Fransızlar Cezayir’de ne Yaptılar?
Fransızlar Cezayir’de yaptıkları soykırımın hesabını versinler şeklinde siyasetçisinden bilim adamına kadar hemen herkesin ağzında Cezayir’deki Fransızlar tarafından yapılan soykırım ile ilgili açıklamalar var. Ancak sorsanız bu soykırım nasıl oldu diye ne yazık ki bu konuda aramızda 30 dakika konuşup bazı temel detayları verecek çok az insan var. Bu konuda Türkçe yayınlanmış kitapların sayısı da bir elin parmaklarını aşmıyor. Kenan Akın’ın “Cezayir’de Fransız Vahşeti ve Ötesi” (2003), Frantz Fanon’un “Cezayir Bağımsızlık Savaşı’nın Anatomisi”, (2009) ilk elimize gelenler. Keza Georges_Marc Benamou’nun “Bir Fransız Yalanı-Bir Soykırımın Soruşturması: Cezayir Savaşı ve Gerçekler” bir başvuru kitabı. Peki, Türkiye’de son on yılda Türkçe yayınlanmış “Türkler, Ermenilere soykırım gerçekleştirdiler” yalanını söyleyen kitap sayısı kaç biliyor musunuz? 122!..
Fransızların Cezayir’i işgal planları 1820’lerin başında başlamıştır. 20 Ekim 1827’de Fransız, İngiliz ve Rus donanmaları Navarin’de Türk donanmasını yakmışlardır. Böylece Türk donanmasının Cezayir’e yardım imkanı ortadan kalktıktan sonra 14 Haziran 1830’da Cezayir’i kuşatmış ve 5 Temmuz’da başkent Cezayir’i almıştır. Ancak Fransız işgaline karşı ülkenin doğu ve batısında 1847’e kadar süren bir ayaklanma başlamıştır. Fransızlar ayaklanmayı soykırım ile bastırmışlardır. Bir milyon Cezayirli katledilmiştir. 1827’de 3 milyon olan Cezayir nüfusu 1872’de ancak 2 milyon 125’e inmiştir.
Bu acımasız bastırmaya rağmen 1871’de tekrar Fransız emperyalizmine karşı bir ayaklanma başlamıştır. 1881’de ise ikinci ayaklanma gerçekleşmiştir. Bu ayaklanma 1884’te bastırılmış ve Fransızlar 1919’a kadar sürecek olan ırk ayrımcılığı yasalarını uygulamaya sokmuşlardır.
2. Dünya Savaşı’nın bittiği gün 8 Mayıs 1945’te Cezayir’de savaşın bitişinin kendileri için de bağımsızlık olduğu inancı, ellerinde Cezayir bayrakları ile Selif kentinde yürüyüş yapan Cezayirlilerin üzerine ateş açan Fransız sömürge ordusu taşkınlıkların olmasına ve 100 civarında Fransızın öldürülmesine neden olmuştur. Bunun üzerine Fransız ordusu 45 bin kişiyi yaptığı operasyonlar ile öldürmüştür. (Fransızlar “sadece” 1020 kişi demektedirler.)
1954’te Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi kurulmuş ve halkı Fransız işgaline karşı isyana çağırmıştır. Kısa zamanda Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi bayrağı altında savaşanların sayısı 100 bine çıkmıştır. Fransa, vahşi bir şekilde isyanı bastırmak için müdahale etmiştir. Yabancı lejyonları, Vietnam’da savaşan ve yenilen kan dökücü birlikler, hava indirme birlikleri Cezayir’e sevk edilmiştir.
Fransız ordusunun yerden, Fransız hava kuvvetlerinin havadan yaptığı bombardıman, kimyasal silah kullanımı, toplama kamplarında yapılan infazlar sonucunda 1954-1962 seneleri arasında 1 milyon Cezayirli yaşamını yitirmiştir. Fransız ordusunun kurduğu ve villa adı verilen toplama kamplarında sistematik işkence ile binlerce kişinin imha edildiği BM raporları ile ortaya çıkmıştır. 2 milyon Cezayirli 1957-1960 arasında evlerinden kovularak göç etmeye zorlanmışlardır. Buna rağmen Cezayir direnişi tüketilememiştir. Paris savaşı kaybettiğini görmüştür. General de Gaulle bir çözüm arayışı içine girmiştir. Fransız birlikleri askeri darbe girişiminde bulunmayı denemişler, fakat başarılı olamamışlardır.
Mayıs 1961’de Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi ile Fransız Hükümeti arasında görüşmeler başlamıştır. 19 Mart 1962’de ateşkes anlaşması imzalanmıştır. 1962’de Fransa’da yapılan referandumda Fransız halkının % 91’i Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi ile yapılan anlaşmayı onaylamıştır. 3 Temmuz 1962’de Cezayir bağımsızlığını kazanmıştır.
Türkiye’de Cezayir katliamı ile ilgili çalışmalar artmalıdır. Ancak sadece Türkiye’de değil, Türk Dünyasında, Arap ülkelerinde ve İngilizce kitap piyasasında bu konudaki kitapların sayısı çok çok artmalıdır. Fransa’nın ve diğer devletleri ikide bir Türkiye’nin önüne Ermeni saçmalığını getirmelerini engellemenin yolu Cezayir soykırımı ile ilgili Türkiye’de kamuoyu yaratmaktır. Ancak sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada sistematik olarak Cezayir soykırımının duyurulmasını Türkiye gerçekleştirmiştir. 60 senatörün imza vermesi veya vermemesi önemli değildir. Fransa hâlâ parlamento kararı ile “Ermeni soykırımı oldu” diyen bir ülkedir. Bunun bedeli ancak sistemli ve uzun vadeli bir çalışma ile ödetilebilir. Fakat Türk kamuoyu Cezayir soykırımını bilmez ise dünyaya anlatmak mümkün olmaz.