Eski aşklar…
Şimdiki aşklar sabun köpüğü gibi hemen sönüyor. Bir bakıma sabahtan akşama kadar ne üretim ne özlem ne de kavuşamama kaygısı var. Hal böyle olunca da yeniçağ şairlerinin birçoğu da çabuk unutulup ve kalıcı olamıyor maalesef.
Dijital sevgililer
Birini sevmek ve kavuşmak o kadar kolay olsaydı eğer Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ve Kerem ile Aslı yüzyıllardır günümüze kadar edebiyatın sayfalarında yer bulamazdı. Şimdiki aşklar artık avuçlarının içindeki teknolojiyle tek bir tuşla şipşak kavuşabiliyor. Tek tuşla dünyanın öbür ucunda bile sevgili bulabiliyorsunuz. Ne kadar kolaylaştı her şey. Önceleri özel bir arkadaşın olduğunda herkesten saklardın aman kimse duymasın çok ayıp falan filan derdin. Şimdi ise hava atmak için sevgili buluyorlar sevdiklerinden değil mevzuuuu başka. Bu dönemlerde birinin gerçek duygusu varsa bile çok çabuk suiistimal ediliyor… Düşünsenize evlenmek isteyenler bile evlenmekten korkuyor çünkü güvenemiyor. Aşk ve sevginin içi boşaltıldı resmen. Bir zamanlar uğruna ölünen ve divane olunan aşk şimdiki jenerasyon resmen sıradanlaştırdı maalesef…
Gerçek sevgililer
Filmlerde hep izlemedik mi? Hata şarkılara ve şiirlere konu olan o devasa aşklar. Ya düşünsenize eskiden sevgililer sadece uzaktan ve çeşme başında görüyormuş sevdiceğini. Bir kere sevdiceğini görmek için ölümü bile göze alan aşıklar... Aşkı uğruna dayak yiyenler, sırf sevdiceği başka biriyle evlendirildi diye intihar edenler bile olmuş. Birçoğu da yüreğindeki o kor sevdasını şiirlere dökmüş. Zorluklar, yoksulluklar, kavuşulamayan aşklar gibi birçok sorunlar da haliyle şairlerin kalemiyle dizelerde hayat bulmuştur. Bize bırakılan türkü mirasına baktığımızda da bunu çok net görebiliyoruz. Aşk mükemmel bir şekilde işlenmiş dizelere dilden dile gönülden gönülle yüzyıllardır akıp gelmiştir.
Yaşanmışlıklar her daim kaliteli üretime dönüşür. Mükemmel kaleme sahip yazar ve şairleri hâlâ besleyen geçmişin verdiği en büyük hazine duyarlı üreten yürekleridir. Yüzyıllardır unutulmayan, kavuşulamayan aşklar şiirler, türkü ve şarkılarla canlandı ve günümüze kadar geldi. Yani kısacası aşk, sevgi, saygı ve güven buhar oldu. Bırakın aşkı, sevgiyi insanlığı arar olduk…