Fenerbahçe'nin en büyük problemi

Fatih Saboviç

Yeni sezon, yeni hayaller, yeni teknik heyet ve son dönemde pek çok kez olduğu gibi âdeta ''yeniden kurulan'' bir kadro... Fenerbahçe, teknik direktör İsmail Kartal yönetiminde bitirdiği geride kalan sezonda pek çoklarına göre ''beklenmedik'' şekilde ikinci sırada yer aldı ve Şampiyonlar Ligi için ön eleme turlarına katılma hakkı elde etti.

OMURGAYI ''PORTEKİZCE BİLENLER'' OLUŞTURUYOR
Göreve çok deneyimli bir ismi, 67 yaşındaki Portekizli Jorge Jesus''u getiren sarı lacivertliler, tekrardan bir yapılanmaya ve kadro mühendisliği gerektiren adımlara atıldı. Jesus, kendi ana dili Portekizce olduğu için takımın omurgasını bu dili konuşabilen, belirli bir deneyim seviyesinin üzerindeki oyunculardan oluşturmaya çabalıyor.

ARAO''YA YAPILANLAR HENRIQUE''YE DE YAPILIYOR...
Son olarak Serdar Aziz''in sakatlığı, Kim Min-Jae''nin takımdan ayrılışı ve bunun da üzerine Szalai''nin satışının gündeme gelmesiyle Fenerbahçe''nin radarına bir Flamengolu daha girdi; Gustavo Henrique... Takımında geri planda kalan, Jesus''un önceden birlikte çalıştığı, ancak sosyal medyadaki yorumlarda -Arao''ya yapıldığı gibi- yerden yere vurulan oyuncunun as stoper olarak alınmayacağı da pek çok şekilde dile getirildi.

HER ŞEY BİR ANDA PROBLEM OLUYOR
Taraftarların her daim alınan ya da alınmayan kararları eleştirme ya da görüş belirtme hakkı tabii ki var. Bu, su götürmez bir gerçek... Fakat sosyal medyada Fenerbahçe taraftarının nabzını tutmak adına yazılanları okuduğumda şu gerçekle(!) karşılaşıyorum;
- Jorge Jesus istediği oyuncuları alsa, bu durum problem teşkil ediyor.
- Yönetim, kendi belirlediği isimleri alsa, bu durum problem oluşturuyor.
- Yıldız alınsa, görev adamı alınsa, hiç kimse alınmasa yine problem!

FENERBAHÇE''NİN ''NEGATİF ENERJİ KAZANI''
Jorge Jesus, Fenerbahçe''ye bu sezon takımı şampiyon yapabilmesi adına getirildi. Portekizli teknik adam temkinli bir şekilde 1 sezonluk sözleşme imzaladı. Şimdi de kadro iskeletini kendi tanıyıp bildiği ana -deneyimli ve aynı dili konuştuğu- oyuncular ile kurup, etraflarına da hem gençleri hem de güvendiği isimleri serpiştirmeye çabalıyor.
Ancak ne yapılırsa yapılsın ya da yapılmasın; Fenerbahçe camiasında senelerdir hep bir ''negatif enerji kazanı'' kaynatılıyor. Herhangi bir şekilde takım izlenmeden, analiz edilmeden, lig başlamadan, her türlü eleştiri, dozu ayarlanmaksızın takıma ve idari kadroya yöneltiliyor...

ELEŞTİRİ DEĞİL, ZEHİRLİ OK...
Toplum olarak tüm konularda önce eleştirmeyi öğrenmemiz gerektiğine inanıyorum. Ben her daim kendi yaşantımda eleştiriyi yapıcı ve seviye atlatan bir araç olarak kullanmaya çabalıyorum. Fakat görüyorum ki Fenerbahçe taraftarının belli bir kesimi; gerek yıllardır gelmeyen şampiyonlukların getirdiği stres, gerek kendi hayatlarından yansıyan negatif enerji, gerekse daha farklı amaçlarla eleştiriyi zehirli ok gibi kullanıyor.
Camia olarak kenetlenmek zorunda olduğu bir sezonda daha ilk adımları atarken hem kendi yararı hem de Türk futbolunun faydası için dilerim ki Fenerbahçe taraftarları takımlarına daha bilinçli yaklaşmaya başlar. Yoksa içeride tam anlamıyla birlikte yokken, bu sezonun sonunun da öncekilerden farklı olabileceğine pek ihtimal veremiyorum...

Yazarın Diğer Yazıları