​​​​​​​Göklerdeki yüz akımız; Savaşan Şahinler

Daha 2. Dünya Savaşı devam ederken NATO kuruldu. Böylece komünist bloka karşı muazzam bir güç oluşturuldu. Yine bu süre zarfında savaş güçlerini artıracak çabalar hızlanmıştı.

Sizlere bu pazar günü daha düne kadar içinde yer aldığımız askerî havacılığın gelişimini aktaracağım. Doğal olarak ABD uçaklarının bize gelişi üstünde duracağım.

Dişe dokunan ilk açıklamamız Fantomlar (Phantom) -Hayalet- üstüne olacak. Bu isim Almanlar tarafından konuldu. Üretimin ilk yıllarında fazla düşmeleri, başka bir ismin daha takılmasına neden oldu; "Uçan Tabut." Hatta buna bir ad daha ilave edildi "Dul gelin uçağı."

Gerçek ismi F-4E olan bu portföy bizde 2019 yılı içinde peş peşe kırıma uğradılar. Hatta bunların bir bölümü uzun süre uçuştan men edildi. Sıkı bir bakım sonrası "yedek uçak" olarak tekrar göreve hazır hale getirildiler.

Gökyüzü Şahinleri

1970 sonrası F-16'ların hâkimiyeti başladı. Türk Hava Kuvvetleri de bunlardan aldı. Hatta Eskişehir'de yapımına geçildi. Aradan geçen 50 seneye rağmen hâlâ mükemmel savaştıklarını görmekteyiz.

Nitekim İdlib'deki başarıları ortada. Birkaç hatırlatma yapayım. İlki, Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığı döneminde Rus jetini düşürmeleriydi.

Son olarak yine İdlib'de bizimkilerin ateşledikleri roketlerle Rusların üç jeti imha edildi. Yaşlandı denilen F-16'ların hâkimiyetinin kolay kolay kaybolmayacağı ortada.

Yeni aday

Bizim de yapımına her anlamda katkıda bulunduğumuz F-35'ler için konulan ambargo kalkacak mı? Günün sorusu bu. Türkiye'nin 100 uçak için parasını peşin verdiğini unutmayalım. Ayrıca bu uçağın pek çok parçası yine Eskişehir'de yapılmakta. Trump bile bunu inkâr edemiyor.

Awacslar

TSK'nın son yıllardaki önemli gelişmelerinden biri Awacsların alınmasıdır. Buna "havada yakıt ikmali"ni mümkün kılan tanker uçaklarını da ekleyelim.

Bazı ekleri de açıklamak istiyorum. İskenderun'daki 1500 rakımda yapılan tesis Suriye'nin bütün hava sahasını gözetleme imkânına sahip.

Sadece Hava Kuvvetlerimizdeki yeniliklerle yetinilmemekte. Deniz Kuvvetlerimizde kullanılan uçak ve helikopterler de fevkalade hayati.

Atak helikopterleri

Yerli sıfatına uygun helikopterlerimizde İtalyan katkısı inkâr edilmemeli. Bu taarruz araçları için kısa sürede aldığımız siparişler gurur verici.

Havacılığın babası

Gökyüzünün tarihi henüz 30'lu yaşlara gelmemişti. Havacılık tarihinin babası olarak Charles Lindbergh kabul edildi.

Lindbergh daha 25 yaşındayken, New York'tan Paris'e uçmuştu. 20 Mayıs 1927'de gerçekleştirdiği rekor kıran uçağı tek motorlu idi. Bu The Spirit of St. Louis isimli uçağın çizdiği rota tüm savaş sanayisini de etkiledi. New York'tan Paris'teki Le Bourget Havaalanı'na uçuşun 30 saat 30 dakikada gerçekleşmesi bir rekordu. Hem de kırık camına rağmen.

5800 kilometrenin kesintisiz geçilişi bilinen ilk rekordur. Lindbergh 25 Ağustos 1974'te Hawaii'de vefat ettiğinde 72 yaşındaydı.

Fransızlar

Bir zamanlar savaş uçakları yapımında Mirage'lar da önemliydi. Bunlar uzun süre Amerikalı rakipleriyle de "it dalaşı" yaptılar. Peki Fransa bu savaşı neden kaybetti? İki ana sebebi vardı. Mirage'ların kullanımı çok çetrefillidir. Yani kontrol mekanizması, bir yüksek mühendisten daha fazla yetenek ister. İkinci unsur ve en önemli etken ABD yapımcılarının müthiş kulisi. Nitekim bugün Mirage'lar silinmek üzere. Bunları ancak birkaç Körfez şeyhi almakta. O da hatır-gönül ve de "politik amaçlı" olarak.

Prototip

Dikkat ettiniz mi bilmem uçakların imalat safhasında ilk harfi Y'dir. Örneğin YF-16 denir. Tüm testler tamamlanıp seri imalata geçilince Y harfi atılır. Yani F-16'ya dönüştürülür.

Ya biz

İnsan üzülmeden yapamıyor. Bir zamanlar uçak sanayi devleri doğmadan biz bunları imal ediyorduk. Düşünün iki uçağımızı Afganistan'a hediye etmiştik. Hem de bizzat Atatürk'ün talimatıyla. Bugün sadece iyi pilotlar ve çok başarılı uçak teknisyenlerimizle yetiniyoruz...

F-16'larımızı bu kadar başarılıysa bunu pilot ve teknisyenlerimize borçluyuz.

GÜNÜN SÖZÜ

Dünyayı kaldırmak isteyen, evvela kendini kaldırsın. Sokrates

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları