Erzurum’un Kurtuluşu Ebülhindili Cafer Bey ve Ermeniperestler
Erzurum’daki 15. Kolordu Kumandanlığına, Kâzım Karabekir Paşa’yı atadı İstanbul’dakiler. Teşkilat-ı Mahsusa’ya mahsus bilgiler, kurtuluş adına bir şeyler yapmak üzere gönderildiği yönündeydi. Tembihli, koşullu ve de kuşkulu geldi Karabekir. Geldi ya, adı İttihatçıya çıkanlara yüz vermemekte. 3. Tümen Kumandanı Deli Halit Bey başında geliyor bunların. Görüşüyorlar Karabekir’le; bakış farklı, tespit ayrı, yöntemler karşıt... Dahası... Git diyor Halit Bey’e git buralardan, Trabzon’a Tümen Kumandanı yaptım seni. Gelgelelim salık vermem oraya da gitmeni. İngilizlerin kara listesinin en başındasın. Bayburd’a git, gözden uzak ol, orada bekle hele
Çok geçmeden Mustafa Kemal Paşa geldi Erzurum’a, muttali oldu oradaki duruma. Kongre çalışmaları sürerken, haber saldı Bayburd’a. “Azim ve namusundan emin olduğu” Halit Bey sevinçle çıktı yola. Trablusgarp savaşından beri tanışırlardı. Şimdi yeni ahval ve şeraiti görüşmeliler.
Mustafa Kemal Paşa bu görüşmede, özel görevler verdi Halit Bey’e. Bir de özel şifre, Karabekir’i değil doğrudan onu arayacak. “Güvenme Karabekir’e. İstanbul seni de istiyor beni de. Gün olur bu Karabekir dayanamaz baskılara, muhafaza altında yollayıverir bizi.”
Halit Bey çıkınca Mustafa Kemal’in yanından, Oltu’ya haber saldı: “Ebülhindili Cafer Bey on dört atlıyla derhal, Erzurum’a doğru hareket etmelidir.”
Cafer Bey gece yarısı saat ikide vardı Erzurum’a. Süleyman Necati’nin evinde toplantı yapılacak. Bir de ağır misafir bekliyorlar onlar aslında. Saat dörde doğru o da orada. Mustafa Kemal Paşa içeri girer girmez ‘Gel Cafer gel, gel alnından öpeyim’ dedi sevinçle “Halit’le sen, Doğu’da direnişin simgesisiniz.” Cafer Bey’e o gece, Doğu’daki hainleri yok etme görevini verdi Mustafa Kemal Paşa.
Bu Cafer Bey (Erçıkan), Erzurum’un Ilıca İlçesi’nin Ebülhindi (Yeni adı Alaybeyi) köyündendir. Teşkilat-ı Mahsusa’nın müfreze kumandanlarından biridir, Kurtuluş Savaşında da “Kuvvacı” olarak olağanüstü hizmetleri olmuştur.
Cafer Bey’in 19 Nisan 1918 tarihinde İstanbul’da bulunan kardeşlerine yazdığı bir mektubu bulunmaktadır. Mektupta bu gerçek dadaş, bugün “Hepimiz Ermeniyiz” diyerek Ermeni’ye yaltaklananların o gün de olduğunu, fakat Ermenilerin en başta onları katlettiğini isim ve yer belirterek ifade etmektedir. Bugün Erzurum’un Kurtuluş Bayramı... Cafer Bey’in mektubunun küçücük bir bölümünü aktarmanın tam da günü... Okuyalım:
“Erzurum’un birçok tarafları yıkılmış ve bazı mahalleler de yanmıştır. Bunlar yapılmış şeyler. Ancak, yapılmayan bir şey varsa, Erzurum’un mahzenlerine saklanıp çıkmayanların namussuzca lekelenmesidir. Köylüler silaha sarılarak müdafaaya çalışmış ve düşmandan kendilerini kurtarmışlardır. Silahına sarılan iki köylünün karşısında binlerce Ermeni kaçmıştır (...) Fakat şurası şayan-ı mütalaadır ki Ermeniler daha çok kendi dostlarını yani ahlaksız adamları öldürmüşlerdir. Bu meyanda; Ilıca’da Tütüncü Efendi’yi çoluk çocuğuyla birlikte, ’tehcir’de Hükümetten gizleyip mahzeninde sakladığı Ermeniler; Aşkale’de Mahmud Efendi ve ailesini yine aynı şekilde sakladığı Ermeniler, bizim (Ebülhindi) köylü Sabit Bey’i tanıdığı ve misafir ettiği Tercanlı marabaları katletmişlerdir.”