Ne yazılabilir ki?
Ne söylenebilir ki?
Yüreğimiz yandı, beynimiz durdu, nefret duygumuz tavan yaptı.
Allah'sız kalleş, kahpe PKK bombalı araç ile Durak Jandarma Karakolumuza saldırdı.
10 kahraman askerimiz 8 vatandaşımız şehit oldu.
18 canımızı kaybettik.
Tarif edilemeyen bir acı bu.
Ankara'da canlı bombaların kendilerini patlatmaları ile bir katliamdan kurtulmuştuk.
Bu facianın yaşanmaması vatandaşların ihbarları sonucunda oldu.
Peki, Kürt vatandaşlarımız ve onların temsilcisi olduğunu iddia eden HDP adlı parti bu alçak, bu kalleş PKK'nın üzerine neden gitmiyor?
15 Temmuz ruhu ile Türk ve Kürt vatandaşlarımız artık bu şerefsiz PKK terörüne "dur" demelidir.
Terörle mücadele sadece kahraman askerlerimizin, kahraman polislerimizin üzerlerine bırakılacak bir konu değildir.
Kürt halkının siyasi temsilcisi olduğunu iddia eden HDP artık tavrını açıkça ortaya koymalıdır.
Ey HDP, bu terörü, bu teröristleri, bu PKK'yı lanetle.
Ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden defol git.
Sen bırak Kürt halkını, tek bir Kürt vatandaşını dahi temsil edemezsin.
Senin o kutsal, o Gazi Meclis'te işin yok.
Çıkarsın dağa PKK'ya iltihak eder, onunla Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı mücadele edersin.
Kahpe, kalleş, şerefsiz, paralı güçlerin maşası PKK'nın yanında isen asla Türkiye Cumhuriyeti'nde Milletvekili olamazsınız.
O kutsal, o Gazi Meclis'i daha fazla kirletmeyin.
Cumhurbaşkanına, Başbakana, hükümete, CHP'ye, MHP'ye düşen ise FETÖ ile mücadelenin misliyle mücadeleyi PKK için yapmalarıdır.
Görüyoruz işte IŞİD-PYD/YPG-PKK, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı el birliği ile saldırmaktadır.
Bu saldırı ancak topyekûn karşı durma ile çökertilir.
Gün birlik ve beraberlik günüdür.
Şehitlerimizin mekanları Cennet'tir, ruhlarınız şad olsun, milletimiz ve vatanımız var olsun.
Yaralılarımıza da Allah şifa versin.
