FATİH SABOVİÇ / Yeniçağ
FENERBAHÇE’NİN ASIL NEYE İHTİYACI VAR?
Süper Lig’de 2021-2022 sezonu yarın oynanacak iki maçın ardından sona erecek. Fenerbahçe, lige deplasmanda sonuncu sıradaki Yeni Malatyaspor’u 5-0 yenerek veda etti. Ancak maçtaki futbol ve skordan bağımsız olarak akıllarda tek bir soru var; “Fenerbahçe’nin asıl neye ihtiyacı var?”
Geride kalan 38 hafta ve sezon, hayatta geride kalan her şey gibi ‘önemini’ yitirecek. Bu akşam oynanan Yeni Malatyaspor-Fenerbahçe karşılaşması için bir maç yazısı yazmak inanın içimden gelmedi. Çünkü; camianın bundan çok daha önem arz eden konuları konuşması gerekiyor artık, belki çoktan konuşup, aksiyon alarak hâlletmesi gerekiyordu da diyebiliriz.
Yaşamımda geride kalan yıllar bana kendimce önemli şeyler öğretti diyebilirim; “Herhangi bir konudaki ‘yarayı’ doğru zamanda, doğru şekilde, doğru yöntemle tedavi etmezseniz ve iyileşmesini sağlamazsanız önce sizi ciddi bir kan kaybına sürükler, sonra da kangrene yol açar…”
Başkan Ali Koç ve yönetimi uzunca süredir bir şeyleri ‘oldurmaya’ çalışıyor. Fenerbahçe yönetimi değiştiğinde ve Ali Koç göreve geldiğinde bu duruma en pozitif yaklaşan kişilerden biri bendim. Çünkü yıllardır camianın ‘kangreni’ olan bir konunun çözüleceğinden neredeyse emindim; İletişimsizlik…
Başlarda bu konunun layığıyla hakkı veriliyor gibi gözüktü, öyleydi de… Ancak ilerleyen süreç ve gelen ‘metal yorgunluğu’ zamanla yönetimi iletişimden, bu durumda taraftardan, son olarak da genel gündemin akışını belirlemekten kopardı.
Açık ve net iletişimin istikrarlı şekilde sağlanamaması; zamanla içsel çöküşleri, başarısızlığı ve beklentilerin altında kalınması gibi durumları doğurdu.
Hata ile yanlış çok farklı olaylardır. Hata; bilmeden yapılan iken, yanlış; göz göre göre yapılan eylemlere verilen isimdir. İnsan ikisinden de ders alabilen ve eylemlerini belirlediği akış doğrultusunda yönlendirebilen bir canlı… Ancak inanın şunu da söyleyeyim. Alınan bir ders, unutuluyor ya da uygulanmıyorsa, alınmaması daha iyidir!
BU NEGATİF SÜREÇ HEMEN GELMEDİ. AMA...
* Fenerbahçe taraftarlarında oluşturulan beklentilerin bir bir boşa çıkması,
* Başkan ve yönetimin bir türlü aranan saha içi ve dışı istikrarı tutturamaması,
* Verilen sözlerin karşılıksız çek gibi çıkarak yerine getirilememesi,
* Güvenilen marka isimlerin kendilerinden bekleneni verememesi,
* Ama sonuncusu ve en önemlisi; taraftarla olan iletişimin artık sağlıklı bir zeminde açık, net, istikrarlı bir şekilde yürütülememesi Fenerbahçe kanadındaki sıkışmayı yaratan temel faktörler olarak öne çıkıyor.
Bana kalırsa, yeni sezon açılışına neredeyse 30 günden az zaman kalmışken her şeyin ötesinde atılması gereken ilk adım camianın mutluluğu için taraftar-yönetim iletişimini tekrardan onarmak olmalı.
Joachim Löw’de aylarca vakit harcanmışken…
Şimdi benzer bir süreç -Jesus gelecek hafta gelse dahi bu konudaki fikrim değişmeyecek- Jorge Jesus’la yaşanıyorken…
İsmail Kartal ‘geçiş süreci’ için getirilip, saha içi skorlarda başarılı olarak camiayı bir araya getirmişken ve yeni vizyonlar için takımın başka bir hocaya emanet edilmesi düşünülürken; bu sürecin olmazsa olmazı Fenerbahçe taraftarının gerçekleri daima birinci ağızdan, net olarak duyabilmesidir.
Her daim her şartta kulübün yanında olan taraftarın buna sonuna kadar hakkı olduğuna inanıyorum.
Unutulmasın; İnsanlar doğruları duymazsa, yalanlar ve dedikodular bir süre sonra gerçekliğe dönüşür.
