Erzurumlu Bahçeli'yi kılıç barı ve cirit atlarıyla karşılayacak
Sevgili okur,
Sana bu satırları Palandöken eteklerinden yazıyorum.
Oksijen gani...
Dolayısıyla okuduğunuz yazı “sağlık” garantili!
Virüs içermez... Zihni kirletmez... “Görme” ve “duyma” bozukluğuna sebebiyet vermez...
***
Sebebi ziyaretimiz malum; bugün Milliyetçi Hareket Partisi’nin “Milli Değerleri Yaşa ve Yaşat” başlığı altındaki 9 mitinglik serisinin dördüncü ayağı, “Birlik” temasıyla Erzurum’da yapılacak.
İlk gözlem:
AKP’nin yarınki “gölge(leme) miting” girişimi, iktidar partisinin hesap ettiğinin tersine perdelemek şöyle dursun daha dikkat çekici hale getirmiş MHP mitingini. İnsanlar “Erdoğan’ı korkutan” mitingi merakla bekliyor, yerinde görmek istiyorlar.
10 yıldan sonra ilk defa toplumda “Erdoğan korktu” algısı oluşturduğu düşünülürse, Erzurum’da miting kararının, AKP açısından “Dimyat’a pirince giderken eldeki buğdaydan da edecek” önemli bir taktik hatası olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde.
***
Sabah erken, 09.10 sularında indim Erzurum’a. Şehir merkezine geldiğimizde hadi en fazla 09.30 olsun saat. Hazırlıklar ne alemde diye görmek için ilk durağım MHP İl Başkanlığı. Ne yalan söyleyeyim; birkaç kişi ya vardır, ya yoktur; ancak öğlene doğru yöneticilerle konuşma fırsatım olur diye geçiriyordum içimden. MHP Erzurum İl Başkanı Zekai Kaya utandırdı; bina dolup taşıyor. Gelenler gidenler, planlar, programlar...
Kaya’nın dediğine göre AKP’nin asıl istediği MHP ile aynı günde yapmakmış kendi mitingini. “Eee nasıl vazgeçtiler?” diyorum. “Vazgeçmediler ki. Çok istediler ama yapamadılar” diyor Kaya.
-Nasıl yani?
- Ben İstasyon Meydanı’nı kullanım iznini 13.00-19.00 saatleri arasına almıştım. AKP’nin planı, mitingi bizim hemen önümüzde 13.00’e alıp hem bizim hazırlıklarımızı baltalamak hem de gerilim yaratmaktı. Ancak alınmış iznimiz olduğu için, mülki amirlere yaptığı bütün baskıya rağmen başaramadı.
- Bu “çifte miting” durumu hiç etkilemedi mi sizi?
-Afişleme, bayraklama çalışmalarında elbette bazı sıkıntılar yaşamamıza yol açtı. Biz mitingin duyurusu için “boş olan” bilboardları kiralamıştık. AKP esnafa para verip, onun kiraladığı panoları resmen satın aldı. Bizi mutlu eden, milletvekillerinin bizzat ve sert baskı yapmasına rağmen panolardaki haklarını satmayan esnaflarımız da oldu.
Bütün şehre yayılmış bir söylenti var; Erzurum’da “Kırkıncı Hoca Cemaati” mensupları çok ciddi tavır almış AKP’ye. Söylenti diyorum ama somut delilleri de var aslında. İlan panolarını devretmeyen şirketlerin neredeyse tamamı bu cemaate mensup iş adamlarına ait. Üstelik de cemaatin etkin aileleri her biri!
***
Bursa, İzmir, Adana... MHP Kuruluş, Bayrak ve Vatan mitinglerinde beklenenin çok üzerinde bir teveccühle karşılandı; parti Ege ile Akdeniz ile Marmara ile kucaklaştı. Ve fakat Erzurum, önceki üç şehirden farklı sosyal yapısıyla, başka bir imtihan anlamı da taşıyor aslında. Hani referandumda, Türkiye haritası siyaseten “sahiller” ve “Anadolu’nun iç kesimleri” diye karpuz gibi bölünmüştü ya... İşte bugün, muhafazakar kimliği çok önde olan Erzurum’da Erzurumlulardan yükselecek ses, biraz da o haritadaki son durumu gösterecek.
Biraz da bunun etkisiyle, yani MHP’den devraldığı kalelerin “sahibine” iade zamanının geldiğini gizlemek için belki, AKP “cağ kebabı partileri” veriyor bugün Erzurum’un birçok ilçesinde. İl ve ilçe yöneticileri tek tek arayıp, tam MHP’nin miting saatinde, ısrarla et yemeye davet ediyorlar halkı. Belediye durmadan anons halinde. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk’ün bu duruma yorumu esprili:
- Bu millete her gün dert yedirdiler, her ne hikmetse bizim miting yaptığımız gün et yediriyorlar!
***
Partililer iyi güzel ümitvar konuşuyor da asıl halkın ne dediği önemli. Taş Medreseliler diye anılan, 12 Eylül öncesinde cezaevi çilesini, işkencesini yaşamış, şimdilerdeyse zamanlarını eskilerle yenileri, iki hatta üç değişik nesli, küsenleri, köşesine çekilenleri, bitkin düşenleri buluşturmaya, barıştırmaya, kaynaştırmaya; MHP’nin bütün bileşenleri verimli hale getirmeye vakfetmiş grupla Gürcükapı semtinde esnafı geziyoruz.
“Canım benim” ne kadar çok kullanılıyor bu şehirde.
Bir de alışık olmadığım bir “öpme” kültürü var.
El sıkışmak, uzaktan selam verip geçmek yok. Girdiğimiz her dükkanda Erzurumlular önce sarılıyor, sonra -yaşına göre artık- ya elinden, ya yanağından, ya alnından; ama illa öpüyor Taş Medreselileri...
Gazeteci olduğumu öğrenen yaşlı bir amca Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun “Süreci hayvanlar bile anladı bazı insanlar anlamıyor” sözlerini hatırlatıyor. “Bu sözleri Erzurum’da söyledi, düşünebiliyor musunuz? Bu sözlerin cevabını da Erzurum’dan alacak iktidar...” derken öfke dolu.
Bir başkası “Türkiye’ye Başbakan seçmek istiyoruz; dış güçlere değil” diye sesleniyor.
Nerede çalıştığını söylemeyeyim başına iş açılmasın; “kamu”da çalışan bir başka Erzurumlu işinde uğradığı haksızlıklardan şikayet ederek “Sürünüyoruz işte AKP’li kardeşlerimizle...” diyor manidar bir tebessüm eşliğinde.
MHP Genel Başkan Yardımcıları Mevlüt Karakaya, Atila Kaya, Şefkat Çetin, Oktay Öztürk, Grup Başkanvekili Oktay Vural “önceden” gelenler arasında...
Erzurum’u “Doğu’nun kilit taşı” diye tanımladıklarını hatırlatan Vural, Cuma namazı sonrası, kelimenin tam anlamıyla halkın içine karışıyor; gördüğüne “bayrağını al gel” çağrısı yapıyor.
Erzurumlunun cevabı mı?
“Kuzey Kürdistan olmayacak burası!”
***
Bitirmeden bugünle ilgili de minik bir bilgi: MHP Erzurum İl Başkanlığı, kılıç barıyla karşılayacak MHP liderini. Havaalanından şehir merkezine 9 cirit atının eskortluğunda gelecek Bahçeli...