilçelerini o kadar kaale almayız. Hatta, Çankaya’yı bile.
Nüfusu 5 milyon olan Ankara’da orta büyüklükte bir ilçedir Yenimahalle ama Türk siyasetinde özgül ağırlığı, nüfusuna oranla oldukça fazladır. Hatta kıyas bile götürmez.
“Amma da abarttın Yenimahalle’yi” demeyin. İnanın bana abartmıyorum. Çünkü; Ankara’nın Yenimahalle’si mütevazıdır, yalnızca içerideki siyasi işlerle haşır neşir olur. Dış politikaya ,terör olaylarına, ekonomik sıkıntılara pek kafa yormaz. Bazen içi darlanır -ne de olsa hep iç siyaset adamı sıkar- magazin olaylarına, sanatçıların dünyasına el atar ve onları konuşur..
Her gazetenin Ankara bürosunun deneyimli alan muhabirleri vardır. Fakaat!.. Deneyimli Yenimahalle muhabiriniz yoksa yandınız. Yönetici olarak kapıya konacağınız günü bekler durursunuz. Çünkü; Yenimahalle muhabiri olmayan büro sırıkla atlama dünya rekorları kırar. Bu da patronların hoşuna hiç gitmez. Deneyimli ve usta Yenimahalle muhabiri olan haber merkezi yöneticilerinin durumu, peşin satanlar gibidir. Rahatça yaslarlar sırtlarını koltuklarına.  Çünkü; hangi siyasetçi nerede çapkınlık yapmış, hangi bakan gidecek yerine kim gelecekmiş, kimlerin kasetleri varmış, hangi kurultayı kim kazanacakmış; ilk önce Yenimahalle’de konuşulur ve bunları da ilk Yenimahalle muhabirleri duyar. İster televizyon, ister gazete, isterse haber ajansında hangi yüksek posta sahip olursanız olun; siyasetçinin ve bürokrasinin gözünde Yenimahalle muhabiri kadar itibarınız olmaz. Bakanlar Kurulu değişecek olur, iktidar partisinin  milletvekilleri bile gider  Yenimahalle muhabirine, “Hangi bakanlar gidici, yeni kimler geliyor, Ben de listede var mıyım” diye sorar. Kurultaylar olur, parti mebusları o partiyi yakından takip eden 40 yıllık gazeteciye değil de ille de Yenimahalle muhabirine sorar; “Sence genel başkanlığı kim kazanacak.  Senin öngörün ne?”.. Öyle manipülasyona ve hatta dezenformasyona (ara sıra dümenden yapılsa bile) gerek bile yoktur. Örneğin; Yenimahalle’yi çok iyi takip eden muhabir, bir parti kongresini hangi adayın kazanacağını o alanın muhabirinden daha iyi bilir. Yenimahalle muhabiri ne dediyse aynen o çıkar.
Satırlarımın başındaki gerekçeleri bir tarafa bırakın. Asıl maksadım ne biliyor musunuz?
Dayanamıyorum artık!..
Ben de haber merkezi yöneticisi olarak büroma deneyimli bir Yenimahalle muhabiri almak istiyorum. Haber atlamaktan bıktım.
(Bir de yalandan da olsa rest çekeyim)
Deneyimli Yenimahalle muhabirini ya işe alırsınız ya da alırsınız!..
O kadar!..

Yazarın Diğer Yazıları