FETÖ'nün kökü nasıl kazınır?
15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimine ilişkin Adalet Bakanlığı önemli bir açıklama yaptı.
Toplamda 50 bin 510 kişinin tutuklandığını belirten raporda 169 general, 7 bin 98 albay, 8 bin 515 emniyet mensubu, 24 vali, 73 vali yardımcısı, 116 kaymakamın darbe girişiminde aktif rol oynadığı belirtildi.
Rakamlar gerçekten korkunç...
Türkiye'nin en güvendiği kurumların başında gelen ve laikliğiyle bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, iç güvenlik ve işleyişin kalbi İçişleri Bakanlığı'nın, asayişin belkemiği Emniyet'in muhafazakâr görünümlü bir terör örgütü tarafından ele geçirildiği görülüyor.
Tam da bu noktada cevaplanması gereken sorular ortaya çıkıyor.
Akla ilk gelen soru Yüksek Askeri Şûra kararları...
Bilindiği üzere kimlerin ordudan ihraç edileceği, kimlerin generalliğe yükseleceği bu kurul tarafından belirleniyor.
AKP'nin iktidara geldiği ilk yıllarda YAŞ'taki etkisi oldukça zayıftı.
FETÖ'nün kurduğu Balyoz ve Ergenekon kumpaslarından sonra YAŞ'taki TSK ağırlığı tamamen ortadan kalktı, siyasi iktidarın güdümüne girdi. Bu duruma tepki gösteren muhalefete"Siz Kemalistsiniz, eski Türkiyesiniz, hiçbir demokraside, Batı'da askerin siyaset üzerinde bu denli etkisi yoktur" yorumları yapıldı. Yandaşlar tüm güçleriyle saldırdı.
Ancak bu durum, askerin tasfiye edilip yerine cemaat görünümlü FETÖ'nün oraya yerleştirilmesini meşru kılmıyordu.
Balyoz ve Ergenekon sürecinde askere her türlü hakaret edilirken, FETÖ'ye tüm yolların açıldığını anlıyoruz. 169 kişinin nasıl general yapıldığı tek tek incelenmelidir. Çünkü general yapılacak kişilerin şeceresi, haklarındaki istihbari bilgiler, mesleki değerlendirmeler çok titizlikle yapılır. Bu kişilerin FETÖ'cü olduğunu bilmemek diye bir durum söz konusu değildir. Dolayısıyla bu kişiler "birlikte yol yürüyoruz" mantığıyla devletin en hassas kademelerine bilinçli bir şekilde yerleştirilmiştir.
24 vali, 73 vali yardımcısı ve 116 kaymakam nasıl o görevlere getirilmiştir, hangi yasa dışı yollar kullanılmıştır?
Daha sorulacak yüzlerce soru var...
Bu kilit sorular sorulacağı yerde, Darbe Komisyonu, Kılıçdaroğlu'nun Adalet Yürüyüşü'nü darbe raporuna ek yapıp, "FETÖ"cü suçlaması yapabiliyor.
***
15 Temmuz anmalarına ilişkin Türkiye'nin ayrışması ve kutuplaşması da son derece tehlikelidir. Böylesi bir millî meseleyi partizanlık çerçevesinde değerlendirmek, "ya bizdensin ya değilsin" şeklinde yorumlamak yarayı daha da kanatır.
Dolayısıyla FETÖ'nün bugünlere getirilmesinde, en kilit noktalara yerleştirilmesinde sorumluluğu olanlar hesap vermelidir.
FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalıdır...
Samimi mücadele ancak bu şekilde sağlanabilir.
Eğer bu yöntem tercih edilmiyor ve konuyla alakası olmayan kişilere "korkutma" amaçlı "FETÖ'cü" iftirası atılabiliyorsa, orada iki kez düşünmek gerekiyor.
169 general nasıl bu göreve getirilmiştir?
Eğer bu sorunun cevabı verilirse, FETÖ'nün kökü kazınacaktır.