Eroğlu: KKTC olmadan çözüm olmaz...
Geçtiğimiz hafta KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ‘Ulusa Sesleniş’ konuşması yaparak Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen müzakereler ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, zor ve kritik bir dönemden geçmekte olan Kıbrıs Türk Halkı’nı güzel günlerin beklediğini belirterek, kimsenin karamsarlığa kapılmamasını, herkesin gönlünü ferah tutmasını istedi.
Kıbrıs müzakerelerinde önemli bir eşikten geçilmekte olduğunu kaydeden Eroğlu, Ocak sonunda Cenevre’de yapılacak ve önemli olduğu anlaşılan toplantıda Kıbrıs Türk Halkının çıkarlarını ve bu kadar yıllık onurlu mücadelesini gözeterek hareket etmeye devam edeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının sorunların nasıl halledileceği konusunda tüm iyi niyetiyle Ocak ayı sonuna kadar müzakereleri sürdüreceğini ve bugüne değin olduğu gibi yapıcı davranacağını belirtti.
Çözüm müzakerelerinin bir yaşam biçimi halini almaması gerektiğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Kıbrıs Türk halkı uluslararası bir statü verilmeden Rum tarafının rızasına muhtaç şekilde yaşamak zorunda bırakılamaz. Bu nedenle müzakerelerin sonsuza dek devam edemeyeceği yönünde BM tarafından yapılan değerlendirmeye biz de katılıyoruz” dedi.
Kıbrıs Türk Halkının bir, kırk yıl daha müzakerelere tutsak edilerek statüsüz bir biçimde havada bırakılamayacağını, bunun hakkaniyetle ve insan haklarıyla bağdaşmadığını her fırsatta vurguladığına işaret eden Cumhurbaşkanı “Bu nedenle BM tarafından gelecek yılın ilk çeyreğinden sonra çözüm yönünde var olan fırsat penceresinin kapanacağı yönünde yapılan saptamayı da olumlu olarak değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı.
Eroğlu, “Kimse ne bizden ne de Türkiye’den Garanti ve İttifak Antlaşmalarıyla yaratılan etkin ve fiili garantinin gerisine gidecek düzenlemeler içeren bir çözüm antlaşmasını kabul etmemizi bekleyemez. Uğraşımız garantörümüz Anavatan Türkiye ile verilen haklı bir uğraştır ve böyle olmaya devam edecektir” dedi.
Rum tarafının çözüme teşvik edilmesi gerektiğini kaydeden Eroğlu, bunu da uluslararası toplumun yapması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafını esneklik göstererek karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme cesaretlendirmenin çeşitli yolları olduğunu söyledi. Eroğlu, şöyle devam etti: “Örneğin haksız yere gasp edilen sözde Kıbrıs Cumhuriyeti pozisyonunun sorgulanmaya başlanması, Rumların Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde uyguladığı tehdit siyasetini boşa çıkaracak adımlar atılması, Kıbrıs Türküne uygulanan haksız izolasyon ve sınırlamaların kaldırılması ya da KKTC yetkililerinin ve kurumlarının yabancılar tarafından doğrudan muhatap alınması, Rum tarafını çözüme teşvik edebilecek olan unsurlardır.”
Bıkmadan usanmadan vurgulamaktayım; müzakerelerin devamından da herhangi bir sonuç alınamayacaktır. Uzlaşmaz Rum tarafı, Anavatan Türkiye’nin AB’ye üye olma hedefinden faydalanıp aklı sıra Kıbrıs’ta ödün koparmak peşindedir.Kıbrıs’ta kesinlikle ödün verilmeyeceği ilan edilmelidir. Bunu bizzat Anavatan Türkiye Başbakanı Erdoğan yapmalıdır. Vakit geçirmeden Rum tarafına, Anavatan Türkiye’nin AB sürecini “Kıbrıs sorunu çözülmedi” gerekçesiyle daha fazla engelleyemeyeceği kesin bir dille anlatılmalıdır. 2010 sonunda müzakerelerden sonuç alınmazsa “herkesin kendi yoluna gideceği” açıklamasını yapan AKP hükümeti yetkilileri sözlerinin arkasında durmalıdır. Cenevre’den sonra müzakerelere ancak ve ancak iki devlet arasında devam edileceği de şimdiden açıklanmalıdır. AKP Hükümeti Annan Planı’na destek vererek hata yaptığını görerek, Kıbrıs Türkünün haklı davasından asla ödün verilmesinin söz konusu olmadığını, Cenevre’nin Rum tarafı için artık son fırsat olduğunu açıkça belirtmelidir... Aksi takdirde sürdürülen AKP politikaları nedeniyle Kıbrıs’ı kaybetmemiz işten değildir...