Gitti "Beka" geldi PKK
Eylül 2017'de Barzani'nin yaptığı bağımsızlık referandumu sonrası Çavuşoğlu, Erbil'e Ağustos 2017'de gitmişti.
Bu defa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) yeni başkanı seçilen Neçirvan Barzani'nin yemin töreni için Erbil'e gitti.
Çavuşoğlu orada "Kürdistan şehitleri için" saygı duruşunda bulundu.
Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Diyarbakır'a gitti ve orada "Kürdistan" kavramını telaffuz etti. Daha sonra da terörist organizasyon olan PKK'yı "Pekeke" olarak telafuz etti.
Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel seçim öncesi birçok kez "Benim ülkemde 'Kürdistan' diye bir bölge yok" demesine rağmen gerçekleştirdi.
Bu arada İmralı'da yatan bebek katilinin yıllar sonra avukatlarıyla görüşmesi sağlandı. Yavaş yavaş terörist başının mesajları medyaya servis edilmeye başlandı.
Cumhur İttifakı'nın adayı BinaliYıldırım'ın Diyarbakır'da, Ahmet Kaya'nın Paris'teki mezarının, ailesi isterse, Türkiye'ye getirilebileceği söylemi eklendi.
Bu arada avukatlarından sonra adı/sanı bilinmeyen bir sosyoloji doçentinin İmralı'da terörist başıyla görüşmesi sağlandı.
Adam İmralı'dan döner dönmez Öcalan'ı "yerli ve milli" (!) ilan etti.
Bu adam HDP'ye iki aday arasında 'tarafsız kalın', 'üçüncü yol' tutun içerikli Öcalan mektubunu kamuoyuna okudu.
Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine iki gün kala İstanbul'a gelen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani, Erdoğan'la görüşme yaptı.
Barzani'nin Türkiye ziyareti, Öcalan'ın mektubunun kamu oyuna açıklanmasına denk gelmiştir. Bu inceden inceye düşünülmüş ve zamanlaması harika yapılmış bir operasyon olduğu kamuoyunun dikkatinden kaçmamıştır.
IKBY Başkanı Barzani görüşme sonrası şunu söyledi: "Görüşmede her iki taraf içinde önemli olan konulara değinildi. Bölgemiz, Türkiye ve Irak ilişkilerinde yeni bir sürecin başlayacağı kanaatindeyim. Ziyaretimin ilişkilerin geliştirilmesine vesile olmasını temenni ediyorum."
Nagehan Alçı da yaşananları "Öcalan'ın da devrede olacağı ve arada çözüm sürecindeki aktörlerin olmayacağı yeni aktörlerin olacağı" yeni bir süreç olarak tanımladı. "Burada da Erbil yönetiminin, Barzani yönetiminin rolü olacak" şeklinde açıkladı. Alçı'ya göre yeni bir 'çözüm süreci' olmayacak ancak Öcalan ve Barzani'nin ön planda olduğu bir yeni durum söz konusu olacaktır.
Bunun Türkçesi adı çözüm süreci olmayan yeni bir çözülme sürecinin başlatılacağıdır.
Daha önceki çözüm sürecinin de en önemli aktörleri İmralı'daki caniyle Barzani'ydi. Çözüm sürecinde mutat görüşmeler Öcalan'la yapılıyor, onun Nevruz mesajları Diyarbakır meydanında halka okunuyor, Dolmabahçe'deki görüşmeleri sırasında görüşleri hükümet üyelerinin önünde kamuoyuna sunuluyordu.
Demek ki garp cephesinde değişen fazla bir şey yok.
Cumhur ittifakı yönünden 31 Mart ve ardından yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde görünür bir biçimde gitti "Beka" geldi "PKK"...
Millet İttifakı'yla birlikte millet İmamoğlu'na Cumhur İttifakı'nın adayı Binalı Yıldırım'a yedi yüz bini aşkın fark yaptırarak bunu yapamazsınız demiş oldu.
YSK'nın İstanbul seçimlerini yenileme kararı üzerine şunları yazmıştık.
Millet yenilmez!
"Cumhurbaşkanı, aynı zamanda AK Parti genel başkanı yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde 39 ilçede miting yapması planlanıyor. Devlet Bahçeli de seçim boyunca teşkilatıyla İstanbul'a taşınacağını açıklamıştır.
Bir yanda İmamoğlu öbür yanda AK Parti genel başkanı ve MHP genel başkanı var. Devlet, medya, sermaye, sayısız STK da iktidarın arkasında sıraya dizilmiş durumdadır.
Bu şartlarda İmamoğlu'nun seçimi alması mucize olacaktır.
Bu mucizenin gerçekleşmesi yüksek bir ihtimaldir.
Tarih göstermektedir ki milletle zıtlaşanlar sahip oldukları onlarca avantaja rağmen devamlı kaybetmişlerdir.
İmamoğlu bu saatten sonra milletin adayı kimliğine bürünmüştür.
Millet yenilmez!"
Demek ki neymiş?
Millet yenilmemiş!