Fırat Kalkanı'nın 41. gününde askerimize 41 kere Maşallah
"Fırat Kalkanı" Harekâtının 41. gününde Türk askerini yüreğimle alkışlıyor 41 kere Maşallah diyorum.
Bir ülkenin terörle mücadelesine yok denecek kadar az destek veren Amerika ve tüm Batılı ülkeleri de kınıyorum.
35 yıldır süren PKK terörünü ve son yıllarda ortaya çıkan IŞİD ve PYD/YPG gibi terör örgütlerini kast ediyorum.
Bu terör örgütleri maddi desteği yani parayı, silahı, mühimmatı nereden nasıl tedarik ediyorlar?
Son model silahlar, elektronik patlatıcılar, telsiz, telefon haberleşmeleri füzeler, bombalar bu terör örgütlerine çok büyük bir güç kazandırıyor.
Kahraman Türk askeri ve polisi yıllardır bu terör örgütleri ile yalnız başına mücadele veriyor ki ülkemiz bölünmesin diye.
Yurdumuzdaki terör olaylarına bir de sınır ötesinden topraklarımıza saldıran ve insanlarımızı öldüren ayrıca kentlerimizde de sivil halka saldıran IŞİD eklendi.
Türk Silahlı Kuvvetleri 41 gündür sınır ötesi Fırat Kalkanı adlı harekâtı sürdürüyor.
Ordumuz Fırat Kalkanı Harekâtı ile bugüne kadar 960 kilometrekarelik alanda kontrolü sağladı.
440 günde bin 657 hedefe 6 bin 319 atış yapıldı.
"Fırat Kalkanı Harekâtı" ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesinin 51'inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı ile yine BM'nin IŞİD'le mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürülüyor.
Türk askerinin güvenliğini sağladığı yerleşim yerlerine Türkiye'ye sığınan Suriyeliler gidiyor.
Yani evlerine dönüyorlar.
Bu dönüş insan hakları açısından Türkiye'nin uluslararası alanda büyük destek alması gereken bir harekettir.
Ancak bakın tek bir ülke bugüne kadar Türkiye'yi kutlamadı.
Milyonlarca dolara mal olan bu askeri harekâta önemli bir destek sağlamadı.
İşte bu bile ortaya çıkarıyor ki Türkiye ne yaparsa kendi başına yapacak.
Suriyeli sığınmacılar için Avrupa'nın vereceği 6 milyar dolar da Türk halkına tanınacak vize serbestliği de ortada yok.
Neymiş terörle mücadele etmeyecekmişiz.
Hadi oradan.
Türkiye ne sizin vereceğiniz paraya ne de vize serbestliğine muhtaç.
Türk halkı artık sizlerin ne kadar dönek, ne kadar yalancı olduğunuzu biliyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'de bulunduğu bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almak bir yana bu konuda maksimum duyarlılığı gösteriyor.
Dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit'in Kıbrıs Barış Harekâtı'nda söylediği gibi, Türkiye Suriye'ye barışı götürmeye gitti.
Bunu da şehitlerimiz pahasında dört dörtlük gerçekleştiriyor.
Bu yüzden gönülden tebriklerimiz ve alkışlarımız ordumuza.