Faiz anarşisi yaşıyoruz (13 Nisan 2016)
Faizlerde bilerek veya bilmeyerek anarşi oluştu. Kimin eli kimin cebinde belli değil.
2015 enflasyonu 8.81 oldu. Sonraki aylar düşmeye başladı. Enflasyon düşerken, kredi faizleri de artmaya başladı. Söz gelimi Ağustos 2015'te aylık 1.26 olan bireysel kerdi faizleri, Nisan 2016'da 1.38'e yükseldi.
1) Ekonomi yönetimi bankalara kredi faizlerini düşürün diyor. Ancak kendisi gerekli önlemleri almıyor. Söz gelimi, Türkiye dalgalı kur sistemi uyguluyor. Ekonomide kırılganlık yüksek olduğu için, kur hareketleri de yüksek oluyor. Kur artışı nedeniyle bankaların yurt dışı kredi borçlarının TL karşılığı da yükseliyor.
Ayrıca bankaların dış borcunun dörtte üçü dolar cinsindendir. Dolar kuru Euro karşısında da değer kazandığı için, Euro ile iş yapan bankalar açısından da yeni bir maliyet oluşuyor.
Bankaların bir yıl vadeli kısa vadeli dış borcu 15.6 milyar dolar, ayrıca 2016 yılında, vadesi dolan uzun vadeli borçları 28.2 milyar dolar olmak üzere toplam 44 milyar dolar dış borç çevirmeleri gerekiyor.
Kaldı ki Türkiye'nin kredi risk primi yüksek olduğundan bankalar yurt dışından daha yüksek faizle dış kredi bulabiliyor. Bu nedenle verdikleri kredilere ister istemez yansıtıyorlar.
Bu nedenlerle ekonomi yönetimi, önce dalgalı kur sistemini revizyona tabi tutmalı, ekonomide istikrar sağlamalı ve sonra konuşmalıdır.
2) Birçok firma iflas erteleme için başvurdu... Bunların çoğu banka borçlarıdır. Bankaların takipteki kredileri arttı. Bankalar zora girerse özel sektör de zora girecektir.
3) Bankalar da spekülasyon kâr peşinde koşuyor. Aşağıdaki tabloya bakarsak, bankaların mevduata verdikleri faizler arasında yüzde iki yüz fark var. En düşük faiz veren yüzde 4.5 iken en yüksek faiz veren yüzde 12.50'dir.
Buna karşılık, bankaların tamamı kredi kartlarından akdi faiz olarak yüzde 24.4 ve gecikme faizi olarak da yüzde 30.24 faiz alıyorlar. Bankaların tamamı kredi kartlarından Merkez Bankası'nın ilan ettiği en yüksek faiz üstünden faiz alıyorlar. Mevduata verdikleri faizin yüzde 200 veya yüzde 300'ü kadar kâr sağlıyorlar. Bu demektir ki bankalar arasında kartelleşme var. Kartelleşmeyi önlemek de devletin görevidir.