Değerli okuyucularımız, "FETÖ Borsası" başlıklı yazıyı bu satırların yazarı yazsa başına nelerin geleceğini en iyi siz bilirsiniz!.. Bu kelimeyi ilk kez telaffuz eden AKP'nin 3 dönüm milletvekiliğini yapan ve geçmişte "gazeteci kimliği" taşıyan "Şıh Şamil Tayyar" Şamil Bey; "Şıh", ismini daha sonra mahkeme kararı ile kaldırmış olabilir. Bizim için aslolan "Şeyh Şamil" dir ki Rus emperyasına karşı mücadele eden mümtaz insandır. Şamil'i gazetecilik, muhabirlik günlerinden tanırım. Hatta DSP'den milletvekili aday adaylığı macerasına da tanık oldum. Şamil ve benzeri gazeteci kılıklıların yazdıklarından dolayı; "Ergenekon ve Balyoz Davaları"ndan "kahrından ölen" insanlar olduğunu memleketimiz yeni idrak ediyor. Yazdıkları ve ithamları nedeniyle "milletvekili dokunulmazlığı" yüzünden yargılanamayan Tayyar için bazı davalar "zaman aşımı"ndan dolayı düşse bile "tarih O'nu eninde sonunda yargılayacak!" Umarım bu konuda tarihin kendisine verdiği şansı değerlendirip "Özel açıklamaları" ile not düşerek vazifesini yerine getirmiş olur...
Gaziantep, Şamil Tayyar'ın memleketi ve vekil seçildiği yer olmakla beraber, orta ölçekli sanayileşmenin de önemli merkezlerinden. Ve şu anda Suriyeli nüfusu ile sığınmacı probleminin yaşandığı yerlerin başında geliyor. "Vicdanen rahtsızlığını hissettiğimiz Şamil Bey"den siyaseten en çok şikayetçi olanların başında Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve eski bakan Fatma Şahin'in olduğunu biliyoruz. Aynı minvalde yani !"FETÖ Borsası" konusunda rahatsız olan illerden birisi de benim memleketim Kayseri... Söz konusu borsada Belediye Başkanı, bazı milletvekilleri, partilerin yöneticilerini aldıkları roller yazıldı, çizildi... Bir nevi "parayı veren düdüğü çalıyor!" Holding ve fabrika sahiplerinin tahliyeleri, TMSFye devredilen şirketleri ile ilgili duyumlar, iddialara iktidar ve yargı kulağını yastığa dayasa da vicdanlar susmuş değil. Milyon dolarlar havalarda uçuşuyor. Ve bunu bir dönem iktidarın vekilleri seslendiriyor!..
Türkiye'mizin dört bir yanından böylesi ihbarlar yağarken başkent Ankara'da söz konusu "borsa" ile ilintili bazı "büro"lardan bahsediliyor. Tutuklu yargılanan veya hüküm giymişler için öylesine bir borsa açılmış ki; gazeteciden, simitçiye kadar bir çok kişinin haberi olmasına rağmen dillendirilmekten uzak duruluyor. Ancak sınıflandırılma tam da "Adil Düzen"e göre... Tahliyesi ya da beraati ile ilgili tarife de "sınıflanıyor..." İsmi lazım değil, bir dönem iktidara yakın, sonra örgütün masumiyetini savunan; kimliği bizde saklı "müebbet" cezası alan "birinin en geç yılbaşına kadar 5 milyon TL. karşılığında tahliye olacağını" biz değil yargı koridorlarında çaycılar konuşuyor. Milyon dolarların, TL'lerin konuşulduğu borsa da "ufak-tefek işler" de görülmüyor değil. İş dünyasındaki konum ve rütbelere göre değişen borsa da şimdiye kadar; "500 bin"in altına" inene rastlamadım. Son duyumlarımızda Astsubay, Uzman Çavuşlar için 200-300'e kadar gerilediğine ilişkin ciddi iddialar da seslendiriliyor...
Tabi; bütün bunları "gazeteci" sıfatı ile biz biliyoruz da, "yatak odalarını dikizleyen istihbarat birimleri bilmiyor mu?"
Ranttan pay alanlar borsanın, dövizin inip-çıkışını izlerken bize düşene bakar mısınız?..
