Faizde ne şiş yansın ne kebap!

Merkez Bankası baskıları geçiştirmek için gösterge faizi olan bir haftalık repo ihale faiz oranını, yüzde 7.75’ten yüzde 7.50’ye indirdi. Merkez Bankası’nın bankalar bir haftalık repo ihalesi karşılığında verdiği bu faizin, kredi maliyetlerine de yansıyacağı varsayılır.
Cumhurbaşkanı ve bazı hükümet üyelerinin bu yolla kredi maliyetlerinin düşeceği ve büyüme ve canlanma olacağı yönünde bir ısrarı var. Bunun içindir ki Merkez Bankası’nın gösterge faizinde yaptığı 0.25 puan indirimi yine yetersiz bulacaklardır.
es-012.jpg


Merkez Bankası faiz indiriminin gerekçesini şöyle açıkladı:
* Kredi büyümesi makul düzeyde,
* Cari dengede iyileşme var,
* İç talep büyümeye olumlu katkı yapıyor,
* Enflasyon beklentisi olumlu.
Sonuç:
* Faiz oranlarındaki indirim ölçülü tutulmuştur.
* Enflasyon görünümünde belirli iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisi yataya yakın tutulacaktır.
Faizler konusunda ilk sorun, reel faizlerin değil de nominal faizlerin tartışılıyor olmasıdır. Bizim gibi enflasyonun zaman zaman çift haneye çıktığı bir ekonomide nominal faizleri tartışmak faiz politikasını etkisiz kılmıştır.
Reel faiz, nominal faizden enflasyonun etkisinin giderilmesi yoluyla hesaplanan faizdir. Reel faiz hesabını bugün yapıyorsak, beklenen enflasyonu dikkate almamız gerekir. Geçmiş yıllarda ise aynı ay, veya aynı yıl oranlarını kullanmak gerekir.
2015 Merkez Bankası enflasyon hedefi yüzde 5’tir. Ancak bugüne kadar enflasyon hedefi tutmadı. Bu sene de yüzde 5’e inmesi mümkün görünmüyor.
Merkez Bankası anketinde, şubat ayı itibariyle 12 ay sonrası TÜFE beklentisi 6.69 olarak çıkıyor. Eğer bu oran gerçekleşirse, Merkez Bankası da gösterge faiz oranını değiştirmezse, gösterge reel faiz oranı yüzde 0.52 (yüzde yarım) olacak demektir. Yüksek veya düşük mü; sorusunu bu yüzde yarım faiz üstünden tartışmamız gerekir.
Kaldı ki Ocak enflasyonu beklenenden yüksek çıktı. Sanayi sektöründe ithal ara malı ve ham madde oranı yüzde 70’ler düzeyinde olduğu için, kur artışı üretim maliyetlerini artırdı. Bu maliyetler önümüzdeki aylarda perakendeye, tüketici fiyatlarına yansıyacaktır. Yani enflasyonun yüzde 7.25’ten daha yüksek olması beklenir.

es1-008.jpg
Aslında enflasyon kronik bir yapıdadır. İmalat sanayisinde kapasite kullanım oranı düşüktür, piyasada, fiyatları belirleyen oligopol yapı vardır.Verimlilik düşüktür. Kamu harcamalarında etkinlik düşüktür. Bunları çözmeden yalnızca faizlerle oynayarak enflasyonu çözmek imkanı yoktur. Zaten MB geçmiş gösterge faizlerine bakarsak, bu faizlerin düşük olduğu dönemlerde de yüksek olduğu dönemlerde de enflasyon sorunu çözülmemiştir.

Yazarın Diğer Yazıları