EYT; yeni bir hak değil gasp edilmiş hak iadesidir

Emeklilikte yaşa takılanlar için geçtiğimiz Ocak ayında Meclis'e bir yasa teklifi verildi. Ancak iktidar partisi oyları ile bu teklifin gündeme alınması reddedildi.

EYT, bir yasayla 4 bin kişinin en doğal hakları olan emeklilik haklarının gasp edilmesidir… Zira 08 Eylül 1999'da emeklilik yasasında değişiklik yapıldı. Bu yasa 1999 sonrası işe girecekler için olmalıydı. Ne var ki kanun geriye yürütülerek eskilerin de kazanılmış haklarını ellerinden aldı.

1999 tarihinden önce 18 yaşında işe başlayan bir kadın yasa gereği 20 yılda ve 38 yaşında, erkek ise 25 yılda ve 43 yaşında emekli olabiliyordu. 1999 yılında çıkarılan bu yasa ile emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 oldu. 1999'dan önce işe girmiş olanlar için de kademeli geçiş hükümleri kabul edildi. Çalışanların 15 yıllık kazanılmış hakları ellerinden alındı. Bu tarafıyla sorun en büyük hukuk sorunlarından birisidir.

Ayrıca, sosyal bir haksızlıktır. Çünkü, önceki hükümetlerin sosyal güvenlik popülizmi, sosyal güvenlik açıkları, yaşanan sorunlar adeta bir yaş grubunun sırtına yüklenmiştir. Kaldı ki yaşa takılanların haklarının iadesi bir defaya mahsus yapılmaktadır. Sosyal güvenlik yükünü abartıldığı kadar etkilemiyor.

EYT'ın hakları verilirse, Hükümetin açıkladığı gibi maliyeti de 26 milyar lira değil, sosyal güvenlik uzmanlarına göre 8-10 milyar liradır. Zira yasalaşırsa ilk aşamada bunların 700 bini emekli olacaktır. Dahası 26 milyar lira olsa ne olur? Cumhurbaşkanı 2019 Ocak sonunda Suriyeliler için 35 milyar dolar harcandığını açıklamıştı. Bu günkü kurdan yaklaşık 237 milyar lira eder.

Bizde sosyal güvenlik sorunu var... Söz gelimi emekli/çalışan oranı düşüktür. Genel olarak uygulama göstermiştir ki; ideal bir sosyal güvenlik düzeni için dört çalışanın bir emekliyi finanse etmesi gerekir. 2014 verilerine göre bu oran, bizde 1.94, AB ortalaması olarak 4 ve OECD ortalaması olarak 6'dır.

Ayrıca; Türkiye'de emekli maaşları düşüktür. Söz gelimi en düşük emekli maaşı Almanya'da 1350 Euro, Fransa ve İspanya'da yaklaşık 1050, İtalya ve Yunanistan'da ise 900 Euro'dur. Bizde ise 240 Euro'dur. Yani sosyal güvenlik sistemi için sanıldığı kadar yük getirmeyecektir.

(EYT yasalaşmasının, yararlı tarafları da var...)

Emekli olanların yerine gençler işe başlar. Genç işsizlik oranı yüzde 25 dolayındadır. Ne işte, ne eğitimde olmayanların oranı ise yüzde 28, yüzde 30'a çıkıyor. Bu anlamda OECD içinde en kötü durumda olan ülkeyiz. Gençlerde işsizlik sorununun azalması, sosyal sorunların da azalmasına imkân verecektir.

Mesele hükümetin işsizliği düşürme ve gençlere iş sağlama niyetinde ve bilincinde olmasıdır. Hükümet yaşa takılanları engellemek yerine kayıt dışı çalışanları kayıt altına alarak, sosyal güvenlikte finansman sorununu çözebilir. Çünkü her 3 çalışandan birisi kayıt dışı çalışıyor. Ayrıca bir milyon yabancı ve bir milyon Suriyeli de kayıt dışı çalışıyor. İktidar bunları engellemek yerine dolaylı olarak destekliyor. Söz gelimi geçen sene Tarım Bakanı Urfa'da, 'Suriyeliler ucuz çalışıyor, iş verin' mealinde bir söz söylemişti.

Siyasi İktidar, istihdam ve ücretler konusunda çalışan ve emekliden yana tavır koymuyor. Tersine 2008'de çıkarılan 5510 sayılı yasaya göre, emeklilerin hak kayıpları oldu;

Emekli aylığının hesaplanmasındaki refah payı yüzde 100'den yüzde 30'a indirildi.

Emeklilik yaşı, kademeli olarak 65'e yükseltildi.

Prim ödeme günü 7.000'den 7.200'e çıkarıldı.

Emekli aylığı, SSK ve Bağ-Kur emeklileri için yüzde 65'ten yüzde 50'ye düşürüldü.

Emekli aylığının alt sınırı (Asgari emekli aylığı), uygulaması kaldırıldı.

Sağlıkta şartlar ve kesintilere aleyhte fark geldi.

EYT çözülmesi, Hükümetin bu alanda sonradan yaptıklarını kısmen telafi edebilir ve aynı zamanda devletin itibarını artırır.

Yazarın Diğer Yazıları