Geçen akşam belki izlememişsinizdir Ankara Büyükşehir Belediyesinin istifa ettirilen belediye başkanı Melih Gökçek, CNN TÜRK''te konuştu.
Gökçek programda açık açık itiraflarda bulundu. Bu itirafların yüzde 1''ine sahip onlarca insan şu anda cezaevindeler.
Sadece FETÖ mü, ANKAPARK''ın maliyetinin de 450 milyon dolar olduğunu açıkladı. Bugünkü kurla (13.74) bu rakam 6.1 milyar lira yapıyor.
Dalga mı geçiyorsunuz?
Nasıl bir aymazlık, utanmazlıktır bu?
Ankara''da yardıma bu kadar insan muhtaçken, esnaf iş yapamazken, asgari ücretlinin, memurun sırtı zamlardan bükülmüşken onların yüzüne baka baka "450 milyon dolar harcadım" demek ne demek?
Kimin parasını nereye harcıyorsun?
Bu paraların kime nasıl gittiğini, o şirketlerin Gökçeklerin kanalı Beyaz TV ile ilişkilerini PARSEL PARSEL kitabımda yazdım.
Ama o kitapta yazan başka bir olayı canlı yayında kabul etti Melih Gökçek. Hatta bir de yalan söyledi.
Programdaki diyalog aynen şöyleydi:
Melih Gökçek: Genel sekreterim Kamil Kılıç, FETÖ''cüydü, kaçtı gitti. FETÖ''cüydü, bunun artık şeyi yok.
Ahmet Hakan: Genel Sekreter de nasıl FETÖ''cü olur ya?
Gökçek: Şeyden önce FETÖ''cüydü, 2014''te ben seçimde gelir gelmez aldım ondan sonra. Ne diyoruz? Bir milat var. Bir milat olduktan sonra.
Hakan: Ondan önce FETÖ''cü olduğunu bilerek orada tuttun o zaman.
Gökçek: Tuttum tabii. Yani kaç tane FETÖ''cü vardı bende. Yok demiyorum ki, inkar etmiyorum ki geçmişi. FETÖ''cülerle çalışmadım ben, onlarla arkadaşlık yapmadım demiyorum ki. Böyle bir şey söylersem yalan söylerim.
Aklım almıyor bu itirafa rağmen nasıl yargı harekete geçmez.
Gelin ben size o ismi anlatayım.
Gökçek ile fotoğrafını, nasıl sağ kolu olduğunu, belediyeyi nasıl yönettiğini ilk PARSEL PARSEL kitabımda yazmıştım.
Bakın geçmişini anlatayım da Gökçek döneminde nasıl yükseldiğini görün.
17 Haziran 1994 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediyesi Satın Alma Daire Başkanlığına Şube Müdürü olarak girdi. Senelerce bu görevde kalarak belediyenin satın alma işlerinin başında, belediyeye giren çıkan her şeyin kaydını tuttu. Satın almanın başında olduğu için paranın da başındaydı. Bütün işlerini Gökçek ile koordineli yürütüyordu.
Hatta öyle iyi anlaştılar ki...
10 Aralık 2001 tarihinde aynı bölümde daire başkanlığına yükseldi. Bu tarihten sonra belediyenin basamaklarını hızlı tırmandı Gökçek onu başkentin en kritik biriminin başına getirmek istiyordu. 2 Eylül 2005''te Genel Sekreter Yardımcısı oldu.
Bir sene sonra... 6 Eylül 2007 tarihinde ASKİ Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Bu tarihten dört yıl sonra istediğini aldı. 27 Nisan 2011''de vekâleten Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri oldu. 13 Şubat 2012''de ise asaleten ataması yapıldı. 15 Nisan 2014''te de bu görevdeyken emekli oldu.
Bakın burasının altınız çiziyorum: Emekli oldu.
Gökçek ne diyordu: 2014''te ben seçimde gelir gelmez aldım ondan sonra.
Açık açık yalan söyledi. Görevden aldığı filan yok elini kolunu sallayarak çıktı belediyeden.
Tüm bu 20 yıllık süreç Melih Gökçek''in döneminde Gökçek''in izni ve isteğiyle gerçekleştirildi.
Büyükşehir Belediyesine personel alımı süreçlerinde Kamil Kılıç''ın referansı olmadan kimse alınmazdı. Onun başında olduğu belediyedeki mülakatlarda "Zaman gazetesindeki herhangi bir yazarın o günkü köşe yazısında hangi konuya değindiği, TÜTEV''e üyeliğinin olup olmadığını, gittiği dershane ve okullar, yaşadığınız semtte gittiğiniz vakıf dernek ve sohbet mahallelerini" sordular.
Mahkeme kayıtlarına geçen itirafçıların ifadelerine göre bu durumdan Melih Gökçek de komisyona girdiği süreçlerde haberdardı.
Kamil Kılıç, 15 Temmuz''un ardından ABD''ye kaçtı.
FETÖ''yle mücadelede iktidar için "milat" sayılan 17-25 Aralık 2013''teki soruşturmalardan sonra bile görevinde tutulmuştu.
2014''teki yerel seçimlerde de aktif görev aldığı belirtilen Kılıç''ın, "Ankara''daki FETÖ yandaşı işadamları ve müteahhitler ile belediye arasında da köprü görevi gördüğü" belirtildi hep.
İşte Gökçek böyle bir ismi göz göre göre korudu. Kim bilir belki bu sayede ABD''ye kaçtı.
Gökçek itiraflarına dikkat edin. "Belediyede benim dönemimden kalma FETÖ''cüler hala var" diyor. Yani atmamış. Kendilerini gizlemelerine zaman tanımış.
Nasıl hala yargılanmadığı ise meçhul.
Gökçek''i kim neden korur onu da yeni çıkacak PARSEL PARSEL 2 iki kitabımda savcılığa verdiği ifadenin ardından yaptığı açıklamaların satır aralarındaki mesajlarla işledim.
Zaten tahminim kitabı ve hakkında çıkacak skandal gerçekleri duyduğu için apar topar programa katılarak "pişmanım" mesajı vermeye çalıştı.
Fakat farkında değil?
Artık Gökçek yargılanmazsa yargıda FETÖ davaları açısından FETÖ''cülere yarayan bir kırılma yaşanacağı ve yeni bir suç eşiğinin ortaya çıkacağı da apaçık bir gerçek.
Daha yazacak çok şey var ancak burada noktalayalım.
NOT: "Operasyon çok sonuç yok" başlıklı yazımda Mersin Uluslararası Limanı''nda, Ekvador''dan gelen bir gemideki muz yüklü konteynerde Narkotik detektör köpeği desteğiyle yapılan aramada soğutucu bölümüne gizlenmiş 6 kilo 750 gram kokain ele geçirildiğini yazmıştım. Alıcı firma Maki Danışmanlık''ın sahibi Doğa Egemen Bölükbaşı aradı. "Yazılanlar doğru" dedi ama ekledi, kokainin soğutucu bölümüne gizlenmiş halde bulunduğuna dikkat çekti. Yani kokain gemide konteynerin dışından müdahale edilerek yüklenmişti. Yani olayla bir bağlantılarının olmadığını dile getirdi. Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için cevap hakkını kutsal sayarak aktarmış olayım.
