FETÖ'den sonra tarikat istilası!..

Karanlık ve sinsi bir taarruz ne yazık ki durmuyor...

Cumhuriyetin çevresini kapkara taşlarla sarmaya çalışan bir kuşatmanın zihinlere taarruzudur bu aynı zamanda...

"Bir ülkeyi kuşatmak istiyorsan, önce eğitimden başla" derler ya, işte Türkiye'de bu plan kesintisiz projelerle, ardı ardına uygulanmaya devam ediyor...

Milyonlarca insan bir sabah uyandığında, bu ülkede nasıl 5 binden fazla okulun imam-hatibe dönüştürüldüğünü gördüyse, işte şimdi aynı sinsilikle kaleler içeriden fethediliyor!.. Hem de bizzat Milli Eğitim tarafından...

Yani, laik eğitim vermesi, aydınlanmayı sürdürmesi ve bilişim çağının dünyayı sardığı bir dönemde, çağdaş eğitimle bilinçli nesil yetiştirmesi gereken Milli Eğitim sarsıyor okulları...

Türkiye'nin geleceğini hedef alıyor bu taarruz...

Çünkü uygar dünyanın Mars'ta yaşam alanları aradığı bir çağda, cumhuriyetin altına dinamit yerleştiriliyor ve yapılan tüm uyarılara rağmen ne yazık ki eğitim üzerinden gelecek nesillere yönelik zihin karartma operasyonu durmuyor...

Evet;13 Eylül 2019'da bu köşede, "okullara sızan karanlık başlıklı bir yazı vardı... O yazıda, 12 Eylül tarihli Yeniçağ gazetesine de yansıyan bir habere dikkat çekilmişti...

İşte o haberde, ülkenin geleceği olan çocukların tarikat ve cemaat hücreleri dışında, devlet okullarında da kuşatılmaya başlanacağı şu başlıkla duyurulmuştu;

"Milli Eğitim Bakanlığı, tarikatların okullara girmesinin önünü açan bir değişikliğe imza attı..."

Ne yazık ki muhalefetin de izlemekle yetindiği vahim gelişmeleri duyuran o haberde şöyle deniliyordu;

"Değiştirilen yönetmeliğin ilgili maddelerine göre, 'kapsamındaki sosyal' ibaresinden sonra gelmek üzere, 'etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşları, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından eğitim kurumlarında yapılacak' ibaresi eklendi... Uzmanlar, sosyal etkinlikler adı altında değiştirilen maddeye eklenen 'uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından eğitim kurumlarında yapılacak' ibaresinin vakıflaşan ve dernekleşen tarikatların, imzalanacak yeni protokollerle eğitim sistemine doğrudan müdahil olabileceği uyarısında bulunuyor."

Eğitimi Diyanet kuşattı!..

Tam da "12 Eylül" tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan bu yönetmelik değişikliği yalnızca laik eğitime bir darbe değil, çocukların geleceğine karanlık bir örtü çekilecek olması bakımından da dehşet verici bir tehlikeyi gündeme getiriyor...

İşte bu tehlikeye dikkat çekerken; "Ne yapmaya çalışıyor acaba Milli Eğitim Bakanlığı?..Tarikat ve cemaatlerle birlikte, medrese - molla kılığındaki din simsarlığı sivil toplum örgütü adı altında okullarda cirit atsın mı isteniyor?.. Tarikat ve cemaat yurtları yetmemiş gibi, devletin okullarında da mı çocukların beyni yıkansın isteniyor" diye sormuştuk...

Sorularımızda ve kaygılarımızda ne yazık ki haklı çıktık...

Çünkü MEB bu erozyondan yetinmemiş olacak ki, son yıllarda okulları Diyanet'le, tarikat ve cemaatlerle birlikte dizayn etme operasyonuna ara vermeyeceğini kanıtladı!..

İşte geçen hafta, Diyanet-MEB iş birliğinde hazırlanan yeni bir plan devreye sokuldu... Gelişmeler medyaya şöyle yansımıştı;

"Yıllardır çeşitli protokollerle eğitim alanındaki görevlerini bir anlamda dini yapıya devreden MEB, çocukların zorunlu eğitime devamının denetlenmesi görevini de Diyanet'e bıraktı. Doğu ve Güneydoğu'da MEB yerine Diyanet çocukların okula gönderilmesi için ziyaretlere başladı. Bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen vaizler Ağrı, Bitlis, Gaziantep, Konya, Şanlıurfa, Muş ve Mardin illerinde, kahvehanelerde ve evlerde kız çocuklarının okula gönderilmesini dini gerekçelerle açıklamaya başladı. Antalya'da da müftülük ile imzalanan protokol kapsamında özel eğitim alması gereken çocuklara ortak proje adı altında din eğitimi verilmeye başlandı."

Okullarda hafız projesi!..

Tam da Milli Eğitim'in bu planını araştırmaya başlarken, gazetelere dün bir başka eğitim skandalı daha yansıdı...

MEB'in Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortaya attığı "Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi" kapsamına alınan ortaokulların ders müfredatı din eğitimine göre yeniden düzenlendi...

Örgün eğitimle birlikte hafızlık projesi uygulayan okulların altıncı sınıf ders çizelgeleri boş bırakıldı...

Birgün gazetesine göre, "Hafızlık projesine dahil olan öğrenciler, harem selamlık sınıflara alındı. Bazı okullarda beşinci ve altıncı sınıflara öğleden önce, yedinci ve sekizinci sınıflara ise öğleden sonra Kuran eğitimi verilecek."

Sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflar ve muhalefet partileri eğitim alanındaki bu karanlık gidişatı pek önemsemese de, Türkiye genelinde hafızlık projesi kapsamına alınan okul sayısı 200'ü aşmış...

Evet; yukarıdaki tablo şu gerçeği dışa vuruyor, Türkiye'de eğitimin dinselleştirilmesi projesinde yalnızca kaçak Kur'an kursları, tarikat- cemaat yurtları, dinci vakıf ve dernekler yetmemiş...

Hatta sayıları onbinleri aşan imam hatip liseleri, kaçak sıbyan mektepleri, ilahiyat fakülteleri de yetersiz kalmış olacak ki; devlet, laik eğitim verilmesi gereken ilk, orta ve liselerde de "sivil toplum" adı altındaki tarikat ve cemaatler aracılığıyla mürit yetiştirmeye devam edecek...

Hiç kuşkunuz olmasın; FETÖ'nün okullar-medreseler üzerinden yarattığı tehlikeden ders almayan dinci siyaset, eğitimi bağnazlaştırarak kendine molla-mürit-militan yetiştiriyor ama herkes seyretmekle yetiniyor...

"Uyan Türkiye" desem ne çare, memleket binmiş bir alamete, gidiyor kıyamete!..

Yazarın Diğer Yazıları