Gökçebay' ların anısına...
Sevgili okuyucularım, Geçtiğimiz 15 gün tüm ailemiz için oldukça sıkıntılı günlerdi. Kayınpederim Hayrettin Gökçebay, Kayınvalidem Cemalinur Gökçebay ve Kayınbiraderim İshakcan Anıl Gökçebay’ı kaybettik. Nice ocaklar söndüren trafik canavarı bu kez sevdiklerimizi yakaladı. Tutanaklara da geçtiği üzere “sıfır hata” lı olan ailem karşı yönden gelen bir sürücünün hatalı sollaması yüzünden can verdiler. Bu acıyı anlatmak inanın çok zor. Ateşin düştüğü yeri nasıl yaktığını şimdi daha iyi anlıyoruz. Aslında onları tarif etmeye kelimeler yetmez.
Rahmetli Hayrettin Gökçebay eğitim camiasına 20 yılı aşkın bir süredir hizmet veren binlerce öğrenci yetiştirmiş eşi bulunması zor bir insandı. Evet o bir “insan” dı. Sevmeyi, saygıyı, yardımseverliği, dik duruşu ve çevresine yaydığı enerjiyle pek çok insanın hem “baba” sı hem de dostu idi. Bu kısa sürede Kırıkkale’de aklıma gelmesi mümkün olmayan bir çok insana dost elini nasıl uzattığını birebir onların ağızlarından dinledim. Rahmetli Cemalinur Gökçebay ise fedakar, çilekeş ve son derece yürekten bir insandı. Ya İshakcan... Kardeşim gibi sevdiğim, yüzünden gülümseme eksik olmayan çok özel bir çocuktu.
Hepsinin umutları, hayalleri vardı. Bizim de onlarla birlikte geçirmeyi dilediğimiz nice yıllar...
Muhakkak ki bir daha geri gelmeyecekler. Kadere imanımız gereği onlar için dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
Buradan tüm sürücülere seslenmek boynumun borcudur. Biz bu topluma daha çok hizmetler verecek, nice öğrenciler yetiştirecek, sevdiklerine destek olacak çok değerli birer parçamızı kaybettik. Sakın “bize gelmez” demeyin. Hem kendinizi hem de karşınızdakini düşünün. “Cahil” bir insanın ansızın ne büyük acılara sebep olabileceğini bizzat yaşayan birisi olarak herkesi dikkatli olmaya çağırıyorum. İnsan kolay yetişmiyor. Ve sevgili eşim, hayat arkadaşım Esra hanıma, oğlumuz Bahri Yiğit’e Allah’tan sabır diliyorum. Nitekim kaybettiklerimiz yalnızca birer ana, baba veya kardeş değillerdi. Onlar gerçek, samimi birer Müslüman ve her şeyden öte eşi bulunması zor “insanlardı”.
Ayrıca bu acılı günlerimizde yanımızda olan telefonlarıyla bizleri yalnız bırakmayan tüm dost ve akrabalarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. İnsan “ahde vefayı” da böylesi günlerde daha iyi anlıyor. Vefasızların gerçek yüzünü görüyor. Gerçekten onları anlatmak için başlı başına bir kitap yazmak gerekir. Biliniz ki makam ve koltuk telaşında sevgiyi kaybedenler hiç şüphesiz sevgisizliğe de mahkum olacaklardır.
Son söz olsun ki...
Merhum Hayrettin Gökçebay, Cemalinur Gökçebay ve İshakcan Anıl Gökçebay...
Yüce Allah Mekanlarınızı Cennet etsin... Sizi hiç unutmayacağız.