“Fatih Erdoğan”
“Rehineler geldi, geliyor...” derken rezaletin son perdesi bitmiyor. Amerika’nın yıllar önce başkan yardımcısı “Joe Biden”in tebliğ ettiği “Irak üçe bölünecek” projesi hayata geçirilmek üzere... Orta Doğu’da haritaların değişeceğini sadece Biden değil, Ankara’da Condeleezza Rice da AKP hükümetinin yüzüne söylemişti.
Türkiye ve Orta Doğu’daki gelişmeleri hükümet sürekli “Kurtlar Vadisi”ne havale eder. Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin senaryosu birkaç hafta evvel söz konusu dizide ele alınıp, toplumun okumayan, araştırmayan, çalışıp-üretmeyen kesimine seyrettirilir. İçeride meselelerimiz, mafya ve istihbarat kuruluşları kameralar önünde içine aşk ve entrika katılarak yutturulur.
Yıllarca bu sütunlardan televizyon dizileri ile algı operasyonu ve hipnoz seansları yapıldığını yazdık. Bir dönem memleketin en çok seyredilen dizisinin adı şu günlerde “Hırtlar Vadisi” diye tiye alınıyor. Ama Polat Alemdar ile Memati Irak’ta başımıza geçirilen çuvalın intikamını sanal alemde alırken neredeyse “Milli Kahraman” ilan edilmişti. Yetmedi. Marmara feribotu rezaletinin intikamını da Filistin halkının mağduriyetini de sanal alemde sergileyip, cehaletin cüretini ortaya koydu. Sonunda Memati bile dayanamayıp; “Yahu figüranlıktan bıktım” sözleri ile ayrıldı diziden. Varoş gençliğinin idolü olan yakışıklı Polat’ın zaman içinde saçları ağarsa da karizmasında eksilme yok. Yarın öbür gün Musul Konsolosluğundaki rehinelerle fidye pazarlığına girişen TIR şoförlerini olağanüstü çabalarla kurtarıp, memleketin ayağa düşmüş onurunu kurtaracak yeni bir sinema filmi çekip, cebini dolduruverir.
Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe’de kahvaltıya çağırdığı Polat Alemdar’ı şu günlerde akşam yemeği ya da Ramazanda iftar sofrasına davet ederse bilinki yeni filmi için start verildi demektir. Sanal alemde intikam meselesine kafa yorarken bizim Müyesser Yıldız. “Mağdur olamadık, Muzaffer olalım” başlıklı bir analiz yazdı. Siyasi hayatı boyunca hep “mağdur” rolü ile ilerleyen Tayyip Erdoğan, Suriye ve Irak’ta duvara çarpınca, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi “Muzaffer”liğe oynayabilir. 1974 Kıbrıs harekatında “Mücahit” unvanı alan hocası Erbakan’ın gölgesinden kurtulduğu gibi daha yüksek mevki olan “Fatih”liğe soyunabilir. BOP’un suyu çıkıp, yeni Osmanlıcılık batağa saplanınca “Musul ve Kerkük’ü alıp Misak-ı Milliyi gerçekleştirme” adına Barzani ile beraber IŞİD’e müdahale ile yıldızını parlatma çılgınlığına başvurabilir. Her ne kadar bize çılgınlık gibi geliyor olsa da Erdoğan iktidarda kalabilmek ve kilitlendiği Çankaya hedefine varabilmek için askeri Irak’a sürebilir. Bu arada Amerika ile anlaşıp bölgeyi tamamen Barzani’nin kontrolüne verebilir.