Geliyorum diyen terör!..
2016 yılı, Aralık ayının son günleri... İstihbarat birimlerine ulaşan bir bilgi, Urfa'da üslenen IŞİD hücrelerinin yeni suikastlar peşinde olduğunu haber veriyordu...
Çünkü 2015 yılının Ekim ayında Urfa'da, IŞİD karşıtı Suriyeli gazeteciler İbrahim Abdülkadir ve Firas Hammadi boğazları kesilerek öldürüldüğü için polis teyakkuza geçti...
Urfa polisinin eş zamanlı operasyonlarında, kentte yaşayan Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) 2
mensubuna suikast hazırlığında olduğu belirlenen 3 IŞİD'li eyleme geçemeden bir hücre evinde kıskıvrak yakalandı...
IŞİD mensuplarının ifadelerinin ardından Suriye sınırında arama yapan güvenlik güçleri, toprağa gömülü 25 kilo patlayıcı da buldu...
İki tetikçinin, örgütün para trafiğini yürüten Abdullah Aldaham ile birlikte yakalandığı bu başarılı operasyon, 31 Aralık 2016'daki Reina saldırısından 6 gün önce gerçekleşmişti...
Aynı dönemde, kentte bomba düzeneği yerleştirilmiş "9 intihar yeleği" ele geçirilerek "canlı bomba" saldırıları da engellenmişti...
Ancak Urfa'da yakalanan iki IŞİD tetikçisinin eylem planı ve dehşet verici ifadeleri, 36 yıldır terörle boğuşan Türkiye'nin, skandal Suriye politikası nedeniyle ithal terörün tehdidi altında olduğunu bir kez daha kanıtlıyordu?..
18 Şubat 2017'deki yazımız şu soruyla bitmişti;
"Bu ülkede suikast, bombalama ve baskın planlayan daha kaç dinci terör hücresi var ve devlet bunların kaçını ne kadar izleyebiliyor acaba?.."
24 Ağustos 2019'da bu köşede yeralan "Diken üstündeki şehir" başlıklı yazıda da Urfa'ya dikkat çekilmişti...
Çünkü Haşimiye, Sarayönü, Yıldız Meydanı, Ulu Camii ve çevresindeki evlerin büyük bölümü Suriye'den gelen sığınmacılarla başka yabancıların işgal altındaydı...
Evlerin birçoğunun kapısında, dernek- vakıf adı altında Türkçe, Arapça tabelalar var, bölge sakinleri tedirgin... Yabancıların eski Urfa evlerinde hücreler oluştururcasına gruplaşmasına kimler- ne için izin verdi bilinmiyor!!! Ancak bilinen tek gerçek var; Urfa'da kuşku çekici- panik uyandırıcı olaylar yaşanıyor...
İntihar saldırısı girişiminde bulunan çok sayıda militanın yakalandığı Urfa'da, yüksek miktarda patlayıcı da ele geçirildi...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 20 Ağustos 2019'da, bir televizyon kanalına yaptığı şu açıklama ise Urfa'daki tehlikenin büyüyeceğinin işaretini vermişti;
"Biz bu gece Türkiye'nin önemli bir merkezine giden bombayı Şanlıurfa'dan çıkarken yakaladık. Bundan tam bir hafta önce, onun 4 katı büyüklüğündeki bir bombayı daha yakaladık... Yılbaşından bu güne kadar 160 önemli olay engellendi..."
Cübbeli'nin istihbaratı!..
IŞİD denilince akıllara sadece Urfa gelmiyor... Örgütün 49 kişiyi bir düğünde katlettiği Antep, intihar saldırganlarının yetiştiği Adıyaman, militanların saklanmak için üs olarak seçtiği Adana- Konya- Bursa- Ankara- Diyarbakır gibi en az 40 kentte IŞİD militanlarına rastlanıyor...
Hiç kuşkusuz IŞİD adlı Selefi- Vehhabi örgütü, yani El-Kaide türevini Suriye iç savaşının yansımaları yönlendirdi Türkiye'ye...
Çünkü 3 milyondan fazla sığınmacının arasında gizlenerek girdi militanların çoğu...
Cübbeli Ahmet olarak bilinen şahsın, bir televizyon kanalında IŞİD'in de referans aldığı Selefi örgütlere dikkat çekmesi ise yalnızca büyüyen tehlikeyi değil, "devlet bunlardan habersiz mi" sorusunu da gündeme getirdi... Şunları söyledi Cübbeli Ahmet;
"Bu Selefi yapılanmaya ben 3-4 kez konuşma yaptım. 2 bin dernek var. Bu dernekler silahlanıyor. Silahlanmayı engelleyin. İç savaş hazırlanıyor. Özellikle Batman-Adıyaman tarafında... Oradaki Selefi akımla, Batman tarafında Şii tarafının çatışması hazırlanıyor. Barut gibi. Pompalı alımlarıyla, izinli, internetten bile satılır şekilde bu silah yayılıyor. Yarın bu işin önüne varamayız. Biri şeyhim diye cihat ilan edecek, öteki Mehdiyim diyecek. Birbirini öldürmek zorunda kalır bu millet..."
Cübbeli'nin dehşet verici açıklamaları panik yaratınca, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı;
"Bakanlığımızca birçok dernek kapatılmış, birçoğuna para cezası uygulanmıştır. Bir kısım derneklerin silahlandığı ihtimaline karşı da kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Terör ve istihbarat birimlerimiz tekrar tahkikata başlamıştır."
28 ton patlayıcı!..
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cübbeli'nin şoke edici iddialarına kayıtsız kalmamış olacak ki, önceki akşam bir televizyon kanalında Selefi dincilerle ilgili ürkütücü açıklamalar yaptı...
Bakana göre, 2016'dan 2020'ye kadar Selefi gruplara mensup 5 bin kişi gözaltına alınmış... Bursa'da örgüte ait Uzi suikast silahı bile ele geçirilmiş...
2020 yılında IŞİD'in 152 terör eylemi engellenmiş ve ne dehşet verici ki, hücre evlerinde tam "26.8 ton bomba" ele geçirilmiş!!!
Bu rakamlar sadece Türkiye'nin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu ortaya çıkartmıyor, Cübbeli'nin Selefilerle ilgili "silahlanıyorlar" iddiasını da kanıtlamış oluyor...
Bakan Soylu, iddiaları nedeniyle Cübbeli Ahmet'in dinleneceğini söylemiş ama asıl şaşırtıcı olan, Irak- Suriye ve Libya'yı kana bulayan ve Türkiye'de Reina gibi vahşet eylemlerine imza atan bir örgütün silahlanmasının bir tarikat sözcüsü tarafından deşifre edilmesi!!!
Türkiye'nin, Selefilerin silahlandığını televizyon ekranlarından duyması tedirgin edici...
Terör ve mafyaya karşı başarılı operasyonlar yapan Süleyman Soylu, Selefi örgütlenmesini daha sıkı incelemeli ve toplumu ürküten kuşkuları bir an önce ortadan kaldırmalıdır...
Baksanıza; tonlarca patlayıcı, suikast silahları ve Kalaşnikoflu militanlar ele geçiriliyor bu ülkede!..