Gizlenen Sayıştay raporlarında ne vardı
Nihayet Sayıştay'ın Belediyeler ve Bağlı idareler raporu açıklandı… Fakat bu kez ilginç bir şey oldu. Gece saatlerinde yayınlanan raporlar sabaha karşı yayından kaldırıldı.
İlk defa böyle bir durum ile karşılaştım ama silinen raporları indirmeyi başardım.
Kısa kısa notlarla sizlere raporlarda yer alan Sayıştay denetçilerinin tespitlerini aktarmaya başlıyorum.
AKP'li Bursa Büyükşehir Belediyesi raporlarında dikkatimi çeken milyonluk hatalar ilk gözüme çarpanlar oldu.
Böylelikle biz de raporlara giriş yapmış olalım…
Bursa'da faaliyet gösteren Teleferik sistemi 30 yıllığına İlker Cumbul'un sahibi olduğu şirkete verilmişti.
Bunun karşılığında da yüklenici işletme hâsılatının yüzde 2'sini yıl içerisinde üçer aylık dönemleri takip eden ayın 10'uncu günü ödemekle yükümlü kılınmıştı. Ödeme yapılmaması durumunda kanunda belirtilen gecikme faizini üzerinden ödeme yapması geriyordu.
Sayıştay'ın 2019 yılı içerisinde yapılan denetimde firmanın 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında sözleşmede belirtilen bedeli ödemediği ve idarenin de bu tutarı muhasebe kayıtlarına almadığı görülmüş.
2016-2018 yıllarını kapsayan gecikme faizi dâhil 1 milyon 812 bin TL tutarındaki alacak kaydı da 2019 mali yılı içerisinde tahakkuk ettirilmemiş. İşte bu nedenle Sayıştay Bursa Belediyesinin 2019 yılı gelirler hesabının tam ve doğru bilgiyi göstermediğini raporlarına ekliyor.
Sayıştay denetçileri durumu Belediye Yetkilileri ile paylaşınca "1 milyon 812 bin TL tutarın 13 Haziran 2019 tarihinde idarece tahakkuk ettirildiği ifade edilmiş" şeklinde bir karşılık alıyor.
Ancak Sayıştay denetçisi bunun doğru olmadığını bu tutarın 4 Mart 2020 tarihinde alacak tahakkuk ve tahsilat kaydı ile muhasebeye alındığı tespit etmiş.
Sonrasında da devam etmiş; "2019 yılı içerisinde ödenmesi gereken tutar ise yüklenici firma tarafından idareye gerekli bilgi ve belge göndermediğinden ötürü muhasebe kayıtlarına alınmadığını. Bu durumda İdarenin sözleşmenin kendisine vermiş olduğu yaptırım yetkileri kullanması gerekmektedir" diye raporunu sonlandırmış.
Adamlar yememiş içmemiş Sayıştay'ı yanıltmaya çalışmış.
Sayıştay'ı yanıltmaya çalışanı da tebrik etmek gerekiyor. Sayıştay'a yanlış bilgi veren vatandaşa neler yapar gerisini siz düşünün…
Sayıştay denetçileri Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin bazı birim fiyat yapım işlerine ait geçici hak ediş raporlarını incelemiş ve inceleme sonucunda ödemeye esas miktarın fiilen yapılandan daha fazla gösterilmesi suretiyle yapılmayan veya eksik yapılan imalatlar için geçici hak ediş düzenlendiği ve ödemede bulunulduğunu tespit etmiş.
Yani yapılmayan işe ekstra ödeme çıkarılmış.
Mesela yapılan incelemede, "Bursa Büyükşehir Stadyumu Timsah Kafası Tamamlama İmalatları ve İzmir Yolu Yaya Üst Geçidi Yapım İşi" ve "Bursa Büyükşehir Stadyumu Güvenlik ve Emniyet Tedbirleri Yapım İşi" geçici hak ediş raporları hazırlanırken ilginç bir şey oluyor. Bu yapımlarda bazı iş kalemlerin hiç imalatı olmadığı halde yapılmış gibi, bazılarının ise metrajı yapılandan yüksek gösterilerek ödemede bulunulduğu görülmüş…
Başka bir inceleme sonucunda da Belediye tarafından gerçekleştirilen yol yapım işi ihalelerinin yaklaşık maliyetin önemli bir parçasını oluşturan miktar tespitinin sağlıklı şekilde yapılmadığı, ön/kesin projelerin oluşturulmadığı görülmüş.
Örneğin, İznik Orhangazi Gemlik İlçeleri Arter, Cadde, Sokak, İhtiyaç Duyulan Yerlere Asfalt Kaplama ve Yama Yapılması Yapım İşinde, mahal listesi hazırlanmış ancak sadece semt adlarından oluşturulmuş.
Nereye ne miktarda hangi imalatın yapılacağı belirtilmemiş. Ön proje üzerinden çıkıldığı belirtilse de ihale dosyasında herhangi bir proje bulunamamış.
Yine yapılan incelemelerde bazı alımların doğrudan temin yöntemi ile yapıldığı tespit edilmiş. Bunda sorun yok.
Ancak temel ihale usulleri dışında yer alan doğrudan temin yöntemi ile ihtiyaçların karşılanması kanunda belirtilen özel hallerde mümkün olabiliyor. Kanunda bu özel hallerden biri de "Büyükşehir belediyesi sınırları dâhilinde bulunan idarelerin 2019 yılı için söz limit tutarı 90.358 TL aşmayan ihtiyaçları…" diye sınır belirtilerek aktarılıyor.
Bursa Belediyesi doğrudan temin yöntemini kullanabilmek için bu limiti aşan ihaleleri parçalara bölerek doğrudan temin yöntemi usullerini ihlal etmiş.
Ne yazık ki kamu kurumlarının bir çoğu kaynakların verimli kullanılmasını emreden kanunu hiçe sayıyor.
İhaleler eş, dost, arkadaş, partidaşlar arasında servis ediliyor. En acısı da bunların ortaya çıkacağını bilerek, başlarına bir şey gelmeyeceğini düşünerek yapabiliyorlar.
Kamunun yararını düşünen kimse yok.
İşsiz kalanları, asgari ücretli milyonları, kirasını faturasını ödemek için günlerce makarna, kuru fasulye yemek zorunda kalanları düşünen yok.
Gerçi onlar da artık çok pahalı…