Evlere şenlik haldeyiz
Çok hareketli, evlere şenlik bir hafta geçirdik. Bir birinden garabet olaylar art arda geldi .Güler misiniz ağlar mısınız, size bırakıyorum.
Varan 1, Deprem oldu Elazığ’da... 51 kişi öldü dendi, devletlular ve bütün medya da doğruladı. Kaybettiğimiz 51 vatandaşın kadın, erkek, çocuk dökümü bile yapıldı. Nasıl yapılmasın? Devletin yetkilileri 51 ölü saymıştı.
Fakat kimsenin aklına gelmedi; ’bu yetkililer, 1’den 51’e kadar sayı saymasını biliyor mu?’diye. Bir kısım yetkililerin sayı saymayı bilmedikleri sonradan ortaya çıktı. Ardından 41’e kadar saymasını bilen biri bulundu da, gerçek ölü sayısı belirlendi .
Varan 2, Ankara’da bomba yüklü bir kamyon bulundu. Kamyonun etrafı polisler tarafından sarılıp, kamyon derdest edildi. Işıklar, sirenler yüzlerce polis, endişeli ve gergin suratlar ve bütün kanallarda canlı yayınlarla kamyon emniyete getirildi. Sanırsınız Kandil’deki PKK’lıların tümü yakalandı içeri tıkılıyor.
Emniyetin önünden canlı yayın yapan bir muhabir, az daha heyecandan kalp krizi geçiriyordu. Bir başkasının da, çığlık çığlığa yayın yaparken ağzından köpükler gelir gibi oldu... Böyle gergin bir gece yaşandı anlayacağınız.
Bir de TRT demez mi, “Bombaların seri numaraları silinmiş.” diye...
“Eyvah!” dedim, ecinniler seri numaraları silinmiş bombalarla Türkiye’yi berhava edecek.
Sonradan gerçek ortaya çıktı .Tam bir skandal. Kamyon, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kayıtlı cephanesini taşıyormuş; üstelik bir subay eşliğinde. Resmi yazılar falan hepsi tamam. Emniyetin de önceden haberi varmış. Bu arada, TRT de yalan haber vermiş meğer. Bombaların seri numaraları silinmemiş; yerinde duruyormuş. Bir başka skandal daha geldi arkadan... Eleştiriler üzerine, TRT bir gün sonra, “Bu habercilik başarısı, bizi kıskanıyorlar.” diye açıklama yaptı. TRT’de yalan haber verildikten 24 saat sonra bile TRT yöneticilerinin yalan haber verdiklerinden haberi yoktu .
Varan 3, Dış politikada büyük başarılara imza attığımız, hafta içinde, 38 kere duyurulmuştu. Ancak ters bir giden durum oldu sonra... Amerika’dan yediğimiz kazığın ardından İsveç Parlamentosu, Ermeni Soykırımı adlı yalanı gerçek gibi gösteren bir karar aldı.
Biz vatandaşlar ile yetkililer kararı duyunca, “Aaaaaaa!” diye ağzımız yarı açık, gözler hafif baygın bakakaldık. Dış politikada pek de başarılı olamadığımız tekrar ortaya çıkmış oldu.
Varan 4, Resim Heykel Müzesi’nden, aralarında, Hoca Ali Rıza ve Fikret Mualla gibi ünlü sanatçıların eserlerinin de yer aldığı, çok sayıda tablonun birileri tarafından yürütüldüğü ortaya çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise AKP’nin 7 yıldır Türkiye’de iktidarda olduğunu unutup bombayı patlattı: “Tablolar bizden 30 yıl önce yürütülmüş” deyiverdi. Biz de, “7 yıldır iktidardasınız, aklınız nerdeydi, farketmediniz mi?” diyoruz.
Bu arada, yazının sonunda aklıma geldi birden; Elazığ’daki depremde, 41 ölüyü sayamayanlar, seçimlerde oyları doğru sayabiliyorlar mı acaba?