KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu geçen hafta çeşitli etkinliklere katılmak üzere İstanbul’a geldi. Ziyaretinin ilk gününde Cumhurbaşkanı Eroğlu Sakarya Üniversitesi’nde verdiği konferansta önemli açıklamalarda bulundu. Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülmekte olan müzakerelerle ilgili önemli bilgiler verdi; Milli Kıbrıs davamızı onurlu bir şekilde savunduğunu Anavatan Türkiye’deki kardeşlerimize anlatırken konuyla ilgisi olanlara ve dünya kamuoyuna da mesajlar verdi. İnşallah verdiği mesajlar adreslerine varır.
Cumhurbaşkanı Eroğlu yaptığı konuşmada “Türkiye’nin Kıbrıs’ta hakları vardır. Yunanistan’ın ve Rumların hakları değil, Kıbrıs Türkünün ve Türkiye’nin menfaatlerini gözeterek müzakereleri sürdürüyorum. Kıbrıs Rum halkını memnun etmek diye bir düşüncem olmaz ama her iki ülke halkının da evet diyeceği bir anlaşma” diyerek Annan Planı’nda olduğu gibi emperyalistlerin oldu bittilerine gelinmesinin artık mümkün olamayacağının altını çizdi.
Kendilerinin de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de anlaşma istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Kıbrıs’ta Türk halkının huzur ve güven içinde yaşayabileceği bir anlaşmayı anavatanımız Türkiye hükümetleri de istemektedir. Ama huzur ve güven içinde yarınım ne olacak? sorusunu sormayacak bir anlaşma ile sonuçlanırsa mesele yoktur. Aksi takdirde Kıbrıs Türk halkının geleceğini karanlığa atacak, Rum’un insafında yaşamaya mahkum edecek bir anlaşmaya Türkiye’nin hiç bir hükümeti onay vermez. Biz diyoruz ki anlaşmaya varmanın koşulları arasında Türkiye’nin fiili garantisinin devamı vardır. Bu, net ve açık. 1974 öncesi yaşananları örnek alacağız. Onlardan dersler çıkartacağız. Onların yaşanmaması için tedbirler alacağız. Türkiye’nin garantisi de bunların bir tanesidir. Bugün var olan gerçekler vardır. Nedir bu gerçek? Güneyde bir devlet var. Kuzeyde bir devlet var. Bu gerçeği de dikkate alarak iki bölgeli, iki toplumlu, siyasal eşitliğe dayalı, eşit statüde iki kurucu devletin kuracağı yeni bir ortaklık.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, 22 Mayıs’ta Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde ve 12 Haziran’da da Türkiye’de seçimler olduğunu belirtti. Türkiye’deki seçimlerin görüşmelerle bir ilgisinin bulunmadığını dile getiren Eroğlu, şunları söyledi: “Türkiye’nin bugünkü tavrı neyse seçimden sonraki tavrı da odur. Rum tarafında 22 Mayıs’ta seçimler olacak, başkanlık sistemi var orada. Hükümet kuruluncaya kadar yeniden bir zaman geçecek. Geleceğiz 2012’ye, 2012’nin ikinci yarısında Rumlar maalesef AB dönem başkanı olacak. Bu da AB’nin bir ayıbı. Çözümlenmemiş bir konu ortada dururken, AB’ye alınması ve AB’nin başına dönem başkanı olması. Bir başka ayıp, ambargoları bize uygularken büyük bir ayıp işlemektedirler. 2013 Şubat’ında güneyde cumhurbaşkanlığı seçimleri var. 2013 Şubatının sonuna kadar müzakerelerin uzaması gündemde.”
Rumun Kıbrıs Türküne adada hayat tanımadığı ve adayı Yunan adası olarak gördüğü ortadayken müzakerelerden Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun işaret ettiği şartlarda adil ve kalıcı bir sonuç alınması mümkün değildir. Anavatan Türkiye’deki AKP iktidarı, KKTC Cumhurbaşkanı’nı KKTC halkının iradesine ters düşecek bir şekilde, federal bir çözüm hedefiyle, müzakerelere zorlamaktadır. Anadolu’daki kardeşlerimiz artık bu duruma bir son vermelidirler. 12 Haziran’daki fırsat değerlendirilmelidir. Yoksa Kıbrıs’ta halimiz dumandır.
