Erzurum’da gövde gösterisi
Seçim öncesi atmosferini en merak ettiğim illerden biriydi Erzurum. Burada siyasi partiler değil, misyonlar, semboller, meydan okumalar; bir çok şey de yarışacak. Sonuç -kabul etmek gerekir ki- kazanan taraf için sağlam bir propaganda malzemesi olarak kullanılacak.
AKP, düne -Gülen’le kanlı bıçaklı hale gelene- kadar kalelerinden biri gibiydi Erzurum; rakiplerine fark atıyordu. Ama şimdi bir anlamda “deplasman”da; Gülen’in sahasında.
Nur Cemaati ve Kırkıncı Hoca takipçileri dışındaki bütün dini yapılanmalar AKP’den desteğini çekmiş burada. Bu iki gruptan da bireyseler kopmalar olduğunu, ittifakın temelinin daha çok ticari ilişkilere dayandığını söylüyorlar. Bir de tabii “korku” var.
AKP’nin Erzurum’daki en yakın -daha doğrusu tek- rakibi MHP. Dolayısıyla Erdoğan’ın Gülen hakkındaki sözlerinden sonra kalabalığın terk ettiği ve fiyaskoya dönen mitinginin hemen ertesi günü MHP’nin burada çekilecek resmi de, Bahçeli’nin söyleyecekleri de kritik öneme sahipti.
Ve ne mi oldu?
MHP mitingi gövde gösterisine dönüştü.
“En”lerin günüydü.
1999 dahil bugüne kadar yapılmış en görkemli miting...
MHP liderinin seçim süreci boyunca yaptığı en sert konuşma; her cümlesi manşet tadında...
Bahçeli kürsüye çıkmadan önce defalarca izdiham anonsu yapıldı; kalabalık belirlenen alana sığmamıştı. Anons manidardı:
“Birkaç adım arkada gidin dememiz gerekiyor ama arkada da yer yok; kalabalıktan sonrası Palandöken!”
Alkış, kıyamet tabii...
Bahçeli kürsüye çıktı, tablo onu da etkisi altına aldı:
“Meydanın ucu görünmüyor; buradan meydanın ucuna el sallıyorum...”
Çarşı’nın bir dönem İnönü Stadı’nda yaptığı gibi “desibel rekoru”na niyetlense, MHP dün Erzurum İstasyon Meydanı’nda tarihi bir olaya imza atardı.
MHP Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kamil Aydın, mitingden sonra, Erzurum-Bayburt yolundaki sohbetimizde“1999’a da benzemiyor. Muhteşemdi” diyor.
Aslında alanda karşılaştığımız hemen herkesin ağız birliği yapmış gibi bu konuda:
“Erzurum’un gördüğü en kalabalık, en coşkulu miting...”
Aydın’a göre “bugün itibarıyla MHP Erzurum’u aldı”.
Ama...
Aydın’ın da, MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk’ün de bir tek “ama”sı var:
“Güney sınırında, BDP ağırlıklı birkaç ilçe var. 70-80 bin oy potansiyelleri var. AKP’liler oradan çıkmıyorlar. Bir bakan gidiyor, bir bakan geliyor. Belli ki orada bir pazarlık var. AKP, BDP ile ittifak yaparsa son ana kadar kafa kafaya bir yarış olur...”
Öztürk’ün ifadesi çok sert:
“Eğer PKK Erzurum’da belediye alırsa bu AKP sayesinde olacak...”
Bahsedilen pazarlık, ilçelerde BDP’nin, büyükşehirde AKP’nin desteklenmesi biçiminde...
Erzurum’un “manevi dünyası”ndaki kutuplaştırmaya dönük de yazacaklarım var; artık yarına!..
Uyanış “serhat”tan...
Uyanış demek Nevruz; “yeniden” uyanış...
