Fatih Tabletinden gelen koku...
Mücahitlerin müteahhit olduğunu bizzat bir dönemin mücahitleri açıklayarak AKP’nin pervasızca yaptığı icraatları eleştirmeye başladı. Gazi’nin “Gençliğe Hitabe” sini kaldırmayı kafaya koyanların hedefi, 2023 yılında yani Cumhuriyetin yüzüncü yılında memleketi dönüştürmek.
“Dindar gençlik yetiştirme” tartışmaları gündemi işgal ederken AKP büyük törenlerle “Fatih Tablet Projesi” ni başlattı. “Karatahtaya son” sloganı ile pilot okullarda tablet bilgisiyar dağıtan Başbakan Erdoğan, kendi tabanında başlayan eleştirilere bile tahammül edemeyişini bir defa daha sergiliyor. Ancak bugün bu tartışmalara girmektense şu tablet bilgisayar işinden gelen kötü kokuları yansıtmaya çalışacağım.
14 Temmuz 2011 günü bu sütunlardan “Ömer Dinçer ve 16 milyon tablet” başlıklı yazımda dört yıl içinde öğrencilere ücretsiz dağıtılması planlanan proje maliyetinin 7,5 milyar dolar olduğunu yazmışım. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün söz konusu projenin önce yazılım dahil Türkiye’de üretilme şartını öne sürdüğünü ancak yabancı firmaların da Türkiye’de üretim yapmak kaydı ile ihaleye katılabileceğini belirtmiş ve ben bu işin takipçisi olacağımı ifade etmiştim.
7,5 milyar dolarlık bu bütçe öncelikle yerli firmalarımızı heyecanlandırmıştı. Türkçe yazılım konusunda ciddi mesafeler alan şirketler ortak proje ile yerli üretim için kolları sıvadılar. Ama o da ne? 13.12.2011 tarihinde açıklanan şartname neredeyse adrese teslim niteliğindeydi. Konunun uzmanları Apple’in İpad’inin ihaleyi kazanacağını öngördüler. Aradan daha on gün geçmeden 23 Aralık 2011’de damadın amiral gemisi Sabah “Fatih Projesinin 8.500 adetlik ihalesinin dört binlik bölümünü General Mobile’nin kazandığını” duyurdu. Oysa başta Türk Telekom olmak üzere, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler bilgisiyarların internet ağ bağlantıları için sınıflara kadar iki milyar dolarlık altyapı hazırlığını açıklamıştı. Dünyaya televizyon ve bilgisayar ihraç eden Türk firması Vestel, AR-GE çalışmalarının tamamlandığını, ülkeye hizmet için sabırsızlandıklarını belirtiyordu.
Derken 4.800 adetlik bölümün Samsung tarafından üretileceği duyuruldu. Adı Fatih ama altı şişhane üstü kaval.... Türkçe Fatih projesine Samsun ile General Mobile devam ediyor. 15 Mart’ta 5 bin tane daha dağıtılacak. Tam da AKP’nin aradığı model. TOKİ evlerinin anahtar teslim törenlerini seçim mitingi haline dönüştürüp oy parsasını götürme alışkanlığı şimdi okullara indi. Döt yılda 16 milyon hedeflendiğine göre AKP’ye her hafta tablet bilgisayar dağıtma adına miting ve propaganda zemini hazır. Beşer, onar binlik bölümlerin hangi il-ilçe ve okullarda yapılacağı planı da hazır. “Çok laf yalansız, çok para haramsız olmaz” sözünden hareket ederek 7.5 milyar dolar gibi devâsa bütçeyi mercek altına almaya muhalefetin niyeti yok. Birazcık didikleseler neler bulacaklar ama anasıyla, yavrusuyla muhalefet partisi içindeki çekişmelerden başını alamıyor. Bu konuda yiğidin hakkını teslim etmek de boynumuzun borcu. DP Genel Sekreteri Vedat Çınaroğlu, “adrese teslim ihaleler” dosyasını açmış, harıl harıl çalışıyor. Bir bölümünü paylaştı. Yakında AKP iktidarının ipliğini pazara çıkarmaya hazırlanıyor.
Söz uçar gider de yazı bâkî kalır... 14 Temmuz 2011 günkü yazımın sonunda Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e “Şimdi içeride yatıyor” dediği paşanın kim olduğunu sormuştuk. O günden bu yana cevap yok.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e de “Hani ne oldu? Yerli üretim yerli firma, Türkçe yazılım?” sorularını yöneltelim bakalım taştan gelen seda bakanlardan gelecek mi?
Not: Değerli okuyucularımız Silivri’yi soruyor. Yeni çıkan “Digital Terör” adlı kitabı merak ediyor. Kitabın dağıtımında aksaklıklar var.
Haftaya bütün seçkin kitap evlerinde olacak. Yarın da Silivri’de olacağım. Balyoz Davası ile ilgili notlarda buluşmak üzere...