"Mehmetçik neden Suriye'de?.."
Bu soruya, elini vicdanına koyarak, tam manasıyla cevap verebileniniz var mı?..
İçine itildiğiniz siyasi kampları bir dakikalığına terk edin, El Bab'dan gelen şehit cenazelerine bakın... Gencecik fidanlarımızı ne uğruna kara toprağa veriyoruz?.. Suriye'de olup bitenlerden gerçekten haberdar mısınız?..
İktidar sözcülerinin her gün birbirini tekzip eden açıklamaları.. "El Bab son durak" diyenler.. Ardından, Rakka'ya "kararlılıkla" yönelenler. Çelişkiler ortaya çıkınca "iletişim kazası" bahanesi ile milletin aklı ve zekasıyla alay edenler!..
Amerika'ya feyk atıp Rusya ile dans... Sonra, hoop tekrar ABD'nin kucağına koşmacalar... El Bab'da çizilen çizgiler.. Ne idüğü belli olmayan haritalar, strateji planlamaları... Şehit cenazelerinin üzerinden siyasetçilerin hamaset nutukları doruğa çıkarken, gün aşırı değiştirdiğimiz sözde müttefiklerimizden yediğimiz ağır şamarlar.. Mehmetçik Arap çöllerinde kalleşçe sırtından vurulurken, herhalde Antalya'ya gelen Rus güzeller akınını kesmemek için itina ile devam eden alttan almalar.. Kıvırmalar..
Tamam!.. Stratejik derinlik dehasıyla (!) başlayan dış politikamız tamamen çöktü ve karaya oturdu. Peki!.. Millî Güvenlik stratejimiz?.. Çok affedersiniz; dansöze çevirdiler!.. Gizli saklı belge aramayın. Havuz medyasından bir gazete seçin. Sadece 3 günlük nüshasını yan yana koyun. Kıvıra kıvıra, yazılanlara/yazdırılanlara çizilenlere, söylenenlere ve her gün değiştirilen haritalara bakın ne demek istediğimi kolayca anlarsınız.
Bu ağır girişi yapmanın bir değil pek çok sebebi var. Önce "kazaen" denilen sonra Rusya'dan gelen açıklamalar yüzünden öyle olmadığı açığa çıkan, Rus uçaklarının bombardımanı ile Mehmetçiklerimizin şehit edildiği olaya değinmek istiyorum. 9 Şubat Perşembe günü sabah Rus uçaklarının taarruzu sonucu 4 şehit 11 yaralı verdiğimiz bu olay akşam saatlerine kadar saklanmıştı. Bu, askerlerimizi hedef alan El Bab'da bildiğiniz ikinci hava bombardımanıydı. İlki, 25 Kasım 2016'da meydana gelmiş, önce kimliği belirlenemeyen sonra da Suriye rejimine bağlı uçakla gerçekleştirildiği açıklanan 3 şehit verdiğimiz hava bombardımanıydı. Bilmediğiniz var mı?.. Ne acı ki, var!..
Genelkurmay karargahında sağlam kaynaklardan edindiğim bilgiye göre, 9 Şubat'ta, kahramanlarımız El Bab'da Akil Tepesi'ni ele geçirirken Rus uçaklarının saldırısı öncesinde bir hava saldırısı daha gerçekleşti. 8 Şubat Çarşamba günü akşamı Türk kamuoyuna El Bab'da IŞİD ile kahramanlarımızın çarpışması sonucu şehitler verdiğimiz haberleri geliyordu. O gün akşam resmi açıklamalara göre şehit sayımız 5'di. Bölgedeki askeri kaynaklardan da teyidini aldığım bilgiye göre; 8 Şubat Çarşamba günü akşam saatlerinde Suriye rejimine ait bir uçak askerlerimizin çatışma içinde olduğu bölgeye bomba attı ve 1 askerimiz bu bombalamanın sonucunda şehit düştü. Olay, duyulur duyulmaz askeri yetkilikler derhal harekete geçti. Yapılan temaslar sonucunda Suriye'li yetkililerden "yanlışlıkla oldu" cevabı geldi. Durum, tüm detayları ile saraya aktarıldı. Sonrası?.. Saray "yanlışlıkla Suriye uçağı tarafından yapılan bu saldırının kamuoyuna açıklanmaması" talimatını verdi. Gizlenen bu saldırının tüm detayları devletin belgelerinde mevcut.
Şimdi!.. "Mehmetçik neden Suriye'de?" sorusuna dönmek istiyorum. ABD'ye tekrar çevrilen rotaya göre, R.Erdoğan, Rakka'ya, Münbiç'e gitmekten, bölgede 4-5 bin kilometre karelik bir güvenli bölge oluşturmaktan bahsediyor. En son yapılan resmi açıklamaya göre birliklerimiz 24 Ağustos 2016'dan bu yana Azez-Cerablus hattında 1910 kilometre karelik alanı kontrol edebildi. Yine resmi rakamlara göre şehit sayımız 68. Bölgedeki askeri kaynaklarla konuşuyorum, aynen şunu söylüyorlar:
"Böyle giderse, ABD, Rusya, Suriye, PKK/PYD, IŞİD Türk askerine yönelik daha büyük katliamlar yapacaklar. Sonuçlar çok daha ağır olacak..."
Dikkat edin!.. İktidar sözcüleri bölgedeki güvenliğimizi savunurken ağırlıklı olarak IŞİD terör örgütünün temizlenmesinden bahsediyorlar. Eyvallah da!.. Neden kimsenin sınır komşusu olduğumuz Afrin ve Kobani gibi PKK kantonlarından bahsettiği yok. Neden Rakka?.. Rakka, Afrin ve Kobani'den daha mı yakınımızda?.. Kandil'i yine unuttuk mu acaba?.. Yoksa bu olup bitenler yeni Suriye anayasası ile çok yakından ilintili mi!..
Barzani referandum çalışmalarına başladı
Konu bütünlüğünü bozmadan devam edelim. AKP kongrelerinin ve meydan mitinglerinin baş konuğu çapulcubaşı Barzani'nin referanduma destek için çalışmalara başladığını sağlam kaynaklardan duyuyorum. Ankara'da devlet koridorlarında anlatılanlara göre, Barzani'nin adamları Güneydoğu'da köy köy gezerek, hediyeler dağıtarak referandumdan "evet" çıkması için propaganda yapıyor. Bu arada HÜDA PAR da bölgede, el altından "Halifeliğe geçeceğiz. Referandumda evet" kampanyası yapıyor.
Sizlere ilginç gelebilecek son bir not;
Biliyorsunuz, kontrol altına aldığımız, Azez-Cerablus, Çobanbey'de polis gücü oluşturuluyor. Bölgedeki güvenilir kaynakların verdiği bilgilere göre, "Esad'ın amca oğlu ile koordine ediliyor", "IŞİD'den de sızmalar var..."
Kusura bakmayın!.. Yazı bütünlüğü içinde fotoğraf karelerini bütünleyip sonucu yine sizlere bıraktım...
