FETÖ İddianameleri
Yurdun çeşitli yerlerinde FETÖ davaları ile ilgili iddianameler açıklanarak mahkemelerce kabul ediliyor. Ancak şimdiden özenle hazırlanmadığına dair şikayetler geliyor. Silivri'deki kumpas davalarını yıllarca izledik. Orada sahte dijital belgeler yıllar sonra ortaya çıkmıştı. Açık ve gizli tanıkların akla hayale sığmayan ifadeleri, şizofren hastası olduğu raporluların saçmalıkları kamauoyunu oyalamıştı. Ankara'da devam eden FETÖ davasına dair ilginç iddialar var. Müyesser Yıldız aylardır tititzlikle takip ediyor. Bir gizli tanığın ki bilinen biri olduğundan şüphesi yok. Asıl ifadeleri ile iddianameye yansıyanların farklılığını haklı olarak ortaya koymuş. Yıldız, bir taraftan darbe listesinin izini sürerken diğer taraftan başkanlık tezgahına ve FETÖ'cü yazarların desteğinin şifrelerini de yazdı.
***
Aralık ayı başında iktidar medyasında bir haber yayımlandı. "Başsavcılığın gizli belgesi darbecinin kasasından çıktı" başlıklı haberde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz darbe girişimi öncesi FETÖ'nün TSK içindeki yapılanmasıyla ilgili yaptığı çalışma sonucunda belirlediği bin 17 kişilik listeyi 2016 yılı içinde "gizli" koduyla Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdiği belirtilerek, "Listede, darbe girişiminde yer alan önemli isimlerin olduğu öğrenildi. Bunların başında darbe girişiminin 1 numarası olarak gösterilen Akın Öztürk geliyor" deniliyor ve bu listenin darbeden sonra tutuklanan Genelkurmay Personel Başkanı İlhan Talu'nun kasasından çıktığı bildiriliyordu.
Devletteki "FETÖ yapılanması" ile ilgili çalışmaların 17/25 Aralık'tan sonra başladığı, ana soruşturmanın da Ankara Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Serdar Coşkun tarafından yürütüldüğü malûm. Coşkun ve ekibi, yüzlerce belki de binlerce kişiyle görüştü. Açık veya gizli tanık ifadeleriyle hazırlanan iddianame de 15 Temmuz darbesinin hemen öncesinde hazırlanarak, mahkemeye sunuldu.
***
Yukarıda dikkat çektiğimiz haberde geçen "bin 17 kişilik listenin", bu ifadelere göre oluşturulduğunu tahmin etmek zor değil.
Zor olan; "Bu listenin Genelkurmay'a neden gönderildiği, bir anlamda kediye niye ciğer emanet edildiği" gibi basit bir sorunun cevabının halen verilememiş olmasıdır!..
İddianameye dönersek; 15 Temmuz darbesinden hemen sonra kabul edildi ve Kasım'dan itibaren "FETÖ çatı davası" olarak duruşmalarına başlandı.
Bu iddianamede bir "gizli" tanığın ifadesi de yer alıyor. Kod adı "Kadir"...
İfadenin alınma tarihi 5 Mayıs 2015... Yani 15 Temmuz'dan 14 ay önce... O vakitler Hulusi Akar Kara Kuvvetleri, Akın Öztürk de Hava Kuvvetleri Komutanı.
İfadeyi alan bizzat Savcı Serdar Coşkun...
Kumpas davalardaki "Osmanım" tipli gizli tanıklara benzemiyor "Kadir"... Emekli bir asker olduğu anlaşılıyor...
3.5 sayfalık ifadesinin ardından tam 128 askerin isminin yer aldığı, "TSK İçinde Gizlenmiş Bulunan FETÖ Grubu İsim Listesi" başlıklı 8 sayfalık bir ek vermiş.
Tespit edebildiğim kadarıyla bu isimlerden tam 65'i darbeye karıştığı için tutuklanmış durumda. Bir kısmı firari, bir kısmı emekliye sevkedilmiş. En önemlisi halen görevde olanlar var.
Gizli tanık Kadir sadece ifadesini değil, listenin yer aldığı 8 sayfayı tek tek tek imzalamış... Bu arada, "Kimliğinin gizli kalması amacıyla imzasının değiştirildiği" de belirtilmiş...
Ciddi iddialar... Önemli bir iddianame... Lâkin ifadesindeki tek bir cümleden, gizli tanık Kadir'in kim olduğunu benim bile anladığımı belirtip, devam edeyim:
O ifadeler ciddiye alınmış olmalı ki, bu çok önemli iddianameye konuldu, iddianame mahkeme tarafından kabul edildi ve dava görülmeye başlandı.
Bu durumda da insanın aklına tek soru geliyor; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın darbeden önce Genelkurmay'a gönderdiği "FETÖ'cüler" listesinde Hulusi Akar'ın adı niye yer almadı?.. Ya da aldı mı?..
Benzeri bir sürü sorunun cevabı yok. O isimleri darbeden 16 ay önce İmamların Öcü isimli kitabımda yazdığım için de başıma gelmeyen kalmadı. Biraz daha itina gösterilse bu davaların bir an önce sonuçlanması sağlanacak. Aksi halde basit hukuk kurallarının ihlali yüzünden kadük kalabilir. AHİM'den bozulabilir.