Yukarıdaki başlık geçtiğimiz cumartesi günü katıldığım Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısına atfen atılmış bir başlıktır. Toplantı 10:30''da Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri''nde başlamış ve çok uzamıştır. Şahsen ayrıldığımda saat 13:45''i işaret etmekteyken konuşmacıların büyük bir bölümü sadece kendilerini anlatmaya gayret ediyor ve usulen konuşuyordu. Yani zor durumda olan Fenerbahçe Futbol Takımı ve sıkıntılı bir dönem geçiren Kulüp Başkanı Ali Koç''a reel bir öneri yoktu. Sonuç ''fuzuli işler ve fuzuli bir zaman kaybı''. Bunu ben mi söylüyorum? Hayır. Bunu çıkıp tüm konuşmasını 1,5 dakikaya sığdıran sayın Ali Koç ifade etmektedir. O halde asıl maksadı bilgi, görgü ve tecrübelerini aktararak önerilerde bulunup kulübe fayda sağlaması gereken Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısından Fenerbahçe''ye bir öneri ve bir katkı çıkmamıştır. Ancak toplantıyı yarıda terk etmek zorunda kalan benim ise bir önerim vardır. Daha önce Şenol Güneş mi Pereira mı denilse tereddütsüz Şenol Güneş diyen ben; şimdi Pereira gönderilsin mi? Sorusuna cevabım; bunca tahammülden sonra ''1-2 hafta daha beklenilsin, sonuç hala aynı ise hemen Şenol Güneş''dir''. Niçin? Zira şimdi hemen gönderilen Pereira, Ali Koç''un surlarından sökülen tuğla olur. Sonrasını da demiyorum!
***
7 Kasım Pazar günü iki siyasi Parti Genel Başkanının da iştirak ettiği 43. N Kolay İstanbul Maratonu halkın da yoğun katılımı ile gerçekleşti. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü''nde saat 08:45''te tekerlekli sandalye yarış startı ile başlayan koşular, dört klasmanda verilen start ile devam ettirildi ve tüm koşulların başlangıcını Sayın Meral Akşener, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Ekrem İmamoğlu birlikte yaptı. Sonuç olarak liderler geleneksel maratona katılımları ile renk katarken, spor kamuoyunun "erişilmez enerjisinden" de kesinlikle istifade ettiler. İşin ilginç yanı ise özünde birlik dostluk kardeşlik duygularını pekiştirmek olan önemli bir spor organizasyonuna, muhalefet lider seviyesinde iştirak ederken iktidar mensuplarının ve özellikle spora yoğun ilgisi ile bilinen Sayın Cumhurbaşkanımızın bu organizasyonu pas geçmesiydi. İstanbul''da 43. kez yapılan dünyanın 10 büyük maratonu arasında gösterilen bu organizasyona kendisi yerine bir temsilcisini gönderen Valimiz ise böyle yapmak yerine Sayın Cumhurbaşkanımızı temsilen katılabilse, hem bu eksikliğe mani olur hem de Sayın Cumhurbaşkanının iyi dileklerini sunar ve dünya ölçeğinde de maratona katkı sağlar, bu da İstanbul''un prestiji açısından önem arz ederdi.