Antep’te, Maraş’ta, Erzurum’da, Dörtyol’da, Aydın’da, Havza’da, Tokat’ta 1919’da bir kere uyandıysa, uyanabildiyse eğer şimdi de aynısını yapamaz mı Türk Milleti? Bu Nevruz, Kars’ta, Iğdır’da serhatta yakılan ateşler bunun habercisidir belki!
Malum “twitter kuşunun kanadı kırıldı”; Nene Hatun’un, Sütçü İmam’ın, Demirci Mehmet Efe’nin sosyal medyası mı vardı, Anadolu, o ateşlerden yükselen dumandan duyacak, görecek, bilecek belki “vaktin” geldiğini!
Şairlerin, ozanların, aşıkların ama mevzu bahis vatan olduğunda da sazlarını bırakıp silaha sarılan, milli mücadele destanları yazan kahramanların topraklarına ne zaman gelsem on kaplan gücünde hissediyorum nedense kendimi. Buralar hem birliğimizin, hem bütünlüğümüzün doğal surları gibi...
Şenlik iptal; Kars’ta yas var
Nevruz şenliklerine katılmak için gelmişti MHP lideri Devlet Bahçeli Kars’a. Fakat birkaç gün önce, şehirdeki TÜİK Bölge Müdürlüğü’ne düzenlenen ve saldırgan dahil 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamın yası dolayısıyla Azerin konserinin de olacağı şenlikler iptal edildi. Bahçeli nevruz ateşini yakmak, demir dövmek ve geleneğe uyarak yumurta tokuşturmakla yetindi.
(Bu arada TÜİK saldırısı hafızamıza “cinnet” olarak kaydedildi ama altından başka şeyler çıkacak gibi... Saldırganın geçmişi, katledilen TÜİK üyelerinin ideolojik kimlikleri, rastgele değil de hedef seçilen kişilerin direk kafalarına ateş edilmesi; her köşe başında olayla ilgili başka bir söylenti...)
Karslılar Aşık Şenlik’in “Asker olan bölük bölük bölünür / Sandınız mı Kars kalası galınır / Boz atlar üstünde gılıç çalınır / Can sağ iken yurt vermeniz” dizlerinin yazılı olduğu dev bir pankartla karşıladı MHP liderini.
Meydan iki başlığa çok sert tepki verdi. Bahçeli, bir “kul hakkı” dediğinde, bir de Erdoğan’ın Gülen cemaatiyle “Şia”yı kıyaslamasını eleştirdiğine alan iktidarı hedef alan “yuhhhh” larla inledi.
Öğle yemeğinde Kars eşrafından bir esnaf kim olduğumu öğrenmek isteyince “gazeteciyim” dedim. El cevap:
“Ayakkabı kutuculardan değil, değil mi!”
2009’da Kars Belediyesini kazanan AKP ile ikinci parti durumundaki MHP arasındaki oy farkı 1200’müş. Bu “konjonktür”de farkın kapanmaması işten bile değil Karslılara göre.
Peki ya üç milletvekilinden birini alan BDP? Ya CHP?
Acı ama “etnik kimlikler” ekseninde şekilleniyor Kars’ta siyaset. AKP, BDP ve kürt kökenli bir adayla yarışacak CHP’nin birbirinin oyunu böleceği, aradan çıkacak partinin de MHP olacağı söyleniyor.
Belediye Başkan Adayı Murtaza Karaçanta şehirde sevilen biri. Halihazırda Belediye Meclis Üyesi. Şehrin hemen bütün sorunlarına vakıf.
Bu da, bir başka Belediye Meclis Üyesi Erdinç Erdağ’ın yaptırdığı şehir turundan not:
Ucube gitmiş adı kalmış Kars’ta!
Anlamadığım, koruma kurullarının heykelin yıkımına dair kararın temel gerekçelerden biri alttaki tabyalara verdiği zararken, paralelinde “kentsel dönüşüm” diye dikilen o binalar ne öyle? Onlar da aynı şekilde zarar vermiyor mu hem tarihi mirasa, hem kentin siluetine? Bir “ucube” yıkılmış tamam da, onlarcası dikilmiş yerine!