Gül, nasıl şehit edildi?..

Yerseniz!..

29 Mayıs’tan 30 Mayıs’a kaydırdıkları günde kapsamlı bir algı operasyonu yapacaklar.

İstanbul’un 562’nci fetih yıldönümünü kutlamasını AKP’nin seçim çalışmalarına, şovlarına alet edecekler. İstanbul’u parsel parsel yabancılara satanlar, Fatih Sultan Mehmet Han’ın bedduasından ve vasiyetinden bir habermiş gibi yapıp kendilerine kahramanlık payeleri çıkaracak.

Artık son çırpınışları...

İstanbul’un büyüsünü, Fatih Sultan Mehmet Han’ın maneviyatını hayasızca kullanmaktan bir an bile olsun imtina etmeyecekler. Bildik nakaratları tekrar  edecekler. “Gemileri karadan yürütürüz”  maneviyat kalpazanlığı üzerinden oy kapmaya uğraşacaklar. “Fatih Sultan Mehmet”,“Yavuz Sultan Selim”, “Adnan Menderes” deyip yine şehitlere lafı getirip onların ardına sığınacaklar. “Kefen giydiklerinden” bahsedip ağlaklık ve mağduriyet duvarlarını kanırtacaklar.

Fakaat!.. Saltanatları uğruna şehit verilen kahramanlarımızın hesabını ne bu yalan dünyada ne de ahrette veremeyecekler. Son örnekte, Van’ın Erciş ilçesinde PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen kahraman korucu Abdulbari Gül örneğinde olduğu gibi. Yazıdaki, haberin flaşını sona saklıyorum.

Saltanat için, milliyetçi mukaddesatçı oyları kapmak uğruna tüm kadroları ile her türlü tezgâhı çeviren AKP’nin iki yüzlülüğünün çarpıcı bir belgesini daha faş ediyorum.

Sessiz sedasız memleketi Ağrı’nın Diyadin ilçesinde toprağa verildi şehit, geçici köy korucusu Abdulbari Gül. Terör bölgesinde bölücü örgüte karşı mücadele eden kahraman askerlerimizin en güvendiği kahraman koruculardan biriydi. Onunla beraber omuz omuza çarpışan, silah arkadaşlığı yapan askerlerimizin Gül’ün dürüstlüğünü ve cesaretini, vatana hizmetlerini anlatmakla bitiremiyorlar.

Bölücü terör örgütü ve onun kanlı katilleri ile saltanatları için masaya oturan sonrada milletin önüne  “çözüm süreci” afyonunu sunan iktidar ne yaptı? Önce şerefsizlerin it gibi korktuğu korucuların ellerinden silahlarını aldı, onları yasal korumalarından etti, her türlü aleni tehditler karşısında çırılçıplak bıraktı. “Biz devlet, millet, vatan için çalıştık bari bizi koruyun” feryatlarına karşı sessiz ve ilgisiz kaldı. PKK’ya şirin görünebilmek uğruna bu kahramanlar bölgedeki Valiler eliyle PKK’nın kucağına atıldı. Elektrik direklerine bağlanarak yapılan infazlar karşısında bile kimsenin kılı kıpırdamadı, kıpırdatılmadı.  “Söz konusu çözüm süreci ve saltanat ise gerisi teferruattır” denildi.

Bakın, seçim arifesinde Ağrı skandalının baş kahramanlarından Ağrı Valisi  Musa Işın, şehidin cenazesinde adeta timsah gözyaşları dökerek ne demiş. AA’nın geçtiği haberden alıntı yapıyorum;

“Bu örgütün siyasi koluna da buradan seslenmek istiyorum. Sizin söyleyecek bir sözünüz var mı bu şehit ailesine acaba? 13 yetime söyleyecek herhangi bir sözünüz var mıdır? Hani siz barışçıydınız? Hani siz demokrattınız? Hani siz barış güvercinleri uçuruyordunuz? Hani neredesiniz? Siz ne diyeceksiniz acaba bu şehit ailesine? Bu yetimlere ne diyeceksiniz? Siz bütün insani meziyetlerinizi kaybetmiş insanlarsınız. Sizi bu milletin vicdanına ve Allah’a havale ediyoruz. Ama size bir şey daha söylemek istiyoruz. Hiçbir şekilde bu ülkede ameliyat yapamayacaksınız. Maşası olduğunuz insanların emellerini kursağınızda bırakacağız. Sizi de bu dünyada rezil edeceğiz. Bu millet, Kürt’üyle, Türk’üyle, korucusuyla, askeriyle, şehidiyle bütün sosyal katmanlarıyla sizden sadece ve sadece bu ülkeye ihanet etmemenizi istiyoruz. Ederseniz de bunun karşılığını bulacaksınız. Bu insanlar ihanete hiçbir zaman katlanamaz. Biz bu aziz şehidimizi Hazreti Hamza’nın yanına gönderiyoruz. Hazreti Hamza’yı ve 70 Uhud şehidini müşrikler yani dinsizler şehit etmiştir. Bu kardeşimizi de dinsizler şehit etmiştir. İnsanlığından nasibini almayanlar şehit etmiştir.”

Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın genel sekreterliğini de yapan Vali Işın’ın söyledikleri Recep Erdoğan’ın seçim meydanlarındaki nutuklarına nasıl da benziyor değil mi?.. Sanki aynı kalemden çıkmış gibi!..

Şimdi gelelim şok habere;

Bölgedeki askeri kaynaklardan aldığım bilgiye göre; Şehit Abdulbari Gül, 2014 Eylül ayında, aldığı yoğun tehditlerden dolayı Valiliğe kimliğinin değiştirilmesi talebinde bulunuyor. Fakat olumlu yanıt alamıyor. Sonunda geçtiğimiz aylar içinde bugüne kadar hiç dile getirmediği bir talebi iletiyor Valiliğe, “Çok ölüm tehdidi alıyorum. Bana bir miktar para verin. Ben ve ailem buralardan gideyim”. Yetkililer, şehit Gül’ün bu talebinin de hâlâ Valilikte onay beklediğine işaret ettiler!.. Ayrıca, yaklaşık 10-15 gün önce PKK’nın “Abdulbari Gül’ün ölüsünü istiyoruz” şeklinde verdiği infaz emrinin telsiz konuşmaları ile tespit edildiği de bildirildi. Kendisiyle yüzlerce operasyona katılan silah arkadaşları Abdulbari Gül için şunları söylüyor;

 “Bugüne kadar hiç para talebi olmayan biriydi. Her operasyonda ‘ben bu işi Allah rızası için, vatanım ve milletim için yapıyorum’ derdi.”

Sayın iktidar ve Sayın Vali, şimdi,13 yetime söyleyebilecek sözünüz var mı?..

Bu dünyada rezil olup olmadığınızı düşünüyor musunuz?..

Şehidimizi Hazreti Hamza’nın yanına gönderirken sizin yeriniz acaba neresi olur?..

İstanbul’un 562’nci fetih yıldönümünde daha hangi yüzle sahte kahramanlık nutukları atacaksınız?..

Fatih Sultan Mehmet Han, hangi askerini saltanatı uğruna düşmana bile bile teslim etti?.. Bileniniz var mı?..

Bari bir kerecik dürüst davranıp, gemicikleri nasıl yürüttüğünüzü anlatın!..

Yazarın Diğer Yazıları