Görülmemiş israf
Dün; “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”ydı. Aziz yavrularımızın bayramlarını kutluyorum..
Yazımızın başlığı “Görülmemiş İsraf” . Gerçekten ülkemizdeki israf tarif edilebilir boyutları aşmıştır. Bu durumun sorumlusu iktidardır. Biraz sonra rakamları sunduğum zaman bana hak vereceksiniz.
Basında yer alan haberlere göre Sayın Başbakan Ankara içerisinde bir üniversiteye giderken kendisine 3500 polis koruma görevi yapıyor. İkametgâhını 1500 polis bekliyor. Yine basında yer alan iddialara göre Başbakan’ın emrinde 5 uçak var, 6. sipariş edilmiş. Bu uçakların aylık benzin masrafı meclisteki 550 milletvekilinin bir aylık maaşından fazla..
Gördüğünüz gibi bu iktidar döneminde milli şuurumuz yıkılmak istenirken, aynı zamanda ekonomimiz akıl almaz israflarla kan kaybına uğratılıyor.
Bu arada kesilen ağaçlar, yok edilen doğa, bunun sebep olduğu olacağı felaketler ve mali kayıp başlı başına bir araştırma konusu olur.
AKP’nin 11 yıllık iktidarı döneminde Türkiye; % 4,5 ile orta halli bir büyümeye ulaşmıştır. Milli tasarruflarımız düşük düzeylerde kaldığı için bu büyüme yetersiz sermaye birikimi ile gerçekleştirilmiş ve netice kronik dış açıklar olmuştur. Ekonomi yatırımla büyümemiş, tüketimle büyütülmeye çalışılmıştır. AKP’li dönemin ilk 5 yılında yabancı sermaye girişleri hızlanmış, iç talep pompalanmış kısa dönemli büyüme ivmesi yukarıya çekilmiştir. AKP hükümetlerinin icraatlarıyla, dış açık yükselirken, milli tasarruf oranı her yıl ortalama 1,9 oranında düşme eğilimi içine girmiştir. Ekonominin kaderi dış kaynak hareketlerine bağlanmış, dışa bağımlılığın yoğunluğu artmıştır. Yabancı sermaye girişleri de büyümeyi destekleme gücünden devamlı kaybetmektedir. Dışa bağımlılığın kurtarıcı olmadığı ortadadır.
İşte böyle bir tablo çizen ülkenin Başbakanı huzur içerisinde 5 uçağa binmektedir. Basında yer alan haberlere göre AKP ihale baronlarının vergi borçlarını çerez parasına indirmiş, vergi cezalarının da tamamını silmiştir. İddiaya göre her yıl bu şekilde 1,5-2 katrilyon liralık vergi siliniyormuş. Bu işleri başaran Maliye Bakanının bindiği 700 bin liralık makam aracına ne demeli? Çocuğunuza oyuncak alın, maliye %18’ini alıyor. Arabanıza koyduğunuz benzinin %65’ini maliye yutuyor. Öğretmenler yıllardır tayin bekliyor. Yok, ne yok? Bütçede para yok. Çiftçi bu taban fiyatıyla ekemez diyoruz, cevap aynı. Asgari ücretten vergi alınıyor. Utanç verici değil mi? Milletvekili Sayın Aykut Erdoğdu’nun konuşmaları malzemelerle dolu. Maliyeden yandaş firmalara yapılan kıyakları onun sayfasından öğrenmeniz mümkün. Bir gazetenin ulaştığı merkezi uzlaşma komisyonu belgelerine göre bu vadideki kahramanlıkların sınırı yok. 1 litre benzinin % 65’ini vergi olarak ödüyoruz, bu sayede yandaş şirketlerin vergi borçları ve cezaları siliniyor...
İnsan hayatının değeri yok. Ekmek almaya giden çocuklar öldürülüyor. Teröre kurban giden şehitlerimizin artık esamesi okunmuyor. Vatandaşın hayatını korumak gibi bir gaye yok. Ağaçlar, doğa katlediliyor, hayvanlar katlediliyor. Kısacası, insan, hayvan, doğa, devletin kaynakları sorumsuzca, vicdansızca israf ediliyor. Bu israfın neticesi, Devlet bütün kural ve kurumlarıyla törpülenmiş, yalama edilmiş durumda. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2010 yılına ait aldığı kararlarla ilgili yayınlanan raporda Türkiye’nin ceza olarak 24 milyon 542 bin euro’yu devlet olarak yurttaşlarına ödediğini görüyoruz. Bu rakam, AİHM tazminat kararlarının %40’ıdır. Dünyada görülmemiş bir rekordur. İktidarın müthiş “Demokrasi Başarısı” dır. Türkiye’de insan haklarının hiçbir güvencesi bulunmuyor. Bu konu tamamen iktidarın keyfine kalmıştır. 2011 yılı AİHM mahkûmiyetlerinde 159 dava ile Türkiye lider ülkedir. 34 ülke sıralamasında Türkiye gelir eşitsizliğinin en yüksek, en kötü olduğu 3 ülke arasındadır. OECD’nin raporuna göre Şili, Meksika ve Türkiye en yüksek gelir eşitsizliğinin yüküm sürdüğü ülkelerdir. Bu konuda TÜİK’in araştırmalarına bakmak pek çok gerçeği ortaya çıkaracaktır. AKP iktidarı gelir eşitsizliğinin giderici politikalar uygulamıyor, sadaka verme politikasını geliştirerek insanlarımızı yoksulluğa mahkûm ediyor. İş vermediğin yurttaşa aş vermek, onu oy için teslim almaktır. AKP gelir eşitsizliğini giderecek hiçbir politika uygulamıyor, bugüne kadar devam eden tutumuyla sosyal sınıf ve zümreler arasındaki uçurumu açmaya devam ediyor.
Bu rakamları pek çok alanda çoğaltmamız mümkündür. Özellikle bu iktidar döneminde eğitim hayatımız uygulamaya konan yanlış kararlarla tam bir felakete dönmüştür.
İsrafın böylesi görülmemiştir. Devletimizin temel felsefesi, insanımız, bütçemiz, doğal kaynaklarımız, Cumhuriyetin birikimleri israf ediliyor. Edilsin, ne gam... AKP’nin yandaşları zenginleşiyor, Başbakanımız inmediği uçağın gürültüleri içinde gerçeğin sesini duymamanın mutluluğunu yaşıyor...